Abdi İbrahim'de çalışmış bir yönetici şirket içinde '3 nolu bütçe' adında bir bütçe oluşturularak doktorlara ilaç yazmaları karşılığında tablet bilgisayar ve çamaşır kurutma makinesi gibi ürünler alındığını iddia etti. Abdi İbrahim'in patronu Nezih Barut ise "Adını bilmem ama böyle bir bütçemiz var. Doktorların defter, kalem gibi ihtiyaçlarını karşılıyoruz. Ben böyle biliyorum" dedi.
ABDİ İbrahim firmasında ve sektörde yaşanan 'hayali ilaç satışı' şokunun ardından sular durulmuyor. Dün Hürriyet'e ulaşan işten çıkarılan bir yönetici bazı doktorlara 'Abdi İbrahim'in ürettiği ilaçları yazmaları karşılığında' hediyeler verildiğini iddia etti. Şirket içinde '3 nolu bütçe' olarak adlandırılan bütçeden karşılanan hediyeler arasında tablet bilgisayar, buzdolabı, televizyon, bilgisayar ve cep telefonu gibi ürünler bulunduğu da öne sürüldü.
Adının gizli tutulmasını isteyen eski üst düzey yönetici, "İlaç mümessilleri doktorlara ilaç tanıtımına gidiyor. Tanıtımlar bu ilaçların hastalara yazılması için yapılıyor. Ancak bazı doktorlar ilaçları yazmak için çeşitli şeyler istiyor. Bunların arasında buzdolabı, tablet bilgisayar ve çamaşır kurutma makinesi bile bulunuyor" dedi.
ŞİRKETE MAİL İLE BİLDİRİM
İlaç mümessillerinin doktorlardan gelen istekleri şirket yetkililerine mail yoluyla ya da birim müdürleri aracılığıyla bildirdiğini öne süren eski yönetici, "Atılan maillerde şu şekilde oluyordu: 'Görüştüğümüz doktor ilaç yazılması konusunda destek vereceğini söyledi. Ancak ilaç yazması için çamaşır kurutma makinesine ihtiyacı varmış.' Yetkililere bildirilen bu istek, '3 nolu bütçeden' karşılanıyordu. Şirket kime ne hediye edildiğinin listesini de tutuyor" diye konuştu.
NEZİH BARUT: BÜTÇE DOĞRU
İddilalarla ilgili görüşüne başvurduğumuz Abdi İbrahim Yönetim Kurulu Başkanı Nezih Barut doktorlara bir takım hediyeler verildiğini doğrularken "Şirket içinde böyle bir bütçe var. Bu bütçeden doktorların defter kalem, kitap ve benzeri bazı ihtiyaçları karşılanıyor.
Ben sistemin bu şekilde olduğunu biliyorum" dedi.
Mümessiller kendi cebinden para harcıyor
'HAYALİ ilaç sattığı' iddiasıyla işte çıkarılan bir başka ilaç mümessili de konu ile ilgili şunları söyledi: "Bu yöntem bir çok firma tarafından kullanılıyor. Hatta bazı mümesiller sırf kotalarını tutturabilmek için kendi cebinden bile istekleri karşılıyor. Firmalar mümessiller üzerinde çok baskı kuruyor. Mümessiller de işini kaybetmemek için doktorların isteğini yerini getiriyor" dedi. Birçok arkadaşının 'kota baskısı' yüzünden cebinden para harcadığını belirten mümessil, "Sistem büyük aksaklıklar içeriyor. Şirketler yapılanlara göz yumuyor" ifadesini kullandı.
Hayali satışı bildirdim yine de kovuldum
ANKARA'da kendi bölgesinde 16 bin kutu fazla ilaç satışı yapıldığını gördüklerini ve hemen bunu yöneticilere bildirdilerini iddia eden ve işten çıkarılmış bir ilaç mümessili, "Hemen bölge müdürümle beraber satışı bizim yapmadığımızı bildirdik. İlaç satış kotamızdan düştü. Ancak şirketin genel satışından düşülmedi. Bu bildirimden yaklaşık 2 ay sonra da hayali satışı bildirdiğim halde, söz konusu gerekçeyle işime son verdiler. Bu işi yapan ilaç mümessileri olabilir. Sonuçta benim bölgemde de fazladan satış çıktı. Ancak kimin yaptığını bulmak yerine, ellerine geçen kozu kullanarak tazminat vermemek için herkesi işten çıkardılar" diye konuştu.
İşten atılınca liste yayınlamıştı
BAŞKA bir ilaç firmasından 2008 yılında işten çıkarılan bir çalışan da intikam amacıyla internette bine yakın doktora 'promosyon' adı altında verilen değerli hediyelerin tam listesini yayınlaması sağlık dünyasını sarsmıştı. Hürriyet'in gündeme getirdiği haberde de eski çalışanın açtığı sitede, derbi maç biletinden uçak biletine, koltuk takımından muayenehane badanasına kadar değişen hediyeleri yayınlamıştı. Site, firmanın başvurusu üzerine kapatılmıştı.
Burak COŞAN
BU İLAÇLARI KİME İÇİRDİNİZ
HEDİYE REÇETESİ
Doktora gidip iyileşmek için eczaneden satın aldığınız ilaç, meğer sizden önce ne maceralar yaşıyormuş. Bir kere bu ilacın kalitesiz olma ihtimali varmış. Hayali bir depodan hayali bir eczaneye gitmeyip de size kadar ulaştıysa belli ki bir doktor tarafından yazılmış. Peki ya ne karşılığında? Tablet bilgisayar? Buzdolabı? Çamaşır kurutma makinesi? Defter ya da kalem mi? Kim bilir? İyi de o doktor o hediyeyi kabul etmeseydi acaba size o ilacı yazacak mıydı? İşte en önemlisi bu...
Hemen belirtmem gerekiyor. Bu çarpık düzenin tek parçası Abdi İbrahim firması değil. Neredeyse sektördeki tüm firmalar benzer yöntemleri uyguluyor ya da uygulamak zorunda kalıyor.
HAKSIZ PRİMİN BOYUTU
Önceki gün sorularımı cevaplayan Nezih Barut, şirketinden haksız yere alınan primin maddi boyutunun 6 milyon lirayı bulduğunu söyledi. Üstelik bunun sadece tespit ettikleri dönemi kapsadığını belirterek hayali satışların ne kadar eskiye gittiğini bilmediklerini söyledi. Kendisine mümessillerin ağır hedef baskısı altında olduğunu hatırlatıp ilaç sektöründeki kota sistemini doğru bulup bulmadığını sordum. "Yanlış ama bu sektör böyle çalışıyor" cevabını aldım.
İTİRAF EDİYORLAR
Abdi İbrahim çalışanları ise üç gündür Hürriyet'e, Nezih Barut'u eleştiren mailler yağdırdı. Çoğunda ilaç firmalalarının doktorlara kendi ilaçlarını yazdırmak için hediye verdiği iddiası vardı. Üstelik bazı mümmessiller doktorlara kendi cebinden hediye aldığını da itiraf ediyordu.
Bu iddiaları dün Burak Coşan, bizzat Nezih Barut'a sordu. Barut, şirket bünyesinde doktorlar için hediye bütçesi olduğu iddiasını doğruladı.
Nezih Barut'u son dönemde dürüstçe yaptığı cesur açıklamalarından dolayı ne kadar kutlamamız gerekiyorsa, bugüne kadar bu çarpık düzene karşı ses çıkarmadığı ve seyirci kaldığı için o kadar eleştirmemiz gerekiyor. Hepimiz biliyoruz ki bu çarpık düzen bugün oluşmadı. Hayali satışlar bugün yapılmadı. Hediye karşılığı yazılan reçeteler üç-beş günün hikayesi değil. Peki bu düzen böyle gitmeye devam mı edecek?
Kotalar dolsun diye ne kadar fazla, ne kadar yanlış ilaç içtik? Bilmiyoruz.
İsterseniz dünyanın en iyi ilaç takip sistemini yapın, sadece elimizden değil gözümüzden de kimliklerimizi tarayın. İster yüzde 10 ister yüzde 20 katkı payıyla tedavi edin. İster bilgisayardan ister telesekreterden ister bugüne ister aylar sonrasına randevular verin. Karekod, barkod kesin, kestirin. Dilediğiniz düzenlemeyi yapın, değiştirin... Her şeyi yapın.
Ama ne olur bir şeyi yapmayın. Sağlımızla oynamayın, oynatmayın... İlacımızın üzerinden elinizi çekin hemen... Lütfen...
Sefer LEVENT
