SGK'nın getirmeye çalıştığı düzenlemeye gerekçesi, bugüne kadar mağdur olduğunu belirttiği vatandaşı bu durumdan kurtarmakmış.
Başbakan Tayyip Erdoğan, dört gün önce yaptığı konuşmada ne diyor: “Herkes istediği gibi giyiniyor, eğleniyor, içiyor. Aksırıncaya, tıksırıncaya kadar içiyorlar. Affedersiniz, trafik polislerinin trafik kazalarında yakaladıkları kimler? Her tür var. Onları yakalamasınlar mı? Kazayı yaptıkları halde, bunlara karşı herhangi bir şey ödetmesinler mi? Bunların yaptıklarını ölümle mi, yaralanmayla mı ödeyeceğiz.”
Bu konuşmadan ne anlıyorsunuz? Alkollü araç kullananların suç işledikleri… Trafikte ölümlere ve yaralanmalara neden oldukları… Bu nedenle de alkollü araç kullananların cezalandırılması gerektiği.
Başbakan’ın açıklamasının sonuna kadar arkasındayım ve destekliyorum. Evet, alkollü araç kullanmak suçtur ve bunun da cezasının olması gerekir. Hal böyleyken maalesef, Sosyal Güvenlik Kurumu’nun (SGK), Torba Yasa’ya koydurduğu bir madde, Başbakan Erdoğan’ın söyledikleriyle adeta çelişiyor.
Peki, SGK’nın yasaya koydurduğu madde ne getiriyor? Sigorta şirketleri devreden çıkıyor, bundan böyle trafik kazası geçiren herkesin tüm tedavi giderlerini SGK üstleniyor. Herkesle kasıt şu: Alkollü, ehliyetsiz, sigortasız da dahil olmak üzere trafikte kazaya neden olan kusurlu, kusursuz herkes.
Alkollü sürücüye ceza yok
Bugüne kadar uygulama nasıldı? Alkollü sürücü, trafikte kazaya sebep olur ve birilerine zarar verirse; trafik sigortası zarar verdiği kişilerin tedavi giderlerini ödüyordu. Sonra da dönüp alkollü sürücüden bu ödediği paraları hukuk yoluyla alıyordu.
Aynı şekilde, alkollü araç kullanan, tek başına kaza yaparsa; mesela gidip elektrik direğine çarpar ve bundan dolayı da yaralanırsa, trafik sigortası kusurlu olduğundan, alkollü sürücünün tedavi giderlerini karşılamıyordu. Daha açık bir anlatımla, bugünkü durumda, alkollü araç kullanan kazaya karıştığında cezasız kalmıyordu.
Oysa SGK, yeni uygulama ile bu düzeni değiştiriyor. Zarar verdiği kişilerle birlikte, alkollü araç kullananın da tüm tedavi giderlerini ödüyor. Yani, kusurlu ile kusursuz arasında bir ayrım gözetmiyor. Gözetmediği gibi alkollü araç kullanana da herhangi bir cezai yaptırım uygulamıyor.
Daha bitmedi… Diyelim ki alkollü sürücü gitti ağaca çarptı… Kendi dahil, araçtaki yolcular da yaralandı. Hastaneye gidilecek, tedavi görülecek ve tedavi bittiğinde diğer yolcularla birlikte sürücü de elini kolunu sallayarak hastaneden çıkacak.
Anaya Mahkemesi’ne götürülmeli
İşte SGK’nın getirmeye çalıştığı yeni düzenleme böyle. Peki, gerekçesi ne? Bugüne kadar vatandaş mağdur oluyormuş da ondan… Hangi vatandaş? Alkollü araç kullanan vatandaş mı? Yoksa alkollü araç kullananın zarar verdiği vatandaş mı? Belli ki SGK’ya göre, her ikisi de.
Şimdi sorarım… Bu ne yaman çelişkidir ki, bu ülkenin Başbakan’ı alkollü sürücünün cezalandırılması gerektiğini meydanlarda söylerken; bu ülkenin Sosyal Güvenlik Kurumu, tam tersi bir uygulama ile adeta alkollü sürücüyü mükâfatlandırıyor.
Başbakan Erdoğan’ın, SGK’nın bu uygulamasından haberi olduğunu hiç zannetmiyorum. SGK’nın da Başbakan’ın görüşlerinden haberi yok diyemeyeceğim çünkü trafikte alkollü araç kullanmanın kusurlu bir hareket olduğu ve cezasız kalmayacağı herkesin savunacağı ve arkasında duracağı bir görüştür.
Diyeceğim odur ki, ya SGK bu yanlıştan vazgeçecek. Yok geçmiyorsa, ısrarla doğru olduğunu savunuyorsa, birileri Torba Yasa’daki maddenin iptali için Anayasa Mahkemesi’ne başvuracak.
NOYAN DOĞAN
