Çerkezoğlu: Hastaneler, kar-zarar endişesiyle CEO'lara teslim ediliyor

Dev Sağlık-İş Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu, günümüzde hastanelerin kar-zarar kaygıları ile CEO’lar tarafından yönetildiğini iddia etti.

Dev Sağlık-İş Sendikası Bölge Temsilciliği koordinatörlüğünde 14 Mart Tıp Bayramı öncesi Samsun Öğretmenevi Konferans Salonu’nda 'Sağlıkta Dönüşüm Sağlık Emekçilerine ve Halka Neler Getiriyor?' başlıklı panel düzenlendi. Panele, Türk Tabipler Birliği Büyük Kongre Delegesi Uzm. Dr. Cem Şahan, Ses Genel Merkezi Kadın Sekreteri Bedriye Yorgun, Dev Sağlık-İş Sendikası Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu, DİSK Avukatı Uğur Arslan ve Psikolog Tümer Doğan konuşmacı olarak katıldı.

Panelin açılış konuşmasını yapan Dev Sağlık İş Sendikası Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu, günümüzde hastanelerin kar-zarar kaygıları ile CEO’lar tarafından yönetildiğini öne sürdü. Günümüzde sağlık alanında 30 yıl önce var olan kavramların yer almadığını öne süren Çerkezoğlu, “Geçmişte sağlık alanında, halk sağlığı, sularımızın temizliği, çevresel konuları ve hastalıkları en aza nasıl indirebileceğimizi konuşuyorduk. Şimdi ise bu kavramların yerini sağlık, maliyet, işletme ve para gibi kavramlar aldı. Aslında bu durum sermayenin kendi krizi açsından ortaya koyduğu bir programın sonucudur. Bugün hekimlik hizmetleri dışındaki her şey neredeyse sağlık hizmetlerinin bütünü taşeronlaştırılmış durumdadır." dedi.

"KAMU HASTANELERİNDE 200 BİN TAŞERON İŞÇİ ÇALIŞIYOR"

Daha sonra konuşan DİSK avukatı Uğur Arslan ise günümüzde kamu hastanelerinde 200 binin üzerinde taşeron işçisinin çalıştırıldığını öne sürdü. Taşeron işçilerin kamu hastanelerinde uğradığı haksızlıklar sonucunda mahkemelik olmaları durumunda bazı sıkıntıların yaşanabildiğini söyleyen Arslan, “Kamu hastanelerinde çalışan taşeron işçiler, alt işveren tarafından ihale ile sağlık işçisi gibi işe alınıyor ve sonrasında başka iş kollarında görevlendirilebiliyor. Oluşan hak kaybı sonrasında durum mahkemeye taşınıyorsa, bu durumlarda bazı sıkıntılar yaşanabiliyor. Bu muvazaalı çalıştırma modelinde mahkemede bazı şeyleri ispatlamak konusunda bir sürü şart gerekiyor. Aslında gerçeği herkes biliyor ancak bazen bunu ortaya koymakta zorlanabiliyoruz.“ diye konuştu.