Bankacı S. Y. ve bilişim firması çalışanı baba İ. Y.'nin 2.5 yaşındaki kızları Zeynep, yaklaşık 1 ay önce Ümraniye'deki evlerinin bahçesinde 7 yaşındaki ablası E. E. ile birlikte oynarken düşüp kolunu kırdı. Ailesi tarafından aynı semtteki bir özel hastaneye götürülen Zeynep'in kolu alçıya alındı. 1 ay sonra kontrol için hastaneye getirilen Zeynep'i muayene eden ortopedi doktoru, acil serviste koldaki alçının çıkarılmasını istedi. Buradaki sağlık görevlisi, alçının altına metal plaka soktuktan sonra alçıyı elindeki ısı üreden cihazla kesmeye başladı. Bu sırada korkudan ağlayan çocuk, bir süre sonra "acıyor" diye feryat etmeye başladı. Bunu korkudan yaptığını düşünen ailesi, alçı açıldığında kolunda 3 santimetre boyunda yağ tabakasına kadar giden bir kesik olduğunu görünce şoke oldu. İddiaya göre hastane yetkilileri dikiş atmak istedi. Ancak bu teklifi reddeden aile Zeynep'i başka hastaneye götürdü. Burada yapılan muayenede kasların kesilmediğini ancak yara izinin kalıcı olduğunu öğrendi. Doktorlar "İyi ki dikiş attırmamışsınız. Çünkü bu yarada dikiş tutmazdı" dedi. Bunun üzerine aile, hastane yetkilileri hakkında Sağlık Bakanlığı ve Tabipler Birliği'ne şikayette bulundu. Anne S. Y. şikayet dilekçesinde olayı şöyle anlattı:
'ŞOKE OLDUM'
"Görevli 10 santimetre uzunluğunda 2-3 santimetre genişliğinde ince bir demir parçasını alçının arasına soktu ve kesmeye başladı. Ama iç dirsek kısmına geldikten sonra, ön kol kemiğin üzerindeki alçıyı kesmeye devam etti. Ama ısının geçmesini engelleyen plakayı ilk koyduğu yerden çıkarıp, ön kol kemiğinin üzerinde alçıyı kestiği yere sokmadı. İç dirsekten bileğine doğru ön kol kemiğinin üzerinden kesmeye devam etti. Tam ön kol kemiğinin orta kısmında normalinden daha fazla bastırdığını bizzat gördüm. Alçının kesilen yerlerinden açılmaya başladığında o normalinden çok bastırdığı yeri görünce kendimden geçtim ve 5-6 santimetre derinin kesildiğini veya yandığını gördüm."
