Emniyet Genel Müdürlüğü'nün İçişleri Bakanlığı'na sunduğu raporda hastane personellerinin bağımlılarla yaşadığı sorunlara da yer verildi.
Mersin Devlet Hastanesi'nde görevli denetimli serbestlik personelinin tanıklığına göre bağımlılartahlil sürecinde sorun çıkarıyor. Denetimli serbestlik kapsamında serbest bırakılan ve belli aralıklarla tahlil zorunluluğu getirilen bu kişiler personeli tehdit ediyor, tahlilin temiz gösterilmesi için rüşvet teklif ediyor:
"Tahlillerde o kadar çok sahtecilik yapılıyor ki, çoğu zaman onlardan kurtulmak istiyoruz. Çünkü burada güvenliğimiz yok. Doktorlar tahliller konusunda muhatap olmuyor. Temizlikçiler, güvenlik görevlileri ya da personel olarak biz kötü oluyoruz. Bağımlılara yeri geliyor yol bile gösteriyoruz. 'Buraya tahlile gelmeden bir hafta kadar önce bol su için, spor yapın, terleyin. Bu vücudu temizler' diyoruz. "
'İlaç yazdırıp bağımlılara satıyorlar'
Yine Mersin Devlet Hastanesi denetimli serbestlik birimi görevlilerinin anlattıklarına göre eroin bağımlılığı tedavisinde kullanılan bir ilaç konusunda da doktorlara yoğun baskı yapılıyor. Doktorları bu ilacı reçetelendirmeleri için tehdit eden bağımlılar ilacı aldıktan sonra kendi gibi bağımlılara parayla satıyor:
"Bu ilacı Adana AMATEM, tedavi görenlere kırmızı reçete ile yazıyor. Devlet bu ilacı ücretsiz olarak veriyor. Fakat bağımlılar bu ilacı yaygın bir şekilde piyasaya karaborsadan satmaya başladılar. Sokakta fiyatı 20 ile 50 TL arasında satılıyor, müşteri buluyor. Bağımlılar doktorları bu ilacı yazmaları konusunda yoğun bir şekilde tehdit ediyor."
'Hepsi yalan'
Başka bir devlet hastanesindeki denetimli serbestlik birimi görevlilerinin Emniyet'in "Neden serbest bırakılan bağımlıların sonraki tahlilleri hep temiz çıkıyor?" sorusuna verdiği yanıt ise bağımlıların yarattığı tehdidin boyutunu ortaya koyuyor:
"...Evet kağıt üzerinde öyledir.... Eğer bize formları doldurup doldurmadığımızı soruyorsanız, hepsini dolduruyoruz. Eğer istatistikler başarılı mı derseniz, evet hepsi başarılı deriz. Ancak bize gerçeği soruyorsanız, bunların hepsi yalan... Denetlemede sorulursa, sıkıntı olmasın diye her şey pespembe tablo içinde, ama malesef gerçek böyle değil..... Devlet bizi güvensiz bir ortamda bu bağımlılarla baş başa bırakıyor. Başhekim, sürekli tahlil için bağımlıların kullandığı tuveleti bile geri almaya çalışıyor. O zaman bu sorun benim sorunum değil. Neden başımı derde sokayım ki?..."
'Ceza yok' algısı oluşturuluyor
Raporda denetimli serbestlik uygulamasının uyuşturucu bağımlıları üzerinde hiçbir caydırıcılığı olmadığı belirtildi. Bunun nedeni anlatıldı:
"Sistem var ama çözüm odaklı değil. Sistemdeki eksiklikler ve yanlışlıklar başta bağımlılar olmak üzere sokaktaki insanlarda 'uyuşturucu serbest, suç değil, herhangi bir cezası yok.' algısı oluşturuyor. Devletin bu konuda bir yaptırımının olmadığını bilinçli bir şekilde biliyorlar."
'Kurda kuzu teslim ediliyor'
Raporda uyuşturucu kullananların askerde yaşadığı zorluklarla ilgili ifadeler de yer aldı. Genelkurmay Başkanlığı Personel Dairesi Başkanlığı yetkilileri silah altına alınanlarda uyuşturucu kullanımının büyük sorun olduğunu anlattı:
"Burada kurdu kuzunun içine salma gibi bir tehlike söz konusu. Bu insanlar askerde 24 saat bir arada kalıyor. Bir celp döneminde TSK'ne 70 bin kişi geliyor.
Askere ilk giriş anketinde 'madde kullanıyorum' diyenlerin oranı yüzde 9 ile 10 arasında değişmektedir. Ağır bağımlılık belirtileri gösterenler hastaneye sevk ediliyor. Hastaneye bağımlılıktan dolayı sevk edilenlerin sayısı yüzde 2,7'dir."
Genelkurmay bağımlıların askerde rahat izlenebilmesi için önerilerini de sıraladı:
"Denetimli serbestlik ve tedavili denetimli serbestlik veri tabanının tedbir alınabilmesi için TSK ile paylaşılması gerekir. Uyuşturucu kullanıcıların hayatları, gelişimleri ana bir veri tabanında olmalıdır, buradan izlemeleri yapılmalıdır. Bu insanların çocuklarında madde kullanım riski diğer çocuklara göre çok daha yüksektir. Veri tabanı bu tür riskleri alarm etmelidir. Ülke fotoğrafının net olarak görülmesinde bu verilere de ihtiyaç vardır."
Mustafa Türk - Al Jazeera
