• BIST 9722.09
  • Altın 2428.571
  • Dolar 32.5199
  • Euro 34.8
  • Ankara 30 °C
  • İstanbul 25 °C
  • Bursa 24 °C
  • Antalya 27 °C
  • İzmir 26 °C

Hekimler seçimlere hangi beklentilerle gidiyorlar

Hekimler seçimlere hangi beklentilerle gidiyorlar
550 yeni milletvekilinin Meclis'e gireceği 12 Haziran Genel Seçimlerinde, üç farklı partiden 135 doktor milletvekilliğine aday gösteriliyor. Hekim adayların ülkenin genel sorunları kadar, biriken mesleki sorunlara da ilgi göstermesi bekleniyor.

 

İyi Hekimlik Ve Sağlık Hakkı

Bursa Tabip Odası Başkanı Doç. Dr. Kayıhan PALA konuyla ilgili değerlendirmelerini şöyle ifade ediyor;

Bilindiği gibi, genel seçimler, ülkemizi yönetmek üzere mevcut parti liderlerinden biri ya da bir kaçına bir süreliğine yetki vermek amacıyla yapılıyor. Bu koşullarda, halkın ne tümünün iradesinin bu sürece etki etmesi mümkün, ne de kendi adına karar vermesi beklenen kişileri belirlemesi. Baraj adı verilen bir sınırlama ile toplumun neredeyse üçte birinin seçimlerde belirleyici olma olasılığı yok; milletvekillerine gelince, parti başkanları tarafından belirleniyorlar, halk tarafından değil.

Bir önceki seçimden bugüne dek sağlık alanında yaşanılanların nesnel bir zeminde ortaya konulamadığı, tartışılamadığı; Sağlık Bakanı'na üç saate varan canlı yayınlar ile ulusal kanallarda propaganda yapmak üzere güçlü destekler sağlandığı, ancak 30 bin sağlık çalışanının yürüyüş ve mitinginin neredeyse görmezden gelindiği bir ortamda; seçimlerle ilgili beklentilerin konuşulması kolay görünmüyor. Sağlıkta Dönüşüm Programı adı ile yürütülen neoliberal sağlık reformları, giderek sağlık alanını daha fazla piyasalaştırıyor.

Artık “pazarlama”, “müşteri”, “kâr” gibi kapitalizmin kâr maksimizasyonuna hizmet eden kavramlar, sağlık alanında daha fazla konuşuluyor ve en kötüsü hekimler de içinde olmak üzere sağlık çalışanları tarafından daha az yadırganıyor, daha az reddediliyor. Bir tür öğrenilmiş çaresizlik, sağlık hakkı ve iyi hekimlik kavramlarının önüne geçirtilmeye çalışılıyor; deyim yerindeyse, zorla. Geçen yıl 70 milyondan daha fazla acil servislere başvuru yapılıyor, acil salgını gibi. Dört yılda dört kat artıyor acile başvuru. Başvuranların büyük çoğunluğu acil olgular değil, katkı payı ödeyemeyecek durumda olan yoksul, işsiz, dar gelirli yurttaşlarımız. Sağlık hizmetlerine erişimi kolaylaştırdık ve artırdık diyenlere bu durumla ilgili bir çift söz söylemek olanağı, ne bilim insanlarına, ne de meslek örgütlerine tanınmıyor. Bu ülkede artık, acile başvuru sayısı, neredeyse her yurttaş yılda bir defa başvuruyormuş kadar yüksek; kimse merak etmiyor mu, dünyada başka böyle bir ülke daha olup olmadığını?

Son beş yılda kişi başına düşen cerrahi operasyon sayısı üç kat arttı, artık her yıl nüfusun onda biri kadar cerrahi girişim yapılıyor. Tomografi, MR, ultrason vb. tetkik sayılarındaki artış ürkütücü. Bu tetkiklerin ne kadarında bir patoloji yakalanıyor ve bu yakalanma oranı diğer ülkelerle kıyaslandığında ne anlama geliyor; merak eden var mı?

Hekimler 2,5 dakikada bir hasta bakmaya zorlanıyor. Günde 150 hasta baktığı kayıtlara geçen hekimler var. Bakan hekimin hiç mi suçu yok, diye sormak işin kolayı; sistem sağlık hizmeti sunumunu nasıl bu kadar piyasalaştırıyor diye soran var mı?

Bir yılda SGK'nın topladığı katkı payı üç katına çıkıyor, vatandaş pamuk elini cebine atamadan sağlık hizmeti alamaz duruma getiriliyor. Sonuç: Bir biçimde şimdilik vatandaş memnun... Piyasa ziyadesiyle memnun... Memnun olmayan kim? Hekimler. Çünkü hekimler (En azından önemli bir kısmı) halen piyasanın azgın sularına kapılıp, kar mücadelesi vermek yerine; iyi hekimlik ve sağlık hakkından söz etmeye çalışıyor. Can güvencesi, iş güvencesi, gelir güvencesi ve mesleki bağımsızlık istiyor meslek örgütünün öncülüğünde. Sağlık Bakanı meslek örgütleriyle durumu değerlendirmek yerine “İki maddelik bir kanuna bakar, kapatırız meslek örgütlerini” diyebiliyor; daha kötüsü bırakın istifa etmek zorunda kalmasını, hiçbir şey olmamış gibi davranabiliyor ve ne medya, ne toplum ne de muhalefet; neredeyse hiçbir kesimden güçlü bir tepki yok.

Bu koşullarda, doğrusunu söylemek gerekirse, hekimlerin yaklaşık iki ay sonra yapılacak genel seçimlerden çok fazla bir beklentisinin olduğunu söylemek olanaklı değil.

Bu haber toplam 14603 defa okunmuştur
Haberin Devamı 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Bu habere henüz yorum eklenmemiştir.
Diğer Haberler
EDİTÖRÜN SEÇTİKLERİ
Tüm Hakları Saklıdır © 2006 Sağlık Aktüel | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
Tel : (0216) 606 17 18 - (0224) 334 1 335 | Faks : (0216) 606 17 19 | Haber Yazılımı: CM Bilişim