Sivas'a 98, Kangal ilçe merkezine 13 kilometre uzaklıktaki Kangal Balıklı Kaplıca, yurtiçi ve yurtdışından, sedef hastaları başta olmak üzere şifa arayan çok sayıda kişi tarafından tercih ediliyor.
Yaklaşık 37 derece sıcaklıktaki suda yaşayan binlerce küçük balık, sivilce ve yara kabuklarını yiyerek deriyle kaplıca suyunun temasını artırıyor. Romatizma, kırık ve çıkık ile cilt, sinir ve böbrek hastalıklarına da olumlu etkileri bulunduğu belirtilen kaplıcanın, özelikle sedef hastalığına iyi geldiği ifade ediliyor.
Kangal Balıklı Kaplıca İşletmecisi ve Kaplıca, Talasso ve Kür Merkezleri Derneği Başkan Yardımcısı Fuat Ünsal, AA muhabirine yaptığı açıklamada, kaplıcanın özelliği itibarıyla dünyada eşi benzeri bulunmayan bir yer olduğunu söyledi.
Kaplıcanın özellikle sedef hastalığı tedavisinde kendini ispatlamış bir yer olduğunu belirten Ünsal, "Kaplıcamızın suyunda dünyada eşi ve benzeri olmayan selenyum ve silisyum vardır. Selenyum ile silisyum suyu sedef tedavisinde çok önemlidir. Bunun için sedef ve egzama hastaları, en güzel tedaviyi Kangal Balıklı Kaplıca'da alıp iyi bir şekilde gitmişlerdir" dedi.
Ünsal, kaplıcada çok sayıda kişinin konakladığını, sabit sayı vermenin mümkün olmadığını dile getirerek, yerli ve yabancı turist sıkıntısı çekmediklerini, yurtiçi ve yurtdışından insanların kaplıcaya akın akın geldiğini ifade etti.
- "Dünyanın her yerinden geliyorlar"
Tesisleşme adına bazı çalışmalar yürüttüklerini aktaran Ünsal, şunları kaydetti:
"Hükümetimizin yeni yaptığı yollar turizmimizi geliştiriyor. Bazı eksiklerimiz var, tamamlanırsa kaplıcamız dünya sıralamasında bir numara olmaya adaydır. Rahatsızlığı bulunan ya da sağlıklı herkesin bu kaplıcaya gelip faydalanması gerekir. Kaplıcamız stresi azaltır, uyku düzeninizi kurarsınız, sağlıklı ve huzurlu bir şekilde kaplıcamızdan ayrılırsınız. Onun için dünyanın her yerinden insanlar geliyor. Buraya zevk için gelmiyorlar, yan etkisiz tedavi olduğu için buraya geliyorlar. Bilim adamlarının ve doktorların kontrolünde hastalarımızı kabul ediyoruz."
- Doluluk oranı yüzde 100'e ulaştı
Ramazan Bayramı dolayısıyla tatilini kaplıcada geçirmek isteyenlerin olduğunu ifade eden Ünsal, şöyle devam etti:
"Doluluk oranımız yüzde 100 seviyelerinde. Tabii bayramda belli bir yoğunluk olur. Bizim yaz aylarında yerlerimiz dolu olur çünkü kendisini kanıtlamış bir kaplıcayız. Sedef hastalığı görsel bir hastalık olduğu için ilk akıllara gelen yer, Balıklı Kaplıca'dır. İnsanlar yaz kış buraya gelebiliyor. Kaplıcadan faydalananların yüzde 70'ini yabancı turistler oluşturuyor. Yaz aylarında yabancı sayısı biraz azalıyor ama ilkbahar ve sonbaharda yabancı müşterimiz çok fazla oluyor. Rusya, Almanya, Hollanda, Danimarka, Ukrayna ve Azerbaycan'dan hastalarımız geliyor."
- "Dünya markası olmuş durumdayız"
Ünsal, "Tedavi havuzlarına hasta olmayan insanlar girmiyor, ayrı ayrı yerleri var. Zaten birbirlerini çok fazla görmüyorlar. Dünya markası olmuş durumdayız. Avrupa Kaplıcalar Birliği toplantılarına gittiğimiz zaman önümüze ilk olarak doktor balıklar geliyor. Doktor balıkların önemi çok fazla" diye konuştu.
Sedef hastası Recep Aydın (47) ise tedavi için denediği hiçbir yöntemden fayda göremeyince kaplıcaya geldiğini ve 16 gündür tedavi gördüğünü belirterek, "21 günlük ilk tedavi seansına katıldım. Şu anda 16'ncı günüm. İlk geldiğim zaman geceleri yatamıyordum, çok fazla kaşıntım oluyordu. Kullandığım kremler ile almış olduğum ilaçların hiçbir faydasını görmedim. Burada günümün 8 saati havuzda suyun içinde geçiyor" ifadelerini kullandı.
- Sabreden faydasını görüyor
Havuza ilk girdiğinde "balık akınına" uğradığını anlatan Aydın, "Sabretmek gerekiyor. İlk geldiğim gün balıklar rüyalarıma girdi. Yetkililerin belirtiği kurallara uymak gerekir. Buraya gelmek isteyenlere tavsiye ederim ve yine diyorum burada sabretmek çok önemli" dedi.
HALİFE YALÇINKAYA
