• BIST 9067.58
  • Altın 2324.725
  • Dolar 32.3626
  • Euro 34.9574
  • Ankara 16 °C
  • İstanbul 18 °C
  • Bursa 21 °C
  • Antalya 23 °C
  • İzmir 19 °C

Çay-simit hesabı karıştı

Çay-simit hesabı karıştı
Gariban, sokakta pazarda çayın da simidin de fiyatını biliyor! Milletvekillerine göre ise bu hesap bir hayli karışık!

2010 Merkezi Yönetim Bütçesi Kanunu Tasarısı'nın tümü üzerinde Hükümet adına konuşan Çiçek, sözlerine; Türkiye'nin birliği, dirliği ve kalkınması için emek veren herkesi rahmetle ve minnetle andığını ifade ederek başladı. Çiçek, sözlerinin başında Türkiye Cumhuriyeti'nin 2. Cumhurbaşkanı İsmet İnönü'nün ölüm yıldönümünü hatırlatarak, ''Kendisini bu kürsüden saygıyla anıyorum'' dedi.

İktidarları döneminde bütçelerde eğitimi her zaman 1. sıraya koyduklarını anlatan Çiçek, 2002 bütçesinde eğitime ayrılan paranın 7,5 milyar TL, 2010 bütçesinde ayrılan paranınsa 28,74 milyar TL olduğunu, artışın, yüzde 178'e çıktığını söyledi. muhalefete, ''Hiç olmazsa bunu söylemez miydiniz?'' sorusunu yönelten Çiçek, yüksek öğretime 2002 yılındaki 2,5 milyar olan bütçesinin 2010'da 9,4 milyar liraya yükseldiğini bildirdi.

Her ile bir üniversite açtıklarını hatırlatan Çiçek, ''Bu da mı teşekkürü hak etmiyor? Teşekkürde neden cimri davranıyorsunuz?'' dedi.

Sağlıkta yapılanları da anlatan Çiçek, 245 yeni hastane açtıklarını ve 1503 sağlık tesisini tamamladıklarını hatırlattı.

"ÜLKEMİZDE BİR DEMOKRASİ PROBLEMİ VAR"

Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Cemil Çiçek, Türkiye'de demokrasi problemi, hak ve özgürlükler talebi bulunduğunu belirterek, bunu kimsenin görmezden gelemeyeceğini söyledi. Çiçek, muhalefete seslenirken, ''Gelin ne olur 2010'da yeni bir sayfa açalım. Bu millet bizden bunu bekliyor. Milletimiz ekmekten, aştan önce, 'bu siyasi partilerimiz ne zaman bir araya gelecek de şu işleri konuşacak' diyor'' dedi.

''KİMSE BİRLİĞİMİZİ, DİRLİĞİMİZİ BOZAMAZ''

Çiçek, Türkiye'nin bulunduğu coğrafyada ebediyete kadar yaşayacağını vurgulayarak, konuşmasını şöyle sürdürdü:

''Bu coğrafyada Allah'ın izniyle ebediyete kadar yaşayacağız. Hiç kimse birliğimizi, dirliğimizi bozamaz. Biz kardeşiz. Bu ülkedeki 72 milyon kardeş. Allah bizi kardeş kıldı. Tarih bizi buluşturdu, kaynaştırdı. Et ve tırnak haline getirdi. Ama her zaman alnımız açık, başımız dik olacağız. Bunun ön şartı güçlü bir ekonomiden, iyi eğitimden, hedeflerimizi doğru koyup, içe dönük kavgalar yerine, bütün enerjimizi, gücümüzü ülkemizin birliğine, dirliğine, kardeşliğine yöneltecek çabalara, projelere ayırmaktan geçiyor.
2023 yılına gelindiğinde artık 60-70 kişilik sınıflar değil. Bunlar büyük ölçüde düştü. 30 kişilik, bilgisayarlı sınıflarda çocuklarımızın eğitim görmesi gerekiyor. 2023'e gelindiğinde sağlığın kalitesinin en üst noktaya çıkması lazım. Hastalar koğuşlarda değil, tek kişilik odalarda, refakatçileriyle birlikte kalacak. Sağlık bölgelerinin oluşturulması lazım.

"ELBETTE BELLİ BİR BORÇLANMA VAR"

Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Cemil Çiçek, hükümetleri döneminde belli bir borçlanma olduğunu ancak geçmişle kıyas etmeyecek derece düşük bir borçlanma olduğunu söyleyerek, ''Aldığınız borç parayı ne yaptınız' diyorsanız? Laila'da yemedik biz onu'' dedi.

Çiçek, 2010 Merkezi Yönetim Bütçesi Kanunu Tasarısı'nda hükümet adına yaptığı konuşmada, nüfusun halen üçte birinin tarımdan geçindiğini, tarımın hükümetlerin bütçeleri içerisinde özel bir yeri olduğunu hatta siyasi neticelerin lehte ya da aleyhte tecelli etmesinde tarım politikalarının birinci derecede belirleyici olduğunu söyledi.

Tarımın altyapısını oluşturmak için 7 sene içerisinde 12 önemli yasanın çıkarıldığını ifade eden Çiçek, bu yasalara muhalefetin de destek verdiği kaydetti. Çiçek, ''Bütün dünyada tarım destekleniyor, az veya çok. 2002 yılında tarım destekleme tutarı 1 milyar 868 milyon. Demek ki, o zaman bu kadar imkan vardı. Ama 2010 bütçesine geldiğimizde 5,6 milyar. Geçen sene yaptık bu sene de yapıyoruz imkanlar el verdikçe. Her sene bu destekleri artırmaya ama doğru tercihler yaparak, öncelikleri doğru koyarak dünyaya ile rekabet edebilecek bir tarım politikasını gerçekleştirmek adına bu destekleri vermeye çalışıyoruz'' dedi.

Çiçek, 7 yıllık iktidarları döneminde tarıma verilen desteğin 31 milyar TL olduğunu söyledi.

2002'de çiftçinin 100 lira kredi almak için 59 lira faiz ödediğini, şimdi ise bazı alanlarda yüzde sıfır, yüzde 5 ya da yüzde 11 faiz ödediğini, arada kalan farkın da cebinde kaldığını kaydeden Çiçek, ''Çiftçi edebiyatı yapalım, edelim de bu gerçeklerin de görülmesi lazım. Aynı şey esnaf için de geçerli. 2002'den bu tarafa bizim insanımızın, çiftçimizin, esnafımızın geldiği noktadır bu. Hükümetin sağladığı en büyük kolaylıklardan, avantajlardan bir tanesidir'' diye konuştu.

SİMİT HESABI

Yapılan bazı yatırımlardan bahseden Çiçek, ''Borç almış ne yapmış Hükümet. 2002'de DSİ kanalıyla enerji sektöründe ne üretiyoruz? 28 milyar kilowatsaat. 2009'da kaç? İkiye katlanmış, 49,7 milyar kilowatsaat. 'Aldığınız borç parayı ne yaptınız' diyorsanız? Laila'da yemedik biz onu. Kravat hesabını filan yapacaksak, biraz sonra da simit hesabını yapacağız. Simidi Altındağ'dan alıyor, oradaki hesabı yapıyor, çaya gelince Çankaya'nın en üst kafesinden yapıyor, değerli dostum İlhan bey. Eğer her hesabı böyle simit hesabı gibi anlıyorsak vallahi yandık. Yüzde 100 fark etti'' diye konuştu.

Türkiye Kahveciler Federasyonu Genel Başkanına sorduklarını, 1. ve 2. sınıf kahvelerde 75 krş, 3. 4. sınıf kahvede çayın 50 krş olduğunu belirten Çiçek, ''1 lira nereden çıktı? O dediğim yerlerde olabilir'' dedi.

Başbakan Yardımcısı Çiçek, simidin tezgahlarda da simit dünyası gibi daha konforlu, hijyenik şartlarda da satıldığına işaret ederek, ''Oraya da sorduk. Orada ortalama 50 krş. Ama tezgahta kalmasın diye, akşama doğru '4 simit 100 krş olur' dediler. Bir simit 50 krş, çay 50 krş, toplam 100 krş yapar. 5 nüfuslu ailede günde 5 lira, ayda 450 lira yapar. Siz çıkardınız, 900 lira. Asgari ücret ne kadar? Net olarak 547 lira. Eğer devletin hesabı da böyle yapılacaksa, vay gele halimize, vay gele halimize. Onun için milletin neden AK Parti'yi tercih ettiğinin de en önemli göstergesi'' diye konuştu.

Göreve geldiklerinden beri, bütün Cumhuriyet hükümetlerinin farkında olduğu gibi GAP'ın öneminin farkında olduklarını ifade eden Çiçek, GAP'ın bölgeler arasındaki dengesizliği kaldıran bir proje olduğunu söyledi. Cemil Çiçek, şunları kaydetti:

''(Açılımın ekonomik paketi yok diyorsanız) bunun ekonomik paketi GAP projesidir. İnşallah 2012 sonuna bitecektir. Kaynağı da parası da var. Bittiği takdirde 3 milyon 800 bin insanımız, doğrudan iş bulacak. Başımıza gelen belaların temelinde 'GAP projesi bitmesin' çabası vardır. Bu projeyle kimin ayağına basıyorsak, hangi uluslararası gücün... Türkiye'nin gelişmesi, güçlenmesi, bölgede söz sahibi olması, büyük ölçüde bu projelerden geçiyor. Bu projeler bittiğinde kimin ayağına, nasırına bastıysak, hepsinin başımıza bela ettiği işin adına bugün terör deniyor.''

Başbakan Yardımcısı Çiçek, GAP için 14,5 milyar lira ayırdıklarını söyleyerek, ''Hükümet olarak bir vizyonunuz yoksa, dümensiz gemi gemiyi nereye götürürse, bir ülke de oraya gider. Çok şükür vizyonu olan Hükümet var, ne yapacağımızı biliyoruz'' dedi.

Kaynak: Haber Kaynağı
Bu haber toplam 2739 defa okunmuştur
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Bu habere henüz yorum eklenmemiştir.
Diğer Haberler
EDİTÖRÜN SEÇTİKLERİ
Tüm Hakları Saklıdır © 2006 Sağlık Aktüel | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
Tel : (0216) 606 17 18 - (0224) 334 1 335 | Faks : (0216) 606 17 19 | Haber Yazılımı: CM Bilişim