• BIST 9530.47
  • Altın 2477.258
  • Dolar 32.4457
  • Euro 34.788
  • Ankara 15 °C
  • İstanbul 16 °C
  • Bursa 15 °C
  • Antalya 16 °C
  • İzmir 17 °C

İndirim mümessilleri yaktı

İndirim mümessilleri yaktı
İlaç fiyatlarının düşürülmesi karlılığa darbe vurunca fatura, satış kadrolarına kesildi.

Tensikatlar yüzünden pek çok eski çalışanıyla davalık olan ilaç şirketlerinin, yılsonuna kadar üç bin 500 kişiyi daha çıkartması bekleniyor.
Aralık 2009'da hayata geçen ve ilaçta yüzde 40'lara varan fiyat indirimi öngören uygulama, sektöre adeta bomba gibi düştü. Bu indirimlere ilk tepki olarak çalışan kadrolarını daraltma kararı alan ilaç şirketleri, çok sayıda tıbbi mümessilin işine son verdi.

İşe iade davalarının sayısındaki patlama ve 2009 - 2010 döneminde outplacement hizmeti veren danışmanlık şirketlerinin iş yükündeki artış, bu durumu net biçimde ortaya koyuyor. Yeni düzenlemeyle 2010 yılında Türkiye ilaç sektöründe yaklaşık yüzde 25 oranında bir küçülme beklendiğini açıklayan Araştırmacı İlaç Firmaları Derneği (AİFD) Başkan Yardımcısı Engin Güner de, sektörde işsiz kalan üniversite mezunu çalışanların sayısının artmasını beklediklerini ifade ediyor.

Toplamda yaklaşık 25 bin çalışanın bulunduğu ilaç sektörünün yüzde 56'sını (14 bin kişi) satış kadroları oluşturuyor. Güner'in öngörüsü doğru çıkarsa sektörden toplam 3 bin 500 kişi daha işini kaybedecek demektir.

Davalarda artış yaşanıyor!

Şu ana kadar beklenmedik bir biçimde işlerini kaybeden pek çok çalışan, hakkını aramak için mahkeme kapılarını aşındırıyor. Bugünlerde Sirkeci'deki İstanbul Adliyesi İş ve Hukuk Mahkemeleri'nin koridorlarında, alışılmadık bir hareketlilik var. Duruşma salonlarının kapısında asılı listelerde, ilaç şirketlerine açılan 'işe iade' davalarındaki artışı fark etmemek mümkün değil.

Mesai saatleri içinde iğne atsanız yere düşmeyecek biçimde kalabalık olan bu koridorlarda avukatlarla işlerini kaybeden ilaç sektörü çalışanları, mahkeme salonları ve dava listeleri arasında tatsız bir koşuşturma içinde. Wyeth'tan Sanovel'e, Bilim İlaç'tan Novartis'e pek çok ilaç üreticisi bu koridorlardaki listelere göre 'davalı' konumunda.

İlaç fiyatlarında indirime gidilmesiyle satış kadrolarını küçültme kararı alan şirketlerin karşılaştığı bu durum aslında sektördeki ilk fırtına değil. Doktor ziyaretlerinin kısıtlanmasıyla başlayan ilk çalkantılar, OTC grubu reçetesiz ilaçların marketlerde satışının serbest bırakılma girişimiyle devam etmişti. İlaç fiyatlarına yönelik son hamle neticesinde de üreticiler, mümessiller ve eczacılar kazan kaldırdı.

Fiyatları yeniden düzenleyen 2008 yılı Sosyal Güvenlik Kurumu Sağlık Uygulama Tebliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Tebliğ'in Resmi Gazete'de yayımlandığı 4 Aralık 2009'da eczacılar, bir günlük kepenk kapatma eyleminde bulunmuştu.

Mümessiller ayakta

Son dönemde art arda yaşanan bu gelişmeler yüzünden sektör çalışanları oldukça huzursuz. Zira pek çok meslektaşları işsiz kaldı. Üstelik sektörün hızla daralması bu alanda tekrar iş bulma ihtimalini zayıflatıyor. Dahası benzer kalifikasyonlara sahip çok sayıda işsiz kişinin piyasadaki varlığı, başka sektörlerde iş bulma ihtimalini de ciddi biçimde sekteye uğratıyor.

Diğer yandan Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) verilerine göre 2003 yılında 2.5 milyar TL olan ilaç harcamaları, 2008 yılı sonunda 10.7 milyar TL'ye ulaşmış. Sektörün geçen yılı yaklaşık 15.6 milyar TL ile kapatması hedefleniyordu. Ancak yeni fiyat indirimleriyle bu rakamın 2010'da 14.6 milyar TL ile sınırlandırılması söz konusu. Bu da geçen yılki harcamaların altında kalınacağını gösteriyor.

Kadrolar daralıyor

İşveren cephesinde ise mevcut durumu dayanak göstererek satış ekibini küçültmeye başlayan şirketlerin sayısı hiç de az değil. Fiyat indirimi sebebiyle zararda olduğu için bu yolu seçtiklerini söyleyenler çoğunlukta. Ancak şirketlerin bu durumu fırsat bilip kıdemli ve yüksek maaşlı çalışanlarını işten çıkardığını düşünenlerin sayısı hiç de az değil. Hatta dava açmamaları şartıyla işten çıkardığı çalışanlarına 90 ila 100 bin TL para teklif edenlere bile rastlanıyor.

Şu anda baktığı işe iade davalarında, geçen yıla kıyasla büyük bir yığılma olduğunu söyleyen Abdi İbrahim ve Boehringer Ingelheim Türkiye'nin Hukuk Danışmanı Avukat Burcu Sertel, bu artışa ilaç fiyatlarındaki indirim ve sektördeki rekabetçi yapının gerekliliklerinin neden olduğunu vurguluyor. Sertel, son zamanlarda işe iade ile sonuçlanan dava sayısının arttığını belirtse de ülkemizde bu davaların amacına hizmet etmediği görüşünde.

İlaç, outplacement'ta önde

İşten ayrılanlara kendi yetkinliklerini keşfetmeleri, yeniden iş bulmaları ya da kurmaları için danışmanlık -yani outplacement- hizmeti veren kişiler de 2009 - 2010 döneminde en fazla ilaç şirketleriyle çalıştıklarını söylüyor.

2009'un Kasım ayından bu yana ilaç sektöründen yaklaşık bin kişiye outplacement hizmeti sağladıklarını belirten E&E Group Yönetici Ortağı Kıvanç Ersöz, tüketim malları ve inşaat sektöründen de 500 kadar kişiyle çalıştıklarını vurguluyor. “İlaç sektöründeki bin kişinin yüzde 20'si yönetici, geri kalanı ise yönetici altı pozisyonundaki kişilerdi” diyen Ersöz, yıl içinde önemli miktarda eczacının da işsiz kalacağını öngörüyor. Ona göre bu yıl istihdam açısından riskli bir sektör olan otomotivi de takip etmek gerekiyor.

Adecco Lee Hecht Harrison Bölüm Müdürü Akgül Can Beyhan ise 2009 - 2010 döneminde bu hizmeti en çok çalışanlarına sunan sektörlerin teknoloji, ilaç, sağlık, hızlı tüketim malları, perakende olduğunu anlatıyor.

Kesin rakam verememekle birlikte yılbaşından bugüne kadar 2009 sonuçlarının yüzde 20'sine yakın bir oranda talep ve projelendirmede artış olduğunu söyleyen Beyhan, özellikle 2009'un son aylarında toplu işten çıkarma yapan sağlık ve sigorta sektörlerinin bu rakamda önemli bir katkısı olduğunu belirtiyor.

Pozisyon bakımından adayların ayrıldığı sektördeki daralma sürüyorsa bu kişilerin diğer alanlarda iş bulmalarına yardımcı olmak amacıyla daha geniş bir bilgilendirme yapılıyor. Beyhan, “İlaç sektöründe tıbbi mümessil olarak çalışan bir adayı, hızlı tüketim malları, sigorta ve hizmet sektörüne yönlendirdiğimiz oldu” diyor.

STK'lar harekete geçti

Sendikalaşma faaliyetlerinin yok denecek kadar az olduğu ilaç mümessilleri, geçtiğimiz mayıs ayında Konya merkezli bir dernek kurdu. Fiyat indiriminden önce çalışmalarına başlayan Tıbbi İlaç Mümessilleri Birliği Derneği (TİMBİR) Genel Başkanı Metin Erkul, ilaç fiyatlarındaki azalmaya karşılık 2003 - 2008 yılları arasında Türkiye İlaç pazarında yüzde 400'lere varan bir büyüme gerçekleştiğini iddia ediyor.

Bu oranla dünya ilaç piyasasında OECD ülkeleri arasında en hızlı büyüyen altı ülkeden biri olduğumuzu belirterek ekliyor: “Bu sonuç -sanılanın aksine- SGK'nın ilaç geri ödemelerinde tasarruf etmediğini gösteriyor.”

Son altı ayda tıbbi tanıtım temsilcisi olarak çalışan bin 500 ila –iki bin kişinin işini kaybettiğini söyleyen Erkul hedeflerinin, mesleki sertifika verilmesini sağlamak olduğunu anlatıyor ve ekliyor: “Bu sertifikayla farklı sağlık kollarında istihdam imkanı sağlayacak alternatif iş ve meslek bağlantılarını oluşturmak istiyoruz.”

Derneğin hukuk danışmanlığını yürüten avukat Önder Özer ise üç yıldır işten çıkarılan ilaç mümessillerinin davalarına bakıyor. İlaç firmalarının 2009 yılı ortalarına kadar işçi çıkarırken satış kotasını dikkate aldığına vurgu yapan Özer, fiyat indirimiyle birlikte bu 'gerekçe'nin yerini 'zarar ediyoruz' söylemlerinin aldığını söylüyor.

Ancak ona göre durum bunun tam tersi. Yani ilaç şirketlerinin hem maliyenin vergi denetçileri tarafından baskı altına alınmaktan kurtularak bilançolarında rahatlıkla zarar gösterebilmek hem de daha rahat işçi çıkartabilmek için bu genelgeyi büyük bir fırsat olarak gördüğünü iddia ediyor.

Üreticiler sessiz kaldı

İlaç fiyatlarındaki indirim konusunda görüşüne başvurduğumuz ilaç üreticilerinin büyük bir kısmı ise 'iş yoğunluğu' gerekçesiyle sorularımızı yanıtsız bıraktı. Ancak sayıları az da olsa sektördeki tüm şirketler gibi durumdan olumsuz etkilendiklerini belirtenler de oldu.

Nobel İlaç Genel Müdürü Dr. Numan Balki ve Ulkar Holding - Nobel İlaç Organizasyonel Gelişim ve İK Direktörü Arzu Saraç, değişik kriterlere göre ürünler için farklı indirimler yapılsa da tüm ürünlerin toplam ciroları üzerinden bir hesap yapıldığında, yaklaşık yüzde 25 oranında düşüş yaşandığını söylüyor. Yeni duruma ayak uydurabilmek için masraflar açısından daha hassas davrandıklarını belirten şirket yöneticileri, 2009'u mevcut kadrolarını koruyarak geçirdiklerini vurguluyor. Bu yıl ise holding bünyesine piyasaya çıkacak yeni ürün ve ürün grupları için 125 mümessil alımı bile yapılmış.

Moraller bozuk

İlaç fiyatlarında indirime gidilmesinin ardından bir anket düzenleyen AİFD, sonuçlara göre sektörün 2010 beklentilerinin kötüleştiğini açıkladı. 40 araştırmacı ilaç firmasını çatısı altında toplayan AİFD'nin üye firmaların üst yönetimleri düzeyinde yaptığı ankete katılan yöneticilerin yüzde 90'ı kararnamenin işlerini olumsuz etkileyeceğini söyledi.

Toplamda yaklaşık 25 bin kişinin çalıştığı ilaç sanayinde katılımcıların yüzde 37.5'i yüzde 10'dan fazla, yüzde 31.3'ü ise yüzde 20'den fazla oranda işten çıkarmalar yaşanabileceğini belirtti. Soruları yanıtlayanların yüzde 50'si kararname ardından önümüzdeki yıl Ar - Ge yatırımlarının yüzde 10'dan fazla, yüzde 12.5'i ise yüzde 20'den fazla azalabileceğini tahmin etti. Ayrıca katılımcıların yüzde 81.3'ü yapılan düzenlemelerin yeni çıkan ilaçların Türkiye'ye gelmesini olumsuz etkileyebileceğini söyledi.

İŞTE İNSAN

Kaynak: Haber Kaynağı
Bu haber toplam 9005 defa okunmuştur
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Bu habere henüz yorum eklenmemiştir.
Diğer Haberler
EDİTÖRÜN SEÇTİKLERİ
Tüm Hakları Saklıdır © 2006 Sağlık Aktüel | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
Tel : (0216) 606 17 18 - (0224) 334 1 335 | Faks : (0216) 606 17 19 | Haber Yazılımı: CM Bilişim