Türk Eczacıları, Türk Tabipleri ve Türk Dişhekimleri birlikleri ile Türkiye Hemşireler Derneği, Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası yöneticilerinin katılımıyla, Türk Eczacıları Birliği Genel Merkezi'nde basın toplantısı düzenlendi.
Toplantıda konuşan Eriş Bilaloğlu, tıp fakültesinde okuduğu yıllarda ve meslek hayatı boyunca sağlık alanında en kötü örneğin Amerika Birleşik Devletleri olduğunu öğrendiklerini iddia ederek, ''Eğer sağlık alanında kötü örnek verecekseniz ilk örnektir Amerika. İlaç alanında kötü örnek olma anlamında da baştadır'' görüşünü savundu.
''Hükümet, ilaç sektöründe, sermayeyi belli ellerde nasıl toplarız gayreti gütmektedir'' iddiasında bulunan Bilaloğlu, ''sağlık hakkını savunmak için'' gerekirse sağlıkçılara yakışan tarz, ciddiyet ve kararlılıkla 2010'da yeni eylemler planlayacaklarını ve bunu uygulayacaklarını bildirdi.
Türk Eczacıları Birliği Genel Sekreteri Özgür Özel de, ''vatandaşlarına sağlık hizmeti sunma zorunluluğu bulunan hükümetin, eczaneler ile yapmış olduğu sözleşmeleri feshederek halkın ilaca erişiminin kısıtlanmasını doğuracak ve eczacılık mesleğinin geleceğini tehdit edecek uygulamaları'' şaşkınlıkla karşıladıklarını söyledi.
ÖRGÜTLENME ÖZGÜRLÜĞÜNE ANTİDEMOKRATİK YAKLAŞIM
''Kepenk kapatma eylemi sonrasında, devlet ile eczacılar arasında imzalanan hizmet sözleşmesinin feshedilmesinin örgütlenme özgürlüğüne karşı girişilen anti-demokratik bir uygulama'' olduğunu ileri süren Özel, sağlık alanındaki gerçekleri anlatmak üzere bütün sağlıkçılar olarak bir arada seslerini yükseltmeye devam edeceklerini, sağlık örgütleri olarak 2010 yılında da sağlıktan, iş güvencelerinden ve mesleki bağımsızlıklarından vazgeçmeyeceklerini vurguladı.
Özel, kepenk kapatma eyleminin uyarı amacıyla yapılan bir eylem olduğuna işaret ederek,eczacıların, 15 Ocak gününe kadar sorunlarına çözüm üreten bir sözleşmenin takipçisi olacaklarını söyledi.
BEKLENTİLERİ KARŞILAYAN YENİ SÖZLEŞME
Özgür Özel, eczacıların beklentilerini karşılayan yeni bir sözleşme imzalanmaması halinde 16 Ocakta Türkiye'de ''büyük bir kaos ortaya çıkacağını'' iddia ederek, ''Biz, sözleşmemiz olmadığı için ilaçları istemeyerek ücreti karşılığı sunmak, hastalar da ilaçların ücretini tahsil için SGK il müdürlüklerinde sıraya geçmek ve ücretleri 3 ay sonra almak üzere evraklarını teslim etmek zorunda kalacaklar. Bu bizim arzu ettiğimiz bir tablo değil'' diye konuştu.
