Kimi bıçaklanıyor, kimi tekmeleniyor, kimi yumruklanıyor, kiminin kafası yatağın demir başlığına vuruluyor, özellikle kadın olanlar tokatlanıyor, hatta saçlarından çekilip yerlerde sürükleniyor... Maruz kaldıkları hakaret ve küfürleri şiddetten saymıyorlar bile. Bu ve benzeri “şiddet”i yaşayanların ortak noktaları, doktor ya da sağlık çalışanları olmaları...
Kimi kez gecenin bir yarısı acil servislerde bitmek bilmeyen hastalarla uğraşırken, kimi zaman poliklinikte hasta görürken, kimi zaman hastane bahçesinde şiddet olaylarının öznesi olan sağlık çalışanları, hiçbir dönemde yaşamadıkları kadar artan bu tip olaylara artık “dur” demek istiyorlar.
Sağlık çalışanları sistemdeki sorunların faturasının kendilerine çıkarıldığına inanıyor. Önceden haftada bir iki kez görülen şiddet olayların artık her gün görüldüğünden yakınan sağlık çalışanları arasında en riskli grup ise acil servis çalışanları.
Polise bildirme
İstanbul Tabip Odası Şiddet Çalıştayı Anketi’ne göre hekimler yüzde 45, hemşireler yüzde 35, idari personel yüzde 11 ve güvenlik elemanı yüzde 7 oranında şiddete uğrayanların sıralamasını oluşturuyor.
Yapılan araştırmalarda, “Son bir yıl içinde sağlık hizmetlerinde şiddet olayları arttı” diyenlerin oranı yüzde 72, “Görev yaptığım kurumda şiddet olayları arttı” diyenlerin oranı yüzde 51. Isparta-Burdur Tabip Odası’nın yaptığı bir çalışmada da, son bir yıl içinde şiddete maruz kalan sağlık çalışanlarının oranı yüzde 45 çıktı.
İstanbul’da yapılan bir araştırmada da sağlık çalışanları arasında sözlü saldırıya uğrayanların oranı yüzde 100, fiziksel saldırıya uğrayanların oranı yüzde 87, hemen her gün fiziksel ya da sözel saldırıya uğradığını söyleyenlerin oranı yüzde 29 olarak belirlendi. Bunların polise bildirilme oranı yüzde 40, dava açılma oranı yüzde 33.
Ayşegül Aydoğan
