BAHAR KARAMAN APAK
Çalışan annelerin en büyük kararsızlığıdır bebeğine bakması ya da işini tercih etmesi. Bakıcıya emanet etmede karar kılınsa bile birçok soru beraberinde gelir. Bakıcı ararken nelere dikkat etmek gerekir? Kaç yaşında ya da kaç aylık bir bebeği bakıcıya emanet edip işe başlamak doğru olur?
Bir kadının belki de sahip olabileceği en kutsal sıfattır 'annelik.' Bu sıfatın verdiği sorumluluk ve duygusal hissiyatla Allah'ın bahşetmiş olduğu emanete en güzel şekilde sahip çıkmak, onu yetiştirmek ister. Bu yüzden çalışan kadının hayattaki en büyük ikilemlerinden biridir annelik görevi ve iş hayatı arasında yapmak zorunda kaldığı seçim. Daha gebeliğin ilk aylarında başlar soru işaretleri. Bebeğime ben mi bakmalıyım, onu anneannesi/babaannesine mi bırakmalıyım, yoksa bir bakıcı mı tutsam, peki güvenilir bakıcıyı nereden bulacağım?
Bir bebeğin ilk aylarda yaşadıkları ileriki yaşlarda sahip olacağı karaktere de yansıyor. Bu sebeple çocuk ve ergen psikiyatrisi uzmanı Doç. Dr. Mazlum Çöpür, bir annenin en azından üç yaşına kadar çocuğuna kendisinin bakmasını tavsiye ediyor: "Bebeğin annesine bağlılığını geliştirmesi ilerideki ruh sağlığı ve zihinsel gelişimi açısından çok önemli. Anne sadece bebeğin fiziksel ihtiyaçlarını sağlamaz. Bir annenin içten gösterdiği sevgi, şefkat, sıcaklık, ilgi çocuğun güvenli bir bağlanma geliştirmesine ve ileride sağlıklı, tutarlı sosyal ilişkiler kurmasına neden olur. Bağlanmayı geliştiremeyen çocukların sosyal ilişkileri tutarsız ve çekingen olur ve sorunlar yaşar. Güvenli bağlanma dediğimiz sürecin geliştirildiği dönem de üç ay-üç yaş arasıdır. Bu yüzden mümkünse ilk üç yıl bebeğe annenin bakması gerekir."
Fiziksel bakımdan çok, duygusal bakım önemli
İş hayatına devam etme kararı alan anneyi bakıcı bulma konusunda zor bir süreç bekler. Eğer çocuğu bırakabilecek akrabalar da yakın çevrede yaşamıyorsa bebeği emanet edecek birini bulmak bir hayli zaman alır. Uzman Doktor Mazlum Çöpür, bu durumda duygusal yönden çocuğa yakın davranacak birinin tercih edilmesi gerektiğini anlatıyor: "Bir annenin bakıcı bulurken önceliği fiziki olarak iyi bakım veren bakıcıdan çok, çocuğu seven, ona sevgi ve şefkatini gösteren, çocukla konuşan, oynayan, soğuk davranmayan biri olması gerekir. Fiziki bakım elbette önemli ancak duygusal yönden çocuğa iyi bakmak daha önemli."
Bakıcıya emanet edilen çocukla ilgili yaşanan bir diğer sorunsa çocuğun gittikçe anneden uzaklaşması ve bakıcıya bağlanmasıdır. Çöpür, bu durumda annenin kendisini sorgulaması gerektiğini vurguluyor: "Bir çocuk annesinden daha çok bakıcıya yakın davranıyorsa annenin düşünmesi gerekir. Anne ya çocukla çok az vakit geçiriyor ya da birlikteyken onunla yeterince ilgilenmiyordur." Çocuğun sağlıklı gelişimi açısından anne ve bakıcının çocuğa yaklaşımının da aynı olmasını ve birbiriyle çelişmemesini de hatırlatıyor Dr. Çöpür.
'Bakıcı sorunluysa çocuk da sorun yaşar'
Gelişim psikolojisi uzmanı Burçin Demirkan Baytar, bebeklik döneminde duygusal değişimin sağlıklı olabilmesi için en büyük görevin anne-babaya düştüğünü söylüyor: "Günümüz koşullarında anne ve babaların çoğunun yoğun çalışıyor olması nedeniyle büyükanneler, büyükbabalar, profesyonel bakıcılar ve kreşler de bebek bakımında rol alıyor ancak hiçbiri anne-babalık kadar değil." Baytar, bakıcının problemli olmasının bebeği de etkileyeceği görüşünde: "Bebeğe bakım veren kişilerde sorun varsa, çocuğun da sorun yaşama ihtimali yüksek. Bunu her zaman bir bakıcıya bağlamak yanlış olur ama seçim iyi yapılmazsa bazen çocukta aşırı hareketlilik, kekemelik, geç konuşma gibi sorunlarla da karşılaşılabilir."
Mümkünse büyükanneler denetiminde 25 yaş üstü bir bakıcı öneren uzman Burçin Demirkan Baytar'ın bebeği bakıcıya bırakma süreciyle ilgili de tavsiyeleri var: "Bu döneme küçük ayrılık süreçleriyle başlamak uygun olur. Bebek yarım saat başkasının bakımında olduktan sonra annesinin gelmesi gibi... Bu saat dilimi aşamalı olarak artırılır. Tabii bu hazırlık süreci de yaşa göre değişir." Baytar'a göre bakıcı sürecinde anne ve çocuğun birbirinden uzaklaşmaması için bakım veren kişinin de dikkatli olması gerekiyor: "Anne ile çocuğun bağının güçlenmesi bakıcının da desteklemesiyle olan bir şey. Böylece bakıcı da daha sağlıklı ve pozitif bir çocuğa hizmet eder. Ayrıca anne eve geldiğinde düzenli olarak çocuğuyla kaliteli vakit geçirmeye özen göstermeli ve ona daha çok vakit ayırmalı."
'İkinci çocuğumu küçükken bırakmayı düşünmüyorum'
Tuğba Kabacaoğlu 31 yaşında bir gazeteci. Bebeği henüz üç buçuk aylıkken işe dönmek zorunda kalır. Bebeğine anneanne ve bakıcı birlikte bakar. Bebek beş buçuk aylık olduğunda anneanne kendi evine döner. 2 çocuk annesi olan bakıcıyla tanışma hikayesini şöyle anlatıyor Kabacaoğlu: "Oturduğum sitede bir hanım vesilesiyle tanıştık. Evine gidip, ziyaret ettik. Kızım onu görür görmez kucağına gitti. Ki, daha çok küçüktü. O da sevgiyle sarıp sarmaladı, öptü, konuştu onunla. Bu ilk temas benim için önemliydi ve tam not vermiştim." İlk zamanlar çok ciddi güven problemi yaşamadığını söyleyen ve bakıcısından memnun olan Kabacaoğlu yine de bebeğini çok küçükken başkasına bırakmanın zor olduğunu anlatıyor: "Şartlar ne olursa olsun bir annenin küçücük bebeğini bırakıp işe gelmesi kadar travmatik başka bir şey olamaz. Çok zorlandım tabii ki. Hatta şimdi bir bebek daha bekliyorum. Bu kadar küçükken bırakmayı düşünmüyorum kesinlikle! Çünkü o sıkıntılı süreci tekrar atlatamamaktan korkuyorum. Bu bakıcıyla değil, annelik hissiyatıyla ilgili bir şey."
'Çocuğumun bakıcıya olan yakınlığını kıskandım'
Muhasebe müdürlüğü yapan Fatoş Yıldırım 34 yaşında ve iki çocuk annesi. İlk çocuğunu beş buçuk aylıkken bırakıp işe başlayan Yıldırım, bakıcıya komşularının tavsiyesiyle ulaştığını söylüyor. Bu konuda şanslı olduğunu düşünen Yıldırım, ikinci çocuğunu da aynı bakıcıya emanet eder: "Çocuklarım onu çok sever hatta anneanne diye hitap ederler. Kendisinden çok memnunum." Yıldırım, her ne kadar bakıcıdan memnun olsa da ilk zamanlar çocuğu kendisinden uzaklaştığı için kıskançlık problemi yaşamış: "Artık onunla ilgilenen, ihtiyaçlarını gideren bakıcısı olduğu için akşam eve geldiğimde benimle ilgilenmiyordu. İş çıkışı onu bakıcısından almaya gittiğimde bana gelmemek için sıkı sıkı bakıcısına sarılıyordu. Bu durum beni çok üzüyordu tabii. Bir buçuk, iki yaşına kadar da bu şekilde devam etti. O dönemde bana anne sevgisiyle yaklaşmadı diyebilirim." Bakım veren hanımın çocuğun kendisinden uzaklaşmaması için onu sürekli kendine yönlendirdiğini de ekliyor Yıldırım. Şu an bir buçuk yaşında olan ikinci çocuğunun da aynı durumda olduğunu söyleyen anne, artık bu duruma üzülmüyor: "Kendisini şimdi daha iyi tanıyorum ve aralarındaki bu bağ hoşuma gidiyor. Çünkü böylelikle onunla ne kadar mutlu olduğunu düşünüyor, rahatlıyorum."
'Bebek, anne kokusuyla huzur buluyor'
Emine Köksal 38 yaşında bir ev hanımı. İki çocuk annesi olan Köksal, üç yıl önce kendi evinde çocuk bakmaya başlar. İlk baktığı çocuğun zamanla kendisine bağlandığını hisseden Köksal, bu dönemde çocuğa olan yaklaşımını şöyle anlatıyor: "Bir yaşındaydı bana geldiğinde henüz konuşamıyordu. Zamanla bana anne diye hitap etmeye başladı. Ben de ona 'ben senin annen değil teyzenim, annen işte, akşam seni alacak, o seni çok seviyor' gibi cümleler söyleyerek çocukla aramdaki mesafeyi korumaya çalıştım. Sonuçta ben de bir anneyim ve annesine sırt çevirmesini istemem." Şimdilerde dört aylık bir bebeğe bakan Köksal, bebekteki duygusal değişimleri gördükçe bu kadar küçük bir çocuğun bakıcıya bırakılmasının doğru olmadığını anlatıyor: "Çocuk bakmadan önce çocuğun bir bakıcıya bırakılabileceğini düşünüyordum. Ama yaşadıklarımla böyle olmadığını gördüm. Ben ne kadar çocuğun yemek, uyku gibi ihtiyaçlarını gidersem de bir süre sonra huzursuzlanmaya başlıyor ve annesinin kokusunu istiyor. Annesi kapıdan içeri girdiğinde çocuğun verdiği tepkiler ve onu kucağına aldığında yaşamış olduğu huzur beni çok etkiliyor. Bu sebeple çok mecbur kalmadıkça, en azından kreş yaşına kadar, bebeklerin annelerinden ayrılmaması gerektiğini düşünüyorum."
Çocuğunuz annesini unutmasın
Çalışan annelerin en büyük kararsızlığıdır bebeğine bakması ya da işini tercih etmesi. Bakıcıya emanet etmede karar kılınsa bile birçok soru beraberinde gelir.
Uyarı: Sitemizde yer alan yazı, haber, makale, video, yorum ve tüm tıbbi bilgiler sadece genel bilgilendirme amaçlıdır. Bu bilgiler zamanla geçerliliğini kaybedebilir. Sitede yer alan bu bilgiler hiçbir zaman doktor muayenesinin yerini alamaz, doktor muayenesi ve tedavisi yerine kullanılamaz, kişisel teşhis ve tedavi yönteminin seçimi için değerlendirilemez. Bitki Ansiklopedisinde ve haberlerde yer alan bilgiler sadece bilgilendirme amaçlıdır, uzmana danışmadan bilinçsiz kullanımda ilaçlarla etkileşime girerek ciddi yan etkiler oluşturabilir, başka bir hastalığı tetikleyebilir veya bir organınıza zarar verebilir. Sağlığınızla ilgili durumlarda lütfen uzman bir doktora danışınız. Sitemiz, uzman bir doktora danışılmadan yapılan herhangi bir uygulamadan doğabilecek zarardan sorumlu tutulamaz. Sitemizi ziyaret eden, yorum yapan ve doktorlara soru gönderen kişiler, bu uyarıları kabul etmiş sayılacaktır.
Kaynak:
Bu haber toplam 15955 defa okunmuştur
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Bu habere henüz yorum eklenmemiştir.
Diğer Haberler
Antidepresan Bitkilerine DikkatZiraat Mühendisi Kemal Özdemir, "Sarı kantaron, lavanta, oğulotu, tıbbi papatya, ginkgo, passiflora gibi antidepresan bitkileri doktor kontrolünde kullanılmalı....
Balıkesir’de Gençlere Psikolojik DestekBalıkesir İl Sağlık Müdürlüğü, gençlerin iyi halini ve ruh sağlığını güçlendirme çalışmalarına hız kazandırdı.
Yahşihan'da ruh sağlığına yönelik eğitim ve etkinlikler düzenlendiYahşihan İlçe Sağlık Müdürlüğünce ruh sağlığı konusunda eğitim ve etkinlikler gerçekleştirildi.
Adana'da "Ruh Sağlığı Önemli" projesindeki gençlerle "Erasmus Günleri" düzenlediÇukurova Gelecek Nesil Gençlik Derneği tarafından AB Erasmus+ kapsamında hazırlanan "Ruh Sağlığı Önemli" projesindeki katılımcı gençler, "Erasmus Günleri (Erasmusdays)" etkinliğinde bir araya geldi.
- 10:25 - Titreme Hastalığında ‘Akıllı Sesötesi Tedavisi’ Türkiye’de
- 10:25 - Uzmanı Açıkladı: Doğru Kitapları Okumak Depresyon Ve Anksiyeteyi İyileştiriyor
- 10:15 - Panik Atağın En Önemli Belirtisi ’Felaket Düşüncesi’
- 10:00 - Hava Kirliliği Astıma Neden Oluyor
- 09:20 - Hem Satıyor, Hem De Faydalarını Anlatıyor
- 07:37 - Ambulans Uçak Minik Alya İçin Havalandı
- 02:30 - Sağlık Uygulama Tebliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Tebliğ-21.04.2024
- 01:39 - Sağlık Hizmetleri Fiyatlandırma Komisyonu Kararı-21.04.2024
- 14:04 - İki Yılda 120 Ünite Kan Aldı, Donör Almanya’dan Bulundu
- 14:00 - Yutma Güçlüğü Kanser Habercisi Olabilir
- 13:58 - Iğdır Devlet Hastanesinde Kızamık Alarmı
- 13:55 - Ünlü Oyuncu Alp Kırşan, İeü Medical Point’te Babalık Serüvenini Anlattı
- 13:53 - Hastanelerdeki Yoğunluk Mevsim Normallerinde
- 13:50 - Bayramda Tatlıyı Fazla Kaçırmayın
- 13:48 - Dsö, 2040 Yılına Kadar Yaklaşık 29 Milyon Yeni Kanser Vakası Teşhis Edileceği, Bunun 15 Milyonun İse Kanser Nedeniyle Öleceğini Öngörüyor
- 13:46 - Türkiye’de Uykuda Solunum Bozukluğu Erkeklerde Yüzde 4, Kadınlarda Yüzde 2
- 13:44 - Niğde Ömer Halisdemir Üniversitesi Ağız Ve Diş Sağlığı Merkezi Kalıcı Ruhsatını Aldı
- 13:42 - Çeküs Poliklinikleri Vatandaşları Bekliyor
- 13:39 - Ambulans Helikopter Yeni Doğan Bebek İçin Zamanla Yarıştı
- 13:37 - Tevfik Özlü: "Risklerinizi Bilin, Sağlığınızı Yönetmeyi Öğrenin, Tıbbi Bakım Ve Önerileri Göz Ardı Etmeyin"
- 13:35 - Aydın’da 9 Bin Sağlık Personeli Görev Yapıyor
- 13:32 - Ramazan Ayı Sonrası Yeterli Ve Dengeli Beslenme Önemli
- 13:30 - Anka’da Bayramlaşma Töreni
- 13:28 - Uzman Doktor Uyardı: ‘Kalp Sağlığımıza Dikkat’
- 13:25 - Beslenme Ve Diyet Uzmanı Gülcan Yıldız: “Ramazan Sonrası Beslenmeye Dikkat”
- 13:22 - Uzmanlar Uyarıyor, Bayramda Aşırı Tatlı Gıda Alerjisine Sebep Olabilir
- 13:19 - “Akdeniz Diyeti İle Kalp Sağlığını Korumak Mümkün”
- 12:20 - Ramazan Ayında Yavaş Olan Metabolizma İçin Uzmanlardan Bayram Uyarısı
- 12:10 - Diyetisyenden Beslenme Uyarısı: “Reddetmeyi Ya Da Yarım Porsiyon Şeklinde Yemeyi Bilmeliyiz”
- 11:58 - Uzmanından Mevsimsel Alerji Uyarısı: Genetik Faktörlü Olanlarda Ömür Boyu İlaç Tedavisi
- 11:53 - Diyet Uzmanından Ramazan Sonrası Beslenme Konusunda Uyarı
- 11:51 - İzmir’de İlkokul Öğrencilerine Ara Tatilde Göz Taraması
- 11:48 - Ramazan Bayramı’nda ‘Tatlı’ Uyarısı: “İlk Günler Çok Sıkıntılı Oluyor"
- 11:44 - Doç. Dr. Cemal Kemalooğlu: “Kalp Sağlığı İçin Düzenli Ve Kaliteli Uyuyun”
- 11:35 - Aydın’da Ramazan’da 104 Bin İşletme Denetlendi
- 11:25 - Güneysu’ya 102 Yataklı Hastane Yapılıyor
- 10:56 - Bayramda Her İkrama ‘Evet’ Demeyin
- 10:52 - Ramazan Bayramı’nda Sağlıklı Beslenmenin İpuçlarını
- 10:35 - Bayramda Beslenmeye Dikkat
- 10:35 - Uzmanından Ramazan Ayında Küçülen Mideye Yüklenilmemesi Uyarısı
- Pandemi Hastaneleri konulu duyuru
- Elektif İşlemlerin Ertelenmesi ve Diğer Alınacak Tedbirler konulu duyuru
- 3 Mart 2020 Değişiklik Tebliğleri İşlenmiş Güncel 2013 SUT (SGK)
- Sağlık Uygulama Tebliği EK-2/C değişen maddeler ve fiyat ve artış oranları-03.03.2020
- Sağlık Uygulama Tebliği EK-2/B değişen maddeler ve fiyat ve artış oranları-03.03.2020
- Sağlık personeli dinlenme odalarında düzenleme yapılması hakkında duyuru
- 14 soruda Koronavirüs hakkında kendinizi test edin...
- Asgari Ücret net 2 bin 800 TL DİSK duyurdu AGİ de bakın ne kadar olacak
- Gilaburu meyvesi kanserden koruyor
- Endonezya’daki deprem: Ölü sayısı bin 203'e yükseldi
12345678
Tüm Hakları Saklıdır © 2006 Sağlık Aktüel | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
Tel : (0216) 606 17 18 - (0224) 334 1 335 | Faks : (0216) 606 17 19 | Haber Yazılımı: CM Bilişim
Tel : (0216) 606 17 18 - (0224) 334 1 335 | Faks : (0216) 606 17 19 | Haber Yazılımı: CM Bilişim