Merkezi ve yerel yönetimler ile siyasi erk…
Projelerin süreç ve detaylarında, belirli bir mesafe ve kapalılık politikası olmamalı.
Aksi durumda, ne oluyor?
Bursa’da örnek çok!
Proje ve kararlar hakkında tartışmaların oluşması ve büyümesi kaçınılmaz oluyor, yargı süreçleri de gündeme geliyor.
Bugün, çarpıcı bir örneği duyuralım.
Büyük bir sağlık yatırımı, aylardır Bursa’nın gündeminde!
Yıldırım ilçesinde, Samanlı’ya yapılmak istenen “Sağlık Kampüsü” projesi, gerek yerin özellikleri gerek ilgili imar değişikliği kararlarıyla aylardır tartışılıyor.
Akademik meslek odaları, takibine devam ediyor.
Hem Bursa ve medyası hem de akademik meslek odalarında, “Sağlık Kampüsü” adıyla bilinen bu yatırımda, yer alacak olan üniteleri açıklayalım.
400 yataklı Bölge Hastanesi.
200 yataklı Kalp damar Hastalıkları Hastanesi.
200 yataklı Onkoloji Hastanesi.
100 yataklı Psikiyatri Hastanesi.
100 yataklı Yüksek Güvenlikli Adli Psikiyatri Hastanesi.
200 yataklı Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Hastanesi.
İktidar adına yapılan açıklamalar, bir büyük sağlık yatırımının müjdesini veriliyordu, önem taşıyan idari ve teknik detaylar ise yoktu.
Resmi Gazete’nin 23 Ocak 2011 tarihli sayısında, ihale ilanı yayınlandı.
Mevcut soru işaretlerine yanıtın belli ölçüde bulunabilmesi gibi, yeni soru işaretleri de, o gün itibariyle gündeme gelmiş oldu.
Sağlık Bakanlığı, ihaleyi duyurdu.
Devlet, yatırım için adımını attı, ancak sürpriz detaylar var.
Bursa’da da, uygulanacak.
İhale, “Devlet İhale Kanunu” ve “Kamu İhale Kanunu” muafiyetlerini taşıyor.
“Sağlık Tesislerinin, Kiralama Karşılığı Yaptırılması ile Tesislerdeki Tıbbî Hizmet Alanları Dışındaki Hizmet ve Alanların İşletilmesi Karşılığında Yenilenmesine Dair Yönetmelik” esaslarına dayalı ihale takvimi, ön yeterlilik çağrısıyla başlatıldı.
“Bursa Entegre Sağlık Kampüsü” adını taşıyan proje sürecinde, ihaleye katılmak isteyenlerden, 25 Şubat 2011 tarihine kadar ön yeterlilik başvurusu isteniyor.
Firma veya ortak girişimler tarafından üstlenilmesi öngörülen iş ve görevlerin en başında, “Yüklenici; projenin finansmanı, uygulama projesini, tasarımını, inşaatını, medikal cihazlar ve diğer ekipmanın tedarikini ve tesis için gerekli mefruşatı sağlayacaktır.” deniliyor.
Yatırım işbirliğinin çerçevesi, “Yüklenici; ayrıca tesislerin bakım ve onarımı, görüntüleme, laboratuar ve diğer tıbbi destek hizmetleri ile bilgi işlem, sterilizasyon, çamaşır, temizlik, güvenlik ve yemek dahil olmak üzere destek hizmetlerinin sunumunu, sağlık hizmetleriyle uyumlu ve Bakanlık onayını alacak ticari alanların yapım ve işletilmesini de üstlenecektir.” şeklinde tamamlanıyor.
Yapım dönemi için 3 yıl ve işletme dönemi için de 25 yıl olmak üzere, toplam 28 yıllık bir süreç, özel sektöre ait yönetim dönemi olarak öngörülüyor.
Sağlık Bakanlığı’na geliştirilen ihale yönteminin uygulama esasları, Bursa gibi, diğer bazı kentlerde de uygulama takvimine alındı. Sağlık ünitelerinin türü ve yatak kapasiteleri, değişiklik gösteriyor.
İhale mevzuatından muafiyetin yanı sıra…
Katılım için açıklanan teknik ve mali şartlar, ilginç bir görüntü oluşturuyor.
Yapım sürecinin aksamadan yürümesi açısından, teknik ve mali gücü yüksek, performansı gözeten bir bakış açısı, elbette önemsenmiş ve uygulanmak isteniyor.
“Bazı” koşullar ise, hangi düşünce ve ölçüte dayanıyor?
Merak uyandırıyor!
İhalenin yayın tarihi esas alınmak üzere…
Mesleki ve teknik yeterlilikte, son 15 yıl dikkate alınıyor.
Süre içerisinde, en az 200 yataklı hastane yapım işinin tümüyle tamamlanmış veya en az % 80’ini tamamlanmış olma şartı aranıyor.
Ekonomik ve mali yeterlilikte ise, son 5 yıl dikkate alınıyor.
Süre içerisinde, yıllık ortalama cironun en az 85 milyon TL olması isteniyor. Krediler ve mevduat toplamın da, en az 50 milyon TL olması öngörülüyor. İş ortaklığında ise, ortalama ciro toplamı yeterli sayılıyor.
Mesleki ve teknik yeterlilik esasları, “sağlık” deneyimini gözetebilme gerekçesiyle katılım alanını daraltıyor ve üst düzeyde de “ağır” koşullar öngörülüyor.
Deniliyor ki:
“Son beş yıl içinde en az 200 yataklı olan bir hastanenin hastane bilgi yönetim sistemini tamamen oluşturmuş olması veya en az iki yıllık süre boyunca işletimini tedarik etmiş olması.”
Deniliyor ki:
“Son beş yıl içinde hastane veya sağlık kuruluşlarına en az 2 (iki) yıl süreyle kesintisiz olarak ve yıllık ortalama en az 1.500.000 TL tutarında görüntüleme hizmeti vermiş olması.”
Deniliyor ki:
“Son beş yıl içinde hastane veya sağlık kuruluşlarına, en az 2 (iki) yıl süreyle kesintisiz olarak ve yıllık ortalama en az 3.000.000 TL tutarında laboratuvar hizmeti vermiş olması.”
Ayrıca…
Koşullar arasında, “kalite belgesi” sahipliği de yer alıyor.
İlginç olan…
“ISO 9001- 2000 Kalite Yönetim Sistemi Belgesi” ve “14001 Çevre Yönetim Belgesi” isteniyor. Katılımcıların “iş ortaklığı” durumunda, belgelerin biri, diğerinde olabilecek ya da alt yüklenicilerle sağlanmış olabilecek.
Diyeceğimiz şu ki:
İhale, müteahhitlik sektörü ve rekabetine tam açık değil. Rekabet, daraltılmış oluyor. Bu doğrultuda, devletin yatırım harcamasını asgari düzeyde tutabilmeyi tartışmaya açan bir görüntü var.
Diyeceğimiz şu ki…
Görüntüleme, laboratuar ve diğer tıbbi destek hizmetleri ile bilgi işlem, sterilizasyon, çamaşır, temizlik, güvenlik ve yemek dahil olmak üzere, başlıca destek hizmetleri, kamuda yıllık veya 2 yıllık ihalelere yapılabilirken, 28 yıl süreyle yüklenicinin yetki ve tercihine bırakılıyor.
Diyeceğimiz şu ki:
“Sağlık hizmetleriyle uyumlu ve Bakanlık onayını alacak ticari alanların yapım ve işletilmesini de üstlenecektir.” denilirken, söz konusu edilen ticari alanların türü nedir? Kantin ve kafeteryanın da ötesinde, bir otelin yapımı gündeme gelecek midir?
Diyeceğimiz şu ki:
Devlet ihale düzeni ve bütünlüğü açısından, tartışmalı bir yöntem, Bursa’da da gündeme geliyor.
Diyeceğimiz şu ki:
İhaleye katılımda, iş deneyimi aranıyor ve son 15 yıla bakılıyor. 200 yataklı hastane yapmış olma şartı tutmuyor ise, böyle bir projenin %80’ini tamamlamış olana da katılım sağlanıyor. Bu ne derece doğru?
Serkan İnceoğlu/Bursa Hakimiyet
