• BIST 9645.02
  • Altın 2430.366
  • Dolar 32.529
  • Euro 34.865
  • Ankara 18 °C
  • İstanbul 17 °C
  • Bursa 24 °C
  • Antalya 17 °C
  • İzmir 23 °C

ALS zeki insanlarda daha sık görülüyor

ALS zeki insanlarda daha sık görülüyor
Prof. Dr. Üçler, 'ALS hastalarının genellikle mesleğinde yükselmiş, zeki, duygusal ve yaratıcı insanlar olduğunu söyleyebiliriz' dedi.

Sağlık Bilimleri Üniversitesi Okmeydanı Sağlık Uygulama ve Araştırma Merkezi (SUAM) Nöroloji Kliniği Eğitim Sorumlusu Prof. Dr. Serap Üçler, Amiyotrofik Lateral Skleroz (ALS) hastalarının genellikle mesleğinde yükselmiş, zeki, duygusal ve yaratıcı insanlar olduğunun söylenebileceğini belirterek, "ALS ileri evrelerde hastayı hareketsiz duruma getirmesine karşın, hastalığın son günlerine dek hasta zihinsel ve entelektüel yetenekleri korunmaktadır." dedi.

Üçler, Dünya ALS Günü dolayısıyla yaptığı açıklamada, hastalığın, merkezi sinir sisteminde beyin sapı ve omurilikte motor nöron hücrelerinin harabiyeti sonucu, kaslarda güçsüzlük ve erimeyle giden nadir görülen nörolojik bir problem olduğunu söyledi.

ALS'nin, vücudun hareketini sağlayan yürüme, nefes alma, çiğneme, yutma gibi istemli kas hareketlerinden sorumlu sinir hücrelerini etkilediğini belirten Üçler, hastalığın seyrinin yıllar geçtikçe kötüleştiğini aktardı.

Prof. Dr. Üçler, şu ana kadar ALS'nin ilerlemesini durduran veya hastalık belirtilerini geri çeviren kesin bir tedavinin bulunamadığını, hala yaşam süresini uzatan ve hastalığın seyrini yavaşlatan tedaviler kullanıldığını aktararak, şunları kaydetti:

"Türkiye'de her yıl bin 500-4 bin 500 civarı hastaya ALS tanısı konulduğunu, toplam 8 bin-10 bin civarında ALS hastası olduğunu söyleyebiliriz. Türkiye'de hastalıkla ilgili bir epidemiyolojik çalışma olmaması nedeniyle kesin bir rakam vermek güç. Hastalığın belirtileri ve ilerleyiş şekli, hızı hastadan hastaya değişiklik göstermektedir. Başlangıç her hastada aynı olmayabilir. Hastalığın ortalama başlangıç yaşı 55-70 yaş civarlarında olsa da daha genç ve ileri yaşlarda da görülebilir. Erkeklerde daha sık görülmektedir. Ortalama yaşam süresi 3 ile 10 yıl arasında değişmektedir. ALS hastalarının genellikle mesleğinde yükselmiş, zeki, duygusal ve yaratıcı insanlar olduğunu söyleyebiliriz. ALS ileri evrelerde hastayı hareketsiz duruma getirmesine karşın, hastalığın son günlerine dek hastanın zihinsel ve entelektüel yetenekleri korunmaktadır."

"ALS'nin sebebi hala tam olarak bilinmemektedir"

Prof. Dr. Serap Üçler, hastalığın en sık görülen başlangıç belirtisinin ağrısız, sinsice ilerleyen kas kuvvetsizliği olduğunu belirterek, "Bu kuvvetsizlik el ya da ayak kaslarından ya da konuşma ve yutma kontrolünü sağlayan kaslardan başlayabilir." dedi.

Hastaların yürürken takılma, tökezleme, cisimleri elinden düşürme, düğme iliklemekte, yazı yazmakta zorlanma, kol veya bacak kaslarında incelme, peltek konuşma, çiğneme güçlüğü, kas krampları ve seğirme gibi yakınmalarla hekime başvurduğunu anlatan Üçler, bazı hastalarda aşırı ağlama ya da gülme, duygularını kontrol etmekte zorlanma, bazılarında ise unutkanlık ya da davranış değişikliği gibi yakınmaların bu şikayetlere eşlik edebildiğini kaydetti.

Üçler, hastalığın ilerleyen dönemlerinde yutma ve solunum kaslarının da etkilendiğini, hastaların yedikleri besinlerin akciğerlerine kaçma ve buna bağlı zatürre olma riskinin ortaya çıktığını dile getirerek, sözlerini şöyle sürdürdü:

"ALS'nin sebebi hala tam olarak bilinmemektedir. Düşük oranlarda ailesel olarak ortaya çıkar. Genetik nedenlerin, çevresel toksinlerin ya da çeşitli virüslerin hastalığa neden olabileceği düşünülmektedir. ALS bulaşıcı bir hastalık değildir. Hastalığın tanısı, öykü ve nörolojik muayeneye ek olarak yapılan elektrofizyolojik testlerle konulmaktadır. Hastalığın kesin tanısı için yapılan testlerin zaman içinde tekrarlanması gerekebilir. ALS tedavi edilebilir bir hastalık değildir. Şu an için ALS hastalarında yaşam süresini uzattığı gösterilen onaylı tek ilaç vardır. Geçtiğimiz aylarda yeni bir ilacın ALS'nin seyrini yavaşlattığı saptanmış ve yurt dışındaki bazı ülkelerde kullanımı onaylanmıştır. Hastalığın belirtilerini kontrol altına almak ve hastalıkla yaşamayı kolaylaştırmak için destek tedavileri mevcuttur. Bu tedaviler hastanın yaşam kalitesini ve yaşam süresini artırmaya yardım eder."

Uyarı: Sitemizde yer alan yazı, haber, makale, video, yorum ve tüm tıbbi bilgiler sadece genel bilgilendirme amaçlıdır. Bu bilgiler zamanla geçerliliğini kaybedebilir. Sitede yer alan bu bilgiler hiçbir zaman doktor muayenesinin yerini alamaz, doktor muayenesi ve tedavisi yerine kullanılamaz, kişisel teşhis ve tedavi yönteminin seçimi için değerlendirilemez. Bitki Ansiklopedisinde ve haberlerde yer alan bilgiler sadece bilgilendirme amaçlıdır, uzmana danışmadan bilinçsiz kullanımda ilaçlarla etkileşime girerek ciddi yan etkiler oluşturabilir, başka bir hastalığı tetikleyebilir veya bir organınıza zarar verebilir. Sağlığınızla ilgili durumlarda lütfen uzman bir doktora danışınız. Sitemiz, uzman bir doktora danışılmadan yapılan herhangi bir uygulamadan doğabilecek zarardan sorumlu tutulamaz. Sitemizi ziyaret eden, yorum yapan ve doktorlara soru gönderen kişiler, bu uyarıları kabul etmiş sayılacaktır.
Kaynak: Haber Kaynağı
Bu haber toplam 1997 defa okunmuştur
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Bu habere henüz yorum eklenmemiştir.
Diğer Haberler
EDİTÖRÜN SEÇTİKLERİ
Tüm Hakları Saklıdır © 2006 Sağlık Aktüel | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
Tel : (0216) 606 17 18 - (0224) 334 1 335 | Faks : (0216) 606 17 19 | Haber Yazılımı: CM Bilişim