• BIST 9693.46
  • Altın 2496.161
  • Dolar 32.4971
  • Euro 34.5977
  • Ankara 20 °C
  • İstanbul 14 °C
  • Bursa 13 °C
  • Antalya 19 °C
  • İzmir 16 °C

Hamilelikte 10 tehlike işareti

Hamilelikte 10 tehlike işareti
Doğuma kadar her şeyin yolunda gitmesi en büyük arzunuz. O halde bu dönemde yaşayacağınız pek çok farklılık arasında nelerin tehlike işareti olabileceği hakkında fikir sahibi olmanızda yarar var.


Yeni bir canlı dünyaya getirme dönemi olan hamilelik, kadınlar için büyük sorumluluk gerektiriyor. Bu dönemde oluşabilecek herhangi farklı bir durumun, bazen doktora başvurmayı gerektirecek kadar ciddi olabileceği ise unutulmamalı. Ancak yersiz endişeler de anne adayını strese sokacağından, hamilelikte nelerin tehlike işareti olabileceğini bilmek önem taşıyor. Biz de hamilelikteki tehlike işaretlerini, Prof. Dr. Mete Güngör'den öğrendik

Erken dönemde ağrı

Hamileliğin ilk zamanlarıyla bağlantılı ağrıya neden olabilecek durumlar:

Düşük,

Dış hamilelik,

Yumurtalık kistinin patlaması olabilir. Ayrıca düşünülmesi gereken hamilelik dışı nedenler de var olabilir:

Apandisit,

Pyelonefrit,

Böbrek taşı,

Kas iskelet ağrısı,

Miyomların büyümesi veya dejenere olması. Hasta hamile olduğunu düşünüyor ve şiddetli ağrısı varsa doktoruna haber vermelidir. Bu durumda öncelikle hamilelik doğrulanmalıdır. Bunun için B-HCG ve transvajinal ultrasonografi yapılır. USG'de rahim içinde hamilelik kesesi sağlam olarak görülür ise normal bir hamilelik olduğu düşünülür. Eğer B-HCG pozitif ise ve rahim içinde hamilelik kesesi yoksa dış hamilelik olduğu, eğer rahim içinde düzensiz bir kese görülürse düşük yapmakta olduğu düşünülür. Eğer B-HCG negatif ise ve hamilelik kesesi izlenmemiş ise hamilelik dışı nedenler akla gelir.

Erken dönemde kanama

Hamilelikte doktora haber verilmesi gereken en önemli bulgu budur. Vajinal kanama, hamileliklerin yaklaşık yüzde 20-30'unda görülür ve bunların yüzde 20'si kendiliğinden düşükle sonuçlanır. Hamilelik esnasında vajinal kanamaya en sık yol açan bozukluklar şunlardır:

Dış hamilelik: Bazen çok fazla kanamaya yol açabilir ve şoka sebep olabilir. Özellikle hareketle artan şiddetli ağrı ile birliktedir. Daha önceden geçirilmiş dış hamilelik ve özellikle tüplerde olmak üzere bu bölgede geçirilmiş ameliyatlar, cinsel yolla bulaşan hastalıklar ve pelvik enfeksiyonlar, dış hamilelik olma olasılığını artırır.

Düşük tehdidi, tam veya tam olmayan düşük, bozulmuş-atılmamış hamilelik: Regl kramplarını andıran ağrı, vajinadan dışarı dokuların atılması ve bol miktarda vajinal kan, düşüğü akla getirir.

Üzüm hamileliği (trofoblastik hastalık): En önemli belirtisi kanamadır. Hastanın regl gecikmesi vardır ve hamilelik testi pozitiftir, ancak rahim içinde normal bir hamilelik yoktur. Üzüm salkımına benzer parçalar düşürebilir. Hamile olduğunu düşünen bir kadında kanama olduğunda mutlaka doktora haber verilmelidir. Öncelikle kanama nedeni belirlendikten sonra tedavi nedene göre uygulanır. Eğer düşük yapıyorsa veya üzüm hamileliği varsa rahim içi boşaltılmalıdır (küretaj). Şayet bu yapılmazsa kanama ve ağrı devam eder. Eğer dış hamileliği varsa ve patlamışsa acil ameliyat yapılması gerekir. Bu nedenle hamile bir kadının kanaması oluyorsa, baygınlık, kendinden geçme ve şiddetli ağrı gibi belirtiler gösteriyorsa hemen hastaneye gitmesi gerekir.

Erken dönemde kusma

Hamilelikte bulantı ve kusmaya sık rastlanır, nedeninin hızla yükselen estrojen hormonu olduğu düşünülür. Sabah kusmaları tipik olmakla birlikte, günün her saatinde görülebilir. Bu bulguların en sık ve en şiddetli görüldüğü dönem, hamileliğin 8-12 haftaları arasındadır. Hamilelik kusmalarını yatıştırmak için sık sık ve az az yemek gerekir (günde 5-6 küçük öğün). Hafif yiyecekler (krakerler, meyve suları, muz, pirinç pilavı, beyaz peynir vs) az miktarlarda alınmalıdır. Eğer susuzluk belirtileri varsa damardan sıvı tedavisi yapılabilir, ayrıca bulantı kesici ilaçlar ağızdan veya damar yoluyla verilebilir. Bu ilaçların fetusa olumsuz etkileri görülmemiştir ve güvenle kullanılabilir. Hamileler bu sürecin hamileliğe bağlıysa geçici olduğunu bilmeli ve bulantı-kusmanın şiddetine göre doktoruna başvurmalıdır.

Hamileliğin ileri evresinde ayakların şişmesi (ödem)

Hamilelikte alt ektremite ödemine sık rastlanır. Yatar durumdayken büyümüş olan uterusun ara sıra bacaklardan kanı toplayan büyük damarlara baskı yapmasıyla kan akımı engellenir ve bacaklarda ödem olur. Eğer ödem yüksek tansiyon veya damar tıkanıklığı nedeniyle değilse, olağan kabul edilir. Fizyolojik ödemi gidermek için ara sıra sol tarafa yatarak rahmin büyük damarlara baskı yapması engellenebilir, elastik damarları dıştan destekleyecek çorapların giyilmesi, bacakların bir süre yukarı kaldırılması ve egzersiz yapılması önerilir.

Hamileliğin ileri evresinde vajinal kanama 

İleri hamilelik evresinde kanamaların en endişe verici nedenleri, plasentanın önde yerleşmesi (Plasenta previa) ve plasentanın yerinden ayrılması (abruptio plasenta)'dır. Bu dönemde meydana gelen kanamalar son derece ciddidir ve hem annenin hem de çocuğun hayatını tehlikeye atabilir. Kanamayla birlikte ağrı, rahim kasılması, fetus kalp atımlarında bozulma ve şok tablosu da görülebilir. Bu durumda acilen hastaneye gidilmelidir. Vajinal muayene yapılmadan önce USG ile neden belirlendikten sonra damardan sıvı tedavisi başlanarak, doğum da dahil olmak üzere gerekli tedavi yapılmalıdır.

Kan uyuşmazlığı

(Rh/rh) Rh (-) kadın ve Rh (+) erkek olan eşler için rutin olarak hamileliğin ilk aylarından itibaren hamilenin kanı incelenmeli, kanında antikor olup olmadığı saptanmalıdır. Annenin kanında antikorların oluşması için çocuğun kanının annenin kanına karışmış olması gerekir. Bu nedenle çok defa ilk hamileliklerde bir kan uyuşmazlığı tehlikesinin mevcut olmadığı bilinir. Günümüzde Rh uyuşmazlığı olan eşlerde, kadına hamileliğinden önce anti D gamaglobin yapılarak uyuşmazlık ortaya çıkması önlenir. Hamilelik sırasında Rh uyuşmazlığı tespit edilirse, anneye doğumdan hemen sonra yapılan iğne ile (Anti D immune globilin) gelecek hamileliklerde problemle karşılaşılmaz. Bu nedenle hamileler mutlaka kan gruplarını bilmeli ve hamilelikte oluşan kanamalarda veya yapılan amniosentez gibi girişimsel uygulamalardan sonra iğne (Anti D immune globilin) olmalıdırlar.

Yüksek kan basıncı (Hipertansiyon)

Hamile kalmadan önce yüksek kan basıncı olan kadınlar, hamilelikleri süresince kan basınçlarını düzenli olarak kontrol ettirmelidir. Birçok kadın hamilelikte kullanılabilen kan basıncı ilaçlarından düşük dozda kullanarak, yediklerine ve spor yapmaya özen göstererek hamilelikleri boyunca orta derecedeki yüksek kan basınçlarını kontrol altında tutabilirler. Yüksek kan basınçları kontrol altında olan kadınların büyük çoğunluğu sağlıklı hamilelikler geçirir. Yüksek kan basıncınız varsa doktorunuz böbreklerinizin düzgün çalıştığından ve fetusun normal şekilde geliştiğinden emin olmak için kanınızı ve idrarınızı daha sık kontrol edecektir. Hamile kadınlarda bazen eskiden olmayan bir yüksek tansiyon ortaya çıkar ve buna ödem ve idrarda protein artması eşlik eder. Buna preklampsi denir, ayrıca bu bulgulara bazen nöbetler eklenir ve buna da eklampsi denir. Belirtileri arasında ani kilo alımı, aşırı baş ağrısı, karın ağrısı, su toplanmasından kaynaklanan bacakların şişmesi ve görüşte bulanıklık sayılabilir. Doktorunuz hamileliğiniz süresince düzenli olarak protein için idrarınızı ve kan basıncınızı test edecektir. Hamileliğe bağlı yüksek tansiyon durumlarında hastaların tedavisi doğumdur.

Hamilelik süresinin uzaması (Sürmatürasyon) 

Hamileliğin normal süresi 40 haftadır. Bu süreyi bir hafta veya daha fazla geçirerek doğan bebeklere postmatüre bebek denir. Postmatüre bebeklerin görünümü 1-3 haftalık bebeklere benzer. Nedenleri arasında, annenin şeker hastası olması, fazla doğum yapması, plasentanın yetersiz çalışması, bebeğin anne karnında duruş şekli sayılabilir. Beklenen doğum tarihi 7 gün ya da daha fazla aşan durumlarda plasenta yetmezliğine bağlı rahim içi bebek ölümleri ya da doğumdan sonraki ilk 7 günde bebek ölümleri fazladır. Beklenen doğum tarihini 7 gün aşan hamilenin doğum sancıları suni olarak başlatılmalı ya da bebek sezaryenle alınmalıdır.

Erken Membran Rüptürü (Zarın erken yırtılması)

Erken membran rüptürü, doğum başlamadan önce fetusu saran amniyotik keseyi oluşturan zarların açılmasıdır. Belirtileri hafif bir sızıntı ya da vajinadan ani su gelmesidir. Bu durumda hemen doktorunuzla görüşmeniz gerekir. Bu durum hamileliğin 34. haftasından önce gerçekleşirse, doktorunuz erken doğum ile doğuma kadar bebeğinize büyüme ve gelişme şansı verme durumlarının riskini değerlendirir. Hamileliğin uzatılması, rahmin ve bebeğin enfeksiyon kapması gibi komplikasyonlara neden olabilir. Zarın erken yırtılması, göbek bağının servikse doğru ilerlemesine neden olabilir. Fetus aşağı düştüğünde göbek bağına baskı yapar ve oksijen kaynağı azalır. Akciğerlerin olgunlaşabilmesi için fetusu rahimde olabildiğince uzun tutmaya çalışmak üzere yatak istirahatı önerilebilir. Enfeksiyonu önlemek için antibiyotik ve erken kasılmaları önlemek için ilaç almanız gerekebilir. Doğum tarihinize birkaç hafta kaldıysa ve fetusun çok az ya da hiç komplikasyonu olmayacağı düşünülüyorsa doktorunuz doğumu başlatabilir. Eğer enfeksiyon bulguları varsa doğuma daha erken haftalarda da izin verilir.

Erken doğum (Doğum ağrılarının zamanından önce başlaması)

Erken doğum, hamileliğin 37. haftasından önce doğumu başlatan rahmin kasılmalarıdır. Hiçbir belirti göstermeyebileceği gibi kramplar ve kasılmalar, aşağı baskı hissi ve sulu-kanlı akıntı gibi belirtiler de görülebilir. Bu durumda bebek zamanından önce dış ortamda yaşamasını sağlayacak akciğer gelişimi olmadan doğabilir. Bu nedenle doğumdan sonra yoğun bakım şartları gerekebilir. Eğer zamanından önce doğum ağrıları başlar ve kasılmalar olursa doktora haber verilmelidir. Rahim ağzı açıklığı ve rahim kasılmaları kontrol edilir. Erken doğum eylemi tanısı konursa hamile hastaneye yatırılır ve damardan sıvı tedavisi, rahim kasılmasını engelleyen ilaçlar ve akciğer gelişimini hızlandıran ilaçlar verilir.

Hazırlayan: Zuhal K. Eyüboğlu

 

Kaynak: Haber Kaynağı
Bu haber toplam 3398 defa okunmuştur
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Bu habere henüz yorum eklenmemiştir.
Diğer Haberler
EDİTÖRÜN SEÇTİKLERİ
Tüm Hakları Saklıdır © 2006 Sağlık Aktüel | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
Tel : (0216) 606 17 18 - (0224) 334 1 335 | Faks : (0216) 606 17 19 | Haber Yazılımı: CM Bilişim