• BIST 9019.24
  • Altın 2279.382
  • Dolar 32.3171
  • Euro 35.0505
  • Ankara 13 °C
  • İstanbul 19 °C
  • Bursa 23 °C
  • Antalya 19 °C
  • İzmir 20 °C

Güneş çocuklara daha mı çok zarar verir?

Güneş çocuklara daha mı çok zarar verir?
Güneşten çok sayıda radyoaktif ışın evrene dolayısı ile dünyamıza ulaşmaktadır. Ultraviyole ışınlar (UVA, UVB, UVC) bunların bir kısmıdır. Gelen ışınların değişen miktarlarda radyasyon içerirler.

1. Güneş neden bizlere zarar verir?
Güneşten çok sayıda radyoaktif ışın evrene dolayısı ile dünyamıza ulaşmaktadır. Ultraviyole ışınlar (UVA, UVB, UVC) bunların bir kısmıdır. Gelen ışınların değişen miktarlarda radyasyon içerirler. Yüksek radyasyon içeren ışınların bir kısmı atmosfer tarafında filtre edilirken bir kısmı bize ulaşarak bedenimize zarar verir. Bu ışınlardaki radyo aktivitenin özelliği nükleer santrallerdeki ya da cep telefonlarınki ile benzerlik gösterir. Yani enerji düzeylerinin yüksekliğini göre yıkıcı hatta yakıcı özellik gösterir. Bu sebeple bu ışınlardan korunmamız gerekir.

2. Güneş çocuklara daha mı fazla zarar verir?
Güneş ışınları her yaştaki insana zarar verir. Ancak bağışıklık sistemi gelişmekte olan bebek ve çocuklara daha fazla zarar verdiği bilinmektedir. 0-18 yaş arasında alınan total güneş hasarı hayatımız boyunca başta cilt kanseri olmak üzere birçok hastalık ve cilt problemine zemin hazırlamaktadır. Çocukların hassas ciltleri, onları güneş yanığı yatkın hale getirirken tıbbi istatistikler şu gerçeği ortaya koyar; hayat boyu iki kez güneşe bağlı cilt yanığı oluşumu cilt kanseri riskini %50 arttırmaktadır.

3. Güneşin genel olarak başka zararları nelerdir?
Güneşin zararları sadece cilt yanığı, alerji ve cilt kanseri ile sınırlı değildir. Son yıllarda yapılan araştırmalar; cildimizin kendini koruyan bağışıklık sistemini zayıflattığı, uzun süreli yüksek dozlu güneşe maruz kalmanın ise sistemik yani tüm vücut bağışıklık sistemini baskılayarak başta kanser olmak üzere tüm hastalıklara karşı direncimizi oldukça düşürmesidir. Bağışıklık sistemimiz, güneş ışınları tarafından baskılandığında çevremizde var olan mikrop ve bakterilere karşı da direncimiz düşerek hastalanmamız kolaylaşmaktadır. Hijyen koşullarına önemsemekten daha önemlisi bağışıklık sistemini güçlü tutmaktır. Çünkü yaşadığımız ortamda mikrop ve bakteriden ve bulaşıcı hastalıklardan uzak durmamız mümkün değildir. Bağışıklık sisteminin baskılanması aşı ve ilaç etkileşimlerini de azaltmaktadır.

4. Çocuklarımızı güneşten nasıl korumalıyız?
Çocukları güneşten korumanın en güvenli yolu güneş koruyucu kullanmaktır. Bunun dışında çocuklarımız özellikle yaz aylarında direk güneşten mümkün olduğunca uzak tutmalıyız. Plaj ve güneşli alanlarda şemsiye altlarını veranda altlarını tercih etmeliyiz. Kapalı mayolar ve mayo üzerine açık renk kıyafetlerle güneşten korumayı desteklemeliyiz. Tabi şapka ve güneş gözlüğünü de unutmamak gerekir. Güneşin yüksek radyoaktivitede olduğu saat 11.00 ila 16.00 arası mümkün olduğunca güneşsiz aktiviteler tercih etmeliyiz.

Doğru bir şekilde korunmak için şunlara dikkat etmek gerekir.
* Bebek ve çocuklara özel iyi marka güneş koruyucular seçmeliyiz.
* Suda geçen aktiviteler nedeni ile suya uzun süre dayanıklı koruyucular seçmeliyiz.
* Güneş kremini güneşe çıkmadan 10 - 15 dakika önce sürerek her 4 saatte bir tekrarlamalıyız.
* Koruyucu su da geçen aktivitelerden sonra 4 saati beklemeden kullanılmalıdır.
* Unutmayın güneş koruyucunuz suya dayanıklı olabilir ancak kurulanmaya ve ya sürtünmeye dayanıklı değildir.
* Yeterli miktarlarda kullanın, güneş korucunun her yere sürüldüğünden emin olun.(Sadece Yüz bölgesinde bebek çocuklar için yarım çay kaşığı, yetişkinler için 1 çay kaşığı ürün yaklaşık olarak yetecektir. Gramaj olarak 20 cm2 alana 2ml ürün yeterlidir.)

5. Güneşin çocuklarımızın kemik sağlığı ile ilişkisi nedir korunmak gelişimi engeller mi?
Yıllarca ülkemizde bebek, çocuk ve yaşlıların kemik sağlığı için güneşlenmenin önemi vurgulanmıştır. Ancak bu konu bilimsel miktarların üzerinde abartılmaktadır. Kemik gelişimi için öncelikle yeterli miktarlarda kalsiyum tüketilmelidir. Bizim ülkemizde yetersiz olan durum budur. Kadınlardaki kemik erimesinin esas sebebi de ne yazık ki yetersiz kalsiyum alımıdır. Kalsiyumun kullanılabilmesi için çok az miktarda UVB ışınına ihtiyaç duymaktayız. Bu miktar yaklaşık çocuklarda 1 avuç içi kadar, yetişkinlerde ise 2 avuç içi büyüklüğündeki bir alandan yazın 5 dk kışın ise en fazla 10 dk güneş ışını almak yeterlidir. Bunun için özellikle güneşlenmeye ihtiyaç yoktur. Çünki tesadüfi olarak evde (güneş ışınları camdan geçer), balkonda, güneş koruyucu sürmediğimiz alanlarda, kıyafetlerimizin üzerinden, bol miktarda ışın almaya devam etmekteyiz. Ağızdan alınan kalsiyum türevlerinin sentezlenebilmesi için güneş ışınına ihtiyaç yoktur. Zaten sentezlenmiş D vitamini ile birlikte kullanıma sunulmuştur.


Son yıllarda bronzluk ile kömür karalığı arasında gidip gelen gençlerimizi gören uzmanlar; "Sağlıklı bronzlaşma yoktur, bronzlaşan cilt sağlığını kaybeder" diyor. Ve ekliyorlar; "Güneşten korunmayan toplumların gelecek nesilleri güneşten hasarlı gen aktarımı sebebiyle cilt kanserlerine daha yatkın hale gelir. Güneşten korunmak hem kişinin sağlığını hem de gelecek nesillerin sağlığını korur."

 

ekolaynet

Uyarı: Sitemizde yer alan yazı, haber, makale, video, yorum ve tüm tıbbi bilgiler sadece genel bilgilendirme amaçlıdır. Bu bilgiler zamanla geçerliliğini kaybedebilir. Sitede yer alan bu bilgiler hiçbir zaman doktor muayenesinin yerini alamaz, doktor muayenesi ve tedavisi yerine kullanılamaz, kişisel teşhis ve tedavi yönteminin seçimi için değerlendirilemez. Bitki Ansiklopedisinde ve haberlerde yer alan bilgiler sadece bilgilendirme amaçlıdır, uzmana danışmadan bilinçsiz kullanımda ilaçlarla etkileşime girerek ciddi yan etkiler oluşturabilir, başka bir hastalığı tetikleyebilir veya bir organınıza zarar verebilir. Sağlığınızla ilgili durumlarda lütfen uzman bir doktora danışınız. Sitemiz, uzman bir doktora danışılmadan yapılan herhangi bir uygulamadan doğabilecek zarardan sorumlu tutulamaz. Sitemizi ziyaret eden, yorum yapan ve doktorlara soru gönderen kişiler, bu uyarıları kabul etmiş sayılacaktır.
Bu haber toplam 2696 defa okunmuştur
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Bu habere henüz yorum eklenmemiştir.
Diğer Haberler
EDİTÖRÜN SEÇTİKLERİ
Tüm Hakları Saklıdır © 2006 Sağlık Aktüel | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
Tel : (0216) 606 17 18 - (0224) 334 1 335 | Faks : (0216) 606 17 19 | Haber Yazılımı: CM Bilişim