Fetih İdris Cuma, 27 yaşında Libyalı bir genç. 10 çocuklu bir ailenin oğlu. Savaşla geçen dönemde ortamın güvensizliği ve maddi sıkıntılar yüzünden okulunu bırakmak ve şoförlüğe başlamak zorunda kalıyor. 2011 yılının Eylül ayında ise ciddi sağlık sorunları baş gösteriyor.
Ankara Tabip Odası Ecevit'in doktorundan savunma istedi
Önce gözlerinde kararma ve kalp atışlarında hızlanma hissediyor. Biraz yürüdüğünde bile aşırı halsizliği ve iştahsızlığı olması ilk şüpheleri uyandırıyor. Bir süre sonra yemek yiyemez hale gelip hızla kilo veriyor. Cildinde ortaya çıkan kızarıklıklarla artan şikâyetleri üzerine Libya’da bir hastaneye başvuruyor.
Doktorlar genel bir muayene sonrasında, “Bir şeyin yok, dinlenince iyileşirsin” deyip eve gönderiyorlar. Ancak aynı günün akşamı fenalaşıp soluğu acilde alıyor. Yapılan detaylı tahliller üzerine; kanındaki birçok değerin çok düşük olduğu ve trombositlerinde sorun bulunduğu tespit ediliyor. Bunun üzerine genç adam acilen hastanenin dahiliye servisine yatırılıyor.
GEÇ GELEN TEŞHİS
4 gün kaldığı hastanede teşhis konulamaması üzerine sadece kan hastalıkları üzerine çalışan bir başka hastaneye gönderiliyor. Yine teşhis konulamayınca tedavi için Mısır’a gitmesine karar veriliyor. Mısır’daki bir profesör Fetih’te kemik iliği yetersizliği olduğunu söylüyor ve ilaç eşliğinde Libya’ya geri gönderiyor. Fetih, ülkesinde tekrar hastaneye yatıyor ve ilaç tedavisine başlanıyor.
TÜRKİYE’Yİ SEÇTİ
Günde aldığı 6 ilaç ciddi yan etkiler gösterince doktorları kemik iliği nakli olmasına karar veriyor. Doktorları Almanya’ya gitmesini öneriyor ama Fetih, bir arkadaşının “Kesinlikle Türkiye’ye gitmelisin, orada tıp çok ileri” demesi üzerine Türkiye’yi tercih ediyor. Libya hükümetinin desteğiyle aralık ayında Türkiye’ye gelen ve Medical Park Bahçelievler Hastanesi Kemik İliği Merkezi’ne başvuran Fetih’e, 20 Mart’ta 40 yaşındaki ağabeyinden alınan kemik iliği naklediliyor.
6 AY HASTANEDE KALDI
İki aylık sürecin sonunda nakilden beklenen sonucun alınmadığı tespit ediliyor. Bunun üzerine bir kez daha nakil olmasına karar veriliyor. Fetih, ikinci kemik iliği naklini 22 Mayıs’ta oluyor ve iliği yine ağabeyinden alıyor. İkinci ilik nakli başarılı oluyor ve Fetih sağlığına kavuşuyor. 6 ay hastane odasında yaşayan Fetih, “İyileştiğimi halimden hissedebiliyorum. Eski halimle şimdiki arasında dağlar kadar fark var. Sağlığıma kavuştuğum için çok mutluyum. Kardeşlerimi, evimi, ülkemi ve arkadaşlarımı çok özledim” diyor.
İKİNCİ NAKİLDE KAN HÜCRELERİ YÜKSELDİ
Medical Park Bahçelievler Hastanesi Erişkin Kemik İliği Ünitesi Sorumlusu Prof. Dr. Sevgi Kalayoğlu Beşışık, Fethi’nin, “aplastik anemi” olarak isimlendirilen bir kan hastalığı olduğunu söylüyor ve “Aplastik anemi, kan üretim merkezi olan kemik iliğinin işlemez hale gelmesidir” diyor.
Hastalığın kendiliğinden düzelme şansı bulunmuyor. Kan hücreleri azalması, enfeksiyon ve kanama komplikasyonlarına yol açabileceğinden; çok sık antibiyotik ve kan verilmesi ile seyreden hayati tehlikesi yüksek bir biyolojik savaş süreci olarak adlandırılıyor. Tedavide, genç hasta grubunda doku grubu uygun kardeş vericiden nakil yapıldığı belirtiliyor.
Verici bulunamayanlarda veya yaşlı hastalarda, bağışıklığı baskılayıcı tedaviler sunuluyor. İkinci nakilde, kök hücre kaynağı olarak, ağabeyinin kemik iliğinden çevre kanına dökülmüş kök hücrelerinin kullanıldığını söyleyen Beşışık, naklin üçüncü haftasında yamanma gerçekleştiğini ve kan hücrelerinin giderek yükselmesiyle Fethi’nin sağlıklı bir şekilde ülkesine gönderildiğini söylüyor.
‘GEZMEK İÇİN GELECEĞİM’
Her ne kadar hastane odasından çıkamamış ve İstanbul’u gezememiş olsa da Fetih, Libya’ya, Türk insanı ve Türkiye hakkında çok sıcak duygularla dönüyor.
“Türkiye’yi ve Türk insanını çok sevdim. Hastanede herkes bana çok iyi davrandı. Tüm çalışanlarla aile gibi olduk” diyen ve bu süreçte kendisine hep güler yüzlü ve sıcak davranıldığını ifade eden Fetih, belirli aralıklarla kontrol için İstanbul’a geldiğinde hem İstanbul’u gezeceğini hem de hastanede edindiği dostlarını ziyaret edeceğini söylüyor.
HABERTÜRK / CEYDA ERENOĞLU
[email protected]
