Diyarbakır Kamu Hastaneleri Birliği Genel Sekreteri Doç. Dr. İbrahim Uygun, şahsına yönelik iddialara ilişkin, "Ülkenin bu zor döneminde, taşları yerinden oynatanlar, bulundukları makamlarda cesur adım atanlar, menfaati zarar gören bir güruh tarafından 'paralelci' diye yaftalanıp infaz edilmek istenmektedir" ifadelerini kullandı.
Doç. Dr. Uygun, yaptığı yazılı açıklamada, yaklaşık 5 aydır Diyarbakır Kamu Hastaneleri Birliği Genel Sekreteri olarak görev yaptığını hatırlatarak, Kamu Hastaneleri Kurumu Başkanı Prof. Dr. Ali İhsan Dokucu ve şahsı üzerinden bir karalama kampanyası yürütüldüğünü bildirdi.
"Aleyhimde bir kara propaganda yürütülmüştür"
Sabah ve Yeni Akit Gazetelerinin bu kampanyaya bilerek veya bilmeyerek alet olduğunu savunan Doç. Dr. Uygun, açıklamasında şunlara yer verdi:
"Bu zor dönemde, taşları yerinden oynatanlar, bulundukları makamlarda cesur adımlar atanlar, ezber bozanlar, menfaati zarar gören bir güruh tarafından 'paralelci' diye yaftalanıp infaz edilmek istenmektedir. Bu kirli ve karanlık oyunlara birkaç gündür ben de maruz bırakıldım. Diyarbakır gibi yıllarca maddi ve manevi olarak geri bırakılmış bir bölgede önemli bir görev ifa etmekteyim. Bu nedenle atamamın yapıldığı ilk günden bu yana medya marifetiyle aleyhimde bir kara propaganda yürütülmüştür. Önce yolsuzluklar üzerinden beni yıkmaya çalışan grup, bunu başaramayınca, 'paralelci' olduğum yalanını ortaya atmıştır. Bir yandan milletimize hizmet ederken bir yandan da aleyhimdeki bu tezviratı bertaraf etmeye çalışmaktayım."
Açıklamasında, "Milletimizin makus talihini değiştirmeye niyet etmiş insanlar, bazı komplocular eliyle ucuz isnatlarla töhmet altında bırakılmaktadır. Bana yapılan fitnelerin fazlasıyla ve benim üzerimden sayın hocam Prof. Dr. Dokucu'ya da yapıldığını biliyorum" ifadelerine yer veren Doç. Dr. Uygun, göreve geldiği günden bu yana iş ahlakı ve özveriyle hizmet verdiğini, bu şekilde de çalışmaya devam edeceğini vurguladı.
"Bu iftiralardan sonra susmak bize yakışmaz"
Doç. Dr. Uygun, Diyarbakır Kamu Hastaneleri Birliği eski Genel Sekreteri Doç. Dr. Muhammed Güzel Kurtoğlu'nun basında yer alan, "Uygun, göreve gelir gelmez tüm idarecilerden zorla istifa dilekçesi aldı ve yerine paralel yapının önerdiği kişileri getirmeye çalıştı" ifadelerinin tamamen asılsız ve iftiradan ibaret olduğunu belirtti.
Diyarbakır'da sağlık hizmeti kapsamında yapılacak çok işleri olduğuna dikkati çeken Doç. Dr. Uygun, açıklamasında şunları kaydetti:
"Bu iftiralardan sonra susmak bize yakışmaz. Kimseden zorla istifa etmesini istemedim. Göreve başladıktan sonra yeterince iş üretemeyen, verimsiz ve işine gerekli önemi vermediğini gördüğüm kişilere bu şekilde çalışamayacaklarını beyan ettim. Bu kişilerin herhangi bir sorun olmadığını belirtmeleri üzerine imza yetkilerinin kısıtlanması zorunluluğu doğdu. Bizim çalışkan, işini seven, iş üretip sonuçlandıran insanlara ihtiyacımız var. Diyarbakır'ın kaybedecek zamanı yok. Bu nedenle verimli çalışarak, sağlık hizmetinde kaliteyi yükseltecek personeli bulup birliğimizde geçici olarak görevlendirdik. Bu şekilde hizmet alımına da devam edeceğiz."
"Sağlık sorunlarını çözmek için çalışmaya devam edeceğim"
"Sayın Kurtoğlu şahsıma yönelik, 'Paralel yapının önerdiği kişileri göreve getirmeye çalıştı' ifadesiyle kendisini yalanlamaktadır" ifadesini kullanan Doç. Dr. Uygun, göreve geldiğinden bu yana sadece iki kişinin uzman olarak atanmasında önerisi ve izninin olduğunu dile getirdi.
Doç. Dr. Uygun, Dicle Üniversitesi'nden doçent olarak bu göreve atandığını bildirerek, açıklamasında şunları aktardı:
"Şahsım için, 'Dicle Üniversitesi'nden geldi ise paralelcidir' iftirası atılıyor. Yardımcı doçent iken Yardımcı Doçent Temsilci Üyesi seçimlerinde 5 oy ile seçimleri kaybetmiş birisi olarak 'paralel' mi yoksa 'paralelin paraleli' miyim? Bu sorulara ağzı sadece laf yapanlar cevap araya dursunlar, ben hasta ve biçare vatandaşlarımızın sağlık sorunlarını çözmek için çalışmaya devam edeceğim. Sayın Kurtoğlu'na sorulması gereken, 'Neden devlet ve araştırma hastanelerinde basit bir mamografi cihazı yoktu?' Bunun yanı sıra harcanamadan Diyarbakır'dan geri dönen ödenekler, Radyasyon Onkolojisi'nin kapanma, laboratuvar hizmetlerinin durma noktasına gelmesi, ihale dosyalarının son ana bırakılması, hastane başhekimlerinin yetkileri alındığı için hizmetteki umutsuzlukları, tıbbi cihaz ve sarf malzemelerinin bir yılı aşkın süredir satın alınamaması gibi birçok sorun söz konusu idi."
"Başbakanımızın bu fitneyi ortadan kaldıracağına inancım tam"
''Diyarbakır Kamu Hastaneleri Birliği eski Genel Sekreteri Doç. Dr. Kurtoğlu, görevi sırasında bir araç kiralama ihalesinde kamu zararı belgelerle kesinleşen, açık ihaleyle karşılaştırıldığında muazzam bir fark olan ve kiralama değil "lüks araç satın alımı"nı andıran bir israfa yol açmıştır'' diyen Uygun, göreve geldiğinden bu yana bu türden eski dosyalarla uğraşmak zorunda kaldığını kaydetti.
Uygun şöyle konuştu:
"Bunlar söz konusu iken Sayın Kurtoğlu yaptığı bir açıklamada kendisini haklı gerekçelerle görevden almış Türkiye Kamu Hastaneleri Kurumu Başkanı Prof. Dr. Dokucu'yu nasıl olur da yaftalar? Bundan utanç duyulması gerekir. Tüm bu iftira ve karalama kampanyalarıyla bu görevde hizmet üretmemiz engellenmek istenmektedir. İş bilmeyen kişilerin sebep olduğu dosyaların yol açtığı bu dumanlı havada, vatan, millet ve en önemlisi de insan sever biri olarak var gücüm, azmim ve inancımla bu tür yalan, iftira ve karalamalara aldırmayacağımın ve çalışmaya devam edeceğimin bilinmesini isterim."
Doç. Dr. Uygun, açıklamasında, "Hayatım boyunca zulme ve zorbalığa göğüs gerip haksızlığı bertaraf etmek için uğraşmak mücadelemin özüdür, ruhudur. Sayın Başbakanımız Recep Tayyip Erdoğan'ın konuyla ilgilenerek en yakın zamanda bu fitneyi ortadan kaldıracağına olan inancım tamdır. Başbakanımızın ülke şartlarını düzeltmeye çalışarak halka daha iyi hizmet sunmak için çırpınan insanların arkasında dik durup gerekli desteği verdiğini biliyorum" ifadelerine yer verdi.
