Sağlık Bakanı Recep Akdağ, özel hastanelerin hastalardan alacağı katkı payının yüzde 30'la sınırlandırılmasına dair sektörden gelen eleştirileri cevaplandırdı. Akdağ, buna karşı çıkanların olabileceğini ancak vatandaşların özel hastanelerden de hizmet almasının sağlanması gerektiğini belirtti.
Akdağ, bir yandan herkesin sağlık hizmetine erişiminden bahsederken diğer yandan sadece parası olana hizmet vermenin doğru olmayacağını vurguladı. Özel hastanelerin, katkı payının serbest belirlenmesini hastanın doktor seçme hürriyetine bağlamalarını "çok ironik" diye nitelendiren Akdağ, "Parası olana özgürlük mantığı, sosyal devlet ilkesiyle bağdaşmaz" dedi. Akdağ, Sağlık Bakanlığı'na bağlı hastanelerin genel bütçeden gördüğü destek sonucu özel hastanelerle aralarında oluşan farkın da, belirlenen yüzde 30'luk fark kadar olduğunu belirtti.
Yeşil kartlıya özel hastane kapısı açılacak
Bakan Akdağ, dün düzenlediği basın toplantısında, ekim ayından itibaren yeşil kartlıların özel hastanelerden yararlanmasının önünün açılacağını kaydetti. Akdağ, böylece adil ve herkesin yararlanabileceği bir sistem kurmuş olacaklarını söyledi. Akdağ, ayrıca üniversite hastanelerinde özel muayene ve ameliyatlarda hastadan alınan fark ücretlerinin kaldırılarak, bu ücretlerin Bakanlık hastanelerinde olduğu gibi öğretim üyelerine 'ek ödeme' şeklinde yapılacağını belirtti. Sağlıkta Dönüşüm Programı kapsamında gelinen noktayı değerlendiren Akdağ, 2005 yılında yüzbinde 30'larda olan anne ölümlerinin, bugün yüzbinde 20'lere düştüğünü ve bu oranın bebek ölümlerinde de binde 20'nin altına indiğini kaydetti. Akdağ, 2009 yılı hedeflerinin anne ölümlerinde yüzbinde 15 ve bebek ölümlerinde ise binde 15 oranının altına ulaşmak olduğunu söyledi. Ülke genelinde aşılama oranlarını yüzde 70'ten yüzde 90'ların üzerine çıkardıklarını söyleyen Akdağ, yılda 12 milyon YTL olan aşı harcamalarının da 161 milyon YTL'ye ulaştığını bildirdi. Pnömokok (zatürre, menenjit gibi hastalıklara yol açan bakteri) aşısı için ilgili firmalarla görüştüklerini belirten Akdağ, bu yılın ilk 5 ayı itibariyle herhangi bir çocukta kızamığa rastlanmadığını da vurguladı.
Kırım kongo kanamalı ateşi hastalığıyla ilgili aşı ve serum çalışmalarının sürdüğünü kaydeden Akdağ, "Ama hemen sonuçlanması mümkün olmaz. Dünyada bu araştırmaların en yoğun yapılabileceği ülke Türkiye. İş biraz bizim bilim adamlarımıza düşüyor" dedi. Akdağ bir soru üzerine "Tavuklar sıkı bir kene yiyici değil. Tavukların en fazla itlaf edildikleri bölgede kene popülasyonu yok" dedi. Akdağ, Ankara ve İzmir içme sularında insan sağlığını tehdit eden bulgular olduğu iddialarına ilişkin olarak ise, 81 ilin içme sularındaki arsenik seviyesini tekrar kontrol ettirmek üzere talimat verdiğini kaydetti. Ankara'da şu an ishal vakalarında bir artış olmadığını anlatan Akdağ, bir soru üzerine Ankara'ya geldiği günden bu yana musluk suyu yerine damacana suyu içtiğini söyledi.
