Marmara Bölgesi'nin en büyük sağlık kuruluşları arasında yer alan Muradiye Devlet Hastanesi'ndeki yenileme ve onarım çalışmalarını görüp, Başhekim Mete Ekşioğlu'nu dinledikten sonra Türkiye'nin en şanslı bürokratlarının Bursa'da olduğuna inandım.
Tarihi, kültürü ve güçlü sanayii olan bir şehirde, insanlar hayır amacıyla okul, hastane, sağlık ocağı, derslik ve hastane odası yaptırıp, onarmak için birbirleriyle yarışıyorsa o kentte görev yapan bürokratların başarısız olma gibi bir şansı yok. Yeter ki o makamın sorumluluğunu bilsinler, işlerini de biraz sevsinler.
Muradiye Devlet Hastanesi Başhekimi Mete Ekşioğlu da bunu yaptı. Önce sorunları belirledi, ardından hayırseverleri... Daha sonra da bu kişilerle irtibata geçti. Bazılarını çağırdı, birçoğunun ise ayağına gitti.
Onlara, özellikle hastanenin o günkü koşulunu anlatıp, kadın doğum ve çocuk üniteleri olmaksızın, günde 4200'ü poliklinik olmak üzere 5 bin kişiye nasıl sağlık hizmeti verdiklerini anlattı. Sonra da "sağlıklı" sağlık hizmeti vermek için zorunlu gereksinimlerini sıraladı.
Hastaneyi yeniden inşa etti
Başhekim Mete Ekşioğlu, teklif etmesine gerek kalmadan 5 milyon YTL hayırı toplayarak hastaneyi adeta yeniden inşa etti.
Öncelikle değil insan, sokak hayvanlarının dahi yatırılamayacağı ameliyathaneleri yeniledi, meslektaşlarına poliklinik ve dinlenme odaları, hastalara ise içerisinde televizyonu, banyo ve tuvaleti olan koğuşlar yaptırdı.
Türkiye'de bir ilke imza atıp, teknolojiyi kullanarak, yoğun bakımda yatanların birinci derece yakınlarını, ister yurtiçinde olsun veya dışında, "Acaba hastam nasıl?" endişesinden kurtardı. Bunu da yoğun bakım ünitesindeki kameraları, özel şifre ile internete taşıyarak çözümledi.
Yaratıcı kişiliği ile tanınan Mete Ekşioğlu, başhekimlik yaptığı hastanede bir başka ilke imza atıp, randevulu hasta muayene sistemini değiştirdi.
Yeni uygulamaya göre doktorlar muayenelerini kendilerine göre değil, hastaların uygun olduğu gün ve saatlere göre gerçekleştirecek.
Yapılan çalışmaların ne kadar önemli olduğunu, hastanenin önceden çekilen fotoğraflarını ve görüntülerini izleyince daha iyi anladım. Dökülmüş bir hastane düşünün. Odalar yürekler acısı, hastaların sağlığı Allah'a emanet.
Ya sterilizasyondan nasibini almamış o ameliyathaneler. Yürekler acısı.
Bursa gibi bir kentte, sağlık konusunda gerçekten çok ilgisiz kalınmış.
"Sağlık" adına insanların burada bıçak altına yatırılıp ameliyat edilmelerine, akıl-sır erdirmek mümkün değil.
Yazımda kimseyi suçlamayacağım. Herkes kendini çok iyi biliyor. Açıkçası, o fotoğrafları gördükten sonra, Sağlık Bakanlığı'nın işinin hiç de kolay olmadığına inandım. Çünkü, bakanlığın Mete Ekşioğlu gibi başhekimlere gerçekten çok ihtiyacı var.
Fuat Kars
