Van'da 5.6 büyüklüğündeki ikinci depremde yıkılarak 24 kişinin ölümüne neden olan Bayram Otel'in enkazında hayatını kaybeden Selman Kerimoğlu'nun yakınları, Anayasa Mahkemesi'ne (AYM) başvurdu.
Aile, hukuk yollarına başvurmalarına rağmen sonuç alamadıklarını belirterek, yaşam hakkının ve hak arama hürriyetinin ihlal edildiğini belirtti. Mahkeme, 'yaşam hakkının usuli boyutunun ihlali' diyerek bireysel başvuruyu kabul edilebilir buldu. Kerimoğlu'nun eşi ve çocuklarına, 'anayasal hakkın ihlalinden kaynaklanan manevi zarar' nedeniyle 20 bin lira manevi tazminat ödenmesine karar verdi.
DELİLLERE YER VERİLMEDİ
Aile, başvurusunda Van Valisi ve AFAD görevlilerinin görevi kötüye kullandıklarını ve ilk depremdeki hasara rağmen otele girişin yasaklanmadığını ileri sürdü. Yakınlarının taksirle ölümüne sebep olduklarını belirterek, yaşam hakkının ve hak arama hürriyetinin ihlal edildiğini öne sürdü. Mahkeme, 'görevi kötüye kullanma' şikayetinin de görevsizlik kararı verilerek Yargıtay'a gönderildiğini hatırlattı.
ŞİKAYETİ İŞLEME KOYMADI
Bu konuyla ilgili şöyle denildi: "Yargıtay, 24 kişinin ölümü gibi ciddi sonuçlar doğuran olay hakkında, ilk soruşturmadaki hususları değerlendirmeye almaksızın şikayetin işleme konulmamasına karar vermiştir. Delil ve değerlendirmelere yer vermeksizin soruşturma talebini işleme koymamıştır. Bu karar, soruşturmanın bir itiraz mercii tarafından incelenmesine engel olmuştur."
DEVLET SORUMLULARI BELiRLEMELi
Devletin, bireyin maddi ve manevi varlığını her türlü tehlikeden, tehditten ve şiddetten korumakla yükümlü olduğuna işaret edilen kararda, şu tespitler yapıldı: "Devlet, doğal olmayan her ölüm olayının sorumlularının belirlenmesini ve gerekiyorsa cezalandırılmasını sağlayabilecek etkili resmi bir soruşturma yürütmek durumundadır. Bu tarz bir soruşturmanın temel amacı, yaşam hakkını koruyan hukukun etkin biri şekilde uygulanmasını güvenceye almak ve kamu görevlilerinin ya da kurumların karıştığı olaylarda, bunların sorumlulukları altında meydana gelen ölümler için hesap vermelerini sağlamaktır."
DİNK KARARINA ATIF
Yargıtay kararına yapılan itirazın Danıştay 1. Dairesi'nce reddedildiği de hatırlatılarak, "Soruşturma ve sonuçlarının açık olmaması nedeniyle soruşturmanın etkili olduğundan söz edilemeyecektir. Nitekim AİHM, Dink/Türkiye davasında, başvuranın akrabalarının yalnızca dosya üzerinden inceleme yapan itiraz mercilerine itirazda bulunabilmiş olmalarının, mağdurların menfaat-lerinin korunması hususunda eksiklikleri gidermeyeceğine hükmetmiştir. Etkili ve caydırıcı bir ceza soruşturması yürütülmediği anlaşıldığından Anayasa'nın 17. maddesinde düzenlenen yaşam hakkının usuli boyutunun ihlal edildiğinin kabulü gerekir."
