• BIST 9054.82
  • Altın 2299.138
  • Dolar 32.3144
  • Euro 35.0436
  • Ankara 22 °C
  • İstanbul 19 °C
  • Bursa 22 °C
  • Antalya 20 °C
  • İzmir 25 °C

Gizli şeker nedir?

Gizli şeker nedir?
Tıbbi olarak pre-diyabet denilen “gizli şeker”, diyabet öncesi anlamına gelir. Diyabet öncesi bu dönemdeki bireyler, gizli şeker hastası kabul edilir. Gizli şekerin, diyabete dönüşmemesi için bu kişilerin kilo vermesi,

Tıbbi olarak pre-diyabet denilen “gizli şeker”, diyabet öncesi anlamına gelir. Diyabet öncesi bu dönemdeki bireyler, gizli şeker hastası kabul edilir. Gizli şekerin, diyabete dönüşmemesi için bu kişilerin kilo vermesi, sağlıklı beslenmesi, egzersiz yapması ve endokrin uzmanına danışması gerekir.

Tıbbi olarak pre-diyabet denilen “gizli şeker”, diyabet öncesi anlamına gelir. Diyabet öncesi bu dönemdeki bu bireyler, gizli şeker hastası kabul edilir. Yani bu durumun şeker hastalığına dönüşmemesi için önlem alınabilecek dönemdir ve önemlidir, çünkü gizli şekeri olan kişiler şeker hastası olma ihtimali yüksek olan kişilerdir.
Gizli şekerin, şeker hastalığına dönüşmemesi için bu kişilerin kilo vermesi, sağlıklı beslenmesi, egzersiz yapması ve endokrin uzmanının önereceği bazı ilaçları kullanması gerekir.

Gizli şeker hastası olan bireyler yaşam tarzlarını değiştirerek diyabetli olmayı önleyebilir ve geciktirebilirler. Bazı çalışmalara göre gizli şekeri olan birçok kişide 10 yıl sonra tip 2 diyabet geliştiği saptanıyor. Bu bireyler diyabeti önleme programın aktarılarak yaşam şeklini değiştirirlerse diyabet gelişme oranı oldukça azalabiliyor.


Kalp hastalığı riski artıyor
Gizli şekeri olan bireylerde kalp ve damar hastalığı riski kan şekeri normal olan bireylere kıyasla 1.5 kat daha fazla diye bildiriliyor, bu oran diyabetli bireylerde ise 2 -4 kat daha fazla olabiliyor. Gizli şekeriniz varsa kalp ve damar hastalıkları yönünden de tedbirli olmanız gerekiyor


Kimler risk altında?
Vücut ağırlığınız normalin üzerinde ise ve 45 yaşın üstündeyseniz pre-diyabetli olup olmadığınızı öğrenmek için test yaptırabilirsiniz. Eğer vücut ağırlığınız normalse ve 45 yaş civarında iseniz testi yaptırmanın sizin için gerekliliğini hekime danışabilirsiniz. 45 yaşından genç erişkinlerde ve şişman bireylerde diyabet ve pre-diyabet yönünden risk faktörleri önemlidir. Bu risk faktörleri: Yüksek tansiyon, düşük HDL - kolesterol düzeyi, yüksek trigliserid düzeyi, ailede diyabet varlığı, gestasyonel diyabet, 4,5 kg üzerinde bebek doğumu öyküsüdür. Gizli şeker saptanmamış olmasına karşın risk faktörlerine sahipseniz her üç yılda bir test yaptırmalısınız. Eğer gizli şeker varsa tip 2 diyabetin tespiti için her bir - iki yılda bir test yaptırmanız öneriliyor.
- Açlık kan şekeri 100 ile 126 mg/dl arasında ise gizli şeker tanısı için mutlaka bir endokrinoloji uzmanı ile görüşün.
- Ancak açlık kan şekeri bazen normal yani 100 mg/dl’nin altında olduğu halde OGTT denilen şeker yükleme testi sırasında 2. saat kan şekeri 140 -200 mg/dl arasında çıkması da sizde gizli şeker olduğuna işarettir.


Gizli şeker şüphesi uyandıran durumlar
- Devamlı tatlı yeme isteği, açlık atakları, tatlı krizleri
- Gebelikte kan şekerinin bozulması
- Son zamanlarda aşırı kilo alma veya zayıflama
- Şeker düşmeleri olması
- Gündüzleri uyuklama olması
- Öfkelenme, birden sinirlenme
- Terlemenin artması, gece terleme, gece baş terlemesi
- Halsizlik, yorgunluk, sıkıntı olması, psikolojik değişiklik
- Anne, baba veya kardeşlerde şeker hastalığı olması ve hızlı kilo alma, ağız kuruması, çok su içme, çok idrara gitme


Gizli şekeri olan nasıl beslenmeli?* Sağlıklı beslenmeyi öğrenmeli ve bir beslenme uzmanına başvurmalı.
* Karbonhidrat kaynaklarını öğrenmeli ve karbonhidrat alımını dengelemeli.
* Yediğimiz tüm karbonhidratlar şekere dönüşür, ancak kompleks karbonhidratların şekere parçalanma hızı yavaş olduğundan kan şekerini daha geç ve daha yavaş yükseltirler.
Basit karbonhidratlar: Çay şekeri, reçel, bal, marmelat, pekmez, hazır meyve suları, pasta, kek, tatlı, şekerli bisküvi, çikolata, helva gibi yiyeceklerdir.
Kompleks karbonhidratlar: Sebze, meyve (mümkünse kabuklu yenmeli) tam tahıllı ekmek, kabuklu pirinç, bulgur pilavı, makarna, çorba, kuru baklagiller gibi yiyeceklerdir
*Proteinli besinlerde karbonhidratın şekere dönüşüp bağırsaktan kana hızlı geçerek kan şekerini yükselt-mesini yavaşlatır. Bu yüzden meyve ile birlikte proteinli besin yemek daha iyidir. Özellikle ara öğünler-de aç karnına meyve yenmemelidir. Meyve ile süt veya yaran veya fındık veya pey-nir ekmek yenebilir.
* Ana ve ara öğün-lerle desteklenmiş bir program olmalı
* Karbonhidrat alımı ile birlikte yağ alımı da kısıtlanmalı
* Dengeli beslenme ve egzersizle fazla kiloları vermeli
* Düzenli egzersiz yapılmalı
* Alkol azaltılmalı
* Light ve diyabetik ürünler kontrolsüz yenmemeli, çünkü light yoğurdun içindeki yağ miktarı azdır, ancak kalorisi vardır. Diyabetik üründe şeker olma-yabilir, ancak içinde bulunan un, yağ veya meyve şekeri kan yağlarının kontrol altına alınması için uygun olmayabilir. Yediğiniz tüm miktarların size uygunluğunu mutlaka beslenme uzmanına danışmaya çalışın.

 

Uyarı: Sitemizde yer alan yazı, haber, makale, video, yorum ve tüm tıbbi bilgiler sadece genel bilgilendirme amaçlıdır. Bu bilgiler zamanla geçerliliğini kaybedebilir. Sitede yer alan bu bilgiler hiçbir zaman doktor muayenesinin yerini alamaz, doktor muayenesi ve tedavisi yerine kullanılamaz, kişisel teşhis ve tedavi yönteminin seçimi için değerlendirilemez. Bitki Ansiklopedisinde ve haberlerde yer alan bilgiler sadece bilgilendirme amaçlıdır, uzmana danışmadan bilinçsiz kullanımda ilaçlarla etkileşime girerek ciddi yan etkiler oluşturabilir, başka bir hastalığı tetikleyebilir veya bir organınıza zarar verebilir. Sağlığınızla ilgili durumlarda lütfen uzman bir doktora danışınız. Sitemiz, uzman bir doktora danışılmadan yapılan herhangi bir uygulamadan doğabilecek zarardan sorumlu tutulamaz. Sitemizi ziyaret eden, yorum yapan ve doktorlara soru gönderen kişiler, bu uyarıları kabul etmiş sayılacaktır.
Kaynak: Haber Kaynağı
Bu haber toplam 5726 defa okunmuştur
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Bu habere henüz yorum eklenmemiştir.
Diğer Haberler
EDİTÖRÜN SEÇTİKLERİ
Tüm Hakları Saklıdır © 2006 Sağlık Aktüel | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
Tel : (0216) 606 17 18 - (0224) 334 1 335 | Faks : (0216) 606 17 19 | Haber Yazılımı: CM Bilişim