Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesi Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahi Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Cemil Dalay, estetik cerrahinin ''karın'' bölgesinde yoğunlaştığını bildirdi.
Dalay, ünlü mankenlerin burun ameliyatlarıyla gündeme gelen ardından yüz germe ve göğüs estetiğinde yoğunlaşan estetik cerrahinin, son yıllarda "karın" bölgesi ağırlıklı çalıştığını belirtti.
Cemil Dalay, Türk yemek kültürü, düşük bel pantolon modası ve doğum nedeniyle kalınlaşan ve sarkan bel ve karın bölgesinin kişinin fiziksel görüntüsünü bozmasının yanı sıra, başta bel ağrıları olmak üzere çeşitli ortopedik sorunlara da yol açtığını ifade etti
Dalay, "Karın ve bel çevresindeki sorunlar, karın germe (Abdominoplasty) ve liposuction yöntemleriyle gideriliyor. Eskiden bu ameliyatlara korkuyla bakılırdı, ancak son yıllarda hastalar son derece rahat bir şekilde ameliyata girip, en fazla bir hafta gibi kısa bir sürede de normal yaşantılarına dönebiliyorlar" diye konuştu.
Dalay, halk arasında "yağ emme" olarak da bilinen liposuction yönteminde, karın duvarındaki fazla yağ dokusunun emilip çıkarıldığını, buna karşın derinin alınmadığını, karın duvarı kaslarının sıkılaştırıldığını ifade etti.
Dalay, "Bu nedele liposuction yöntemini, karın derisi esnekliğini yitirip sarkma oluşmayan hastalarda uyguluyoruz. Bu yöntemde karın derisini almıyoruz, ancak, karın germe ameliyatlarında karın derisi alınıyor.Karın germe ameliyatları aşırı kilolu, karın derisi esnekliğini yitirmiş ve sarkmış hastalar için geçerli bir yöntem. Bazı hastalarda karın germeve liposuction yönteminin her ikisini de uygulamak zorunda kalıyoruz. Karın ve bel bölgesi aşırı deformasyona uğramış hastalarda ise bir operasyon yeterli olmayabiliyor. Bu nedenle, ilk operasyonun üzerinden 3-6 ay geçtikten sonra ikinci bir operasyon daha yapabiliyoruz. Bu operasyonlar estetik cerrahinin en önemli uğraş alanı oldu" dedi.
