• BIST 9079.97
  • Altın 2300.797
  • Dolar 32.3298
  • Euro 35.0874
  • Ankara 22 °C
  • İstanbul 19 °C
  • Bursa 22 °C
  • Antalya 20 °C
  • İzmir 25 °C

İstanbul Üniversitesi'nden Alime Cengiz hakkında açıklama

İstanbul Üniversitesi'nden Alime Cengiz hakkında açıklama
3 yıldır ameliyat sırası beklerken kalp rahatsızlığı nedeniyle hayatını kaybeden ve bakanlığın soruşturma başlattığı Alime Cengiz (7)’in ölümü ile ilgili İstanbul Üniversitesi basın açıklaması yayınladı.

ALİME CENGİZ İLE İLGİLİ KAMUOYU AÇIKLAMASI

 

 

Hastamız Alime Cengiz ile ilgili İstanbul Tıp Fakültesi Çocuk Kardiyolojisi ve Kalp ve Damar Cerrahisi Klinikleri tarafından tedavi amaçlı olarak yapılan tetkikler ve ameliyatlar aşağıda sunulmuştur.

 

Hastamız Alime CENGİZ; bir günlük bebek iken 10.08.2005 tarihinde İstanbul Tıp Fakültesi Hastanesi Çocuk Kardiyolojisi Bilim Dalına getirildi ve aynı gün ilgili birimce yapılan tetkiklerde;

 

a.  Ventriküler septal defekt (kalp karıncıkların arasında delik),

 

b.  Pulmoner atrezi (kalpten akciğere giden ana damarın hiç gelişmemesi ve bu gelişmeyen ana damarın sağ ve sol kollarında hastanın oksijenlenmesini engelleyecek derecede darlık olması),

 

c.  Kandan fakir akciğerlere ek kan götürmek için anormal olarak gelişen damarların (MAPCA’ların) oluşması tespit edildi.

 

Bu hâliyle tam düzeltme yapılabilecek tek bir cerrahi girişim olamayacağından hastanın çok düşük olan kan oksijen değerlerini yükseltmek gayesi ile koruyucu ve ömür uzatıcı bir ameliyat yapılmasına karar verildi. Bir günlük bebek hasta Kalp ve Damar Cerrahisi Anabilim Dalımıza 10.08.2005 tarihinde yatırıldı. Hastanın genel durumunun bozuk olması nedeniyle öncelikle yoğun bakım tedavisine başlandı. Uygun şartlar sağlanınca 15.08.2005 tarihinde bebeğin temiz kan taşıyan ana damarı (aort’u) ile akciğere giden gelişmemiş cılız sol akciğer damarı arasına sunî damar ile bir köprü yani “santral mBT şant ameliyatı” yapıldı. Böylece hastamızın birinci ameliyatı 15.08.2005 tarihinde gerçekleştirildi.

 

23.03.20006 tarihinde, daha önce yaptığımız “santral şantın” hastanın oksijenlenmesini çok az derecede yükselttiği tespit edildi. Bu yüzden Hastamız Alime CENGİZ’i Anabilim Dalımıza tekrar yatırıldı. Yine Fakültemiz Hastanesi Çocuk Kardiyolojisi Bilim Dalı ile müşterek çalışarak, hastanın kan oksijen değerlerini biraz daha fazla artırmak ümidiyle aort damarlarından çıkıp akciğerlere giden anormal bir damarın (MAPCA’nın) en fazla gelişmiş olanını (diğerleri cılız idi) aorttan ayırarak sağ akciğere giden dal ile birleştirmeye (unifokalisazyon ameliyatı) karar verdik. Anılan ikinci ameliyat 23.03.2006 tarihinde gerçekleştirildi.  Böylelikle damarsal yönden ileri derecede fakir olan sağ akciğer dokusunun kanlanması ve gelişmesi için tekrar bekleme sürecine girildi.

 

Hasta 2 sene kadar aralıklı kontrollerle hem Kalp ve Damar Cerrahisi hem de Çocuk Kardiyolojisi Bilim Dalı tarafından ciddiyetle takip edildi. Maâlesef sağ akciğer içindeki damarlanma çok yavaş ve yetersiz gelişme gösteriyordu.

 

Sol akciğer damarlanma yapısı da yetersizliğini koruyordu. Bu sırada hastanın temiz kan taşıyan ana damarından (aort’undan) çıkan ve sol akciğere giden bir anormal dal daha tespit edildi. Bu anormal dalı hastanın menfaatine kullanmak amacıyla;  aorta’dan ayırıp sol akciğere giden damara bağlamaya karar verdik. Karar verdiğimiz bu 3. Ameliyat 15.05.2008 tarihinde gerçekleştirildi.


Hasta taburcu edildikten sonra hem sağ hem sol akciğer içindeki damarların gelişimini beklemek gayesi ile tekrar uzun bir izleme periyoduna girildi.

 

15.05.2008 tarihindeki Üçüncü ameliyat sonrası hasta Çocuk Kardiyolojisi Bilim Dalı’na getiriliyor, orada inceleniyor, sonra da Kalp ve Damar Cerrahisi ile konsülte ediliyordu.


2008-2011 yılları arası hep bu zorunlu müşterek takipler ile geçti. Ancak yapılan bu ciddi incelemeler sonucunda hastanın her iki akciğerinin damarsal yapılanmaları kesinlikle bir tam düzeltme ameliyatına uygun olacak kadar gelişme göstermedi.

 

Daha önce yapılan üç ameliyatın da etkili bir şekilde fonksiyon göstermesine rağmen akciğer içindeki damarların akciğerlere yeterli kan götürememesi büyük sorun arz etmekteydi. Zira sabırsız davranıp yapılacak tam düzeltme ameliyatı, başarısız olup hastanın ölümüne neden olabilirdi. Bu ölüm oranı beklentisi %60-70 gibi yüksek değerlerde idi. Bu nedenle hastanın ameliyat yapılabilecek duruma gelmesinin beklenmesi gerekiyordu.


Hastamız Alime CENGİZ’in ameliyat sonrası yapılan kontrollerinde siyanotik (yani oksijenlenme azlığı nedeniyle morumsu görünümde)olduğunu gözlemliyorduk. Hastanın mor halini (siyanozunun devamını) önceki kontrollerinde gözlemlememize ve ameliyata uygun olmamasına rağmen, Mart 2011 tarihinde durumun önemi dolayısıyla hastamızı Kalp ve Damar Cerrahisinde yatırarak tekrar detaylı olarak inceleme yapma kararı alındı.

 

Bu inceleme yine bilimsel nedenlerle Çocuk Kardiyolojisi Bilim Dalı ile müştereken yapılacaktı.  Neticede tam bir düzeltme ameliyatının yapılıp yapılamayacağı tekrar araştırılacaktı. Hasta yakınlarının iletişim bilgilerine ulaşarak hastayı hastaneye davet etmek için telefon ile defalarca aradık. Ancak hasta yakınları ile telefon teması kurulamadı.

 

Hastamız Alime CENGİZ henüz bir günlük bebeklik çağından itibaren 2011 yılı Mart ayına kadar ciddiyetle takip edilen, üç kez rahatlatıcı ameliyat uygulanan kompleks (çok karışık) kalp anomalili bir hastamızdı.


Kalp cerrahisinin en zor ameliyatları olan üç değişik kalp ameliyatını başarıyla yaptığımız hastamızı ihmâl etmemiz hiçbir yönden söz konusu değildir. Hastamızın tam teşhisi tıbbi ifadelerle “ventriküler septal defekt+pulmoner atrezi+anormal damarlaşmalardan oluşan MAPCA kombinasyonu” idi. Yani tek bir kalp anormalliği değil birden fazla, doğuştan gelen ve düzeltilmesi birbirinden güç 3 değişik kalp bozukluğu mevcuttu. Bu tip hastaların akciğer içindeki damarları gelişmediğinden; öncelikle bir dizi yardımcı ameliyatlarla rahatlatılması, akciğer içi damarların kusursuz gelişmesinden sonra tama yakın düzeltme yapılması son dünya tıp literatürlerine göre uygulanan bir cerrahi metoddur.

 

Bu bilimsel gerçeğe uygun olarak bir günlük bebekliğinden itibaren hastamız Alime CENGİZ kızımızın yaşaması için gerekli her türlü tıbbi girişimde bulunuldu ve ciddi olarak takip edildi.

 

Kamuoyuna saygılarımızla sunulur.

 

İstanbul Üniversitesi İstanbul Tıp Fakültesi

Bu haber toplam 2102 defa okunmuştur
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Bu habere henüz yorum eklenmemiştir.
Diğer Haberler
EDİTÖRÜN SEÇTİKLERİ
Tüm Hakları Saklıdır © 2006 Sağlık Aktüel | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
Tel : (0216) 606 17 18 - (0224) 334 1 335 | Faks : (0216) 606 17 19 | Haber Yazılımı: CM Bilişim