İzmir'de asistan doktorlar grev çadırı kurdu, iş bıraktı

Taleplerine sonuç alınıncaya kadar eylemlerini sürdüreceklerini belirten asistanlar, "Hipokrat yemininde mesleğimizi dürüstlük ve onurla yapacağımızı söylemiştik. Bugün hastalarımızın sağlığını tehlikeye atan, mesleki barışımızı bozan bu sistemi reddeceğimize yemin ederiz" dedi.

Geçen cuma günü eylem ateşini yakan DEÜTF asistanları, sadece kendi değil Ege Üniversitesi, Tepecik ve Atatürk Eğitim hastanelerinin hocalarıyla asistanlarının da verdiği destekle ikinci kez iş bıraktı. Acil ve yoğun bakım dışındaki birimlerde görevli tüm asistanların, bazı sağlık çalışanları ile hocalarının da hazır bulunduğu bahçedeki eyleme Türk Tabipleri Birliği (TTB) Başkanı Dr. Eriş Bilaloğlu, İzmir Tabip Odası Başkanı Prof. Dr. Erdener Özer, SES ve Genel Sağlık- İş Sendikaları temsilcileri de katıldı. Ellerinde taleplerini, protestolarını anlatan, durumlarını karikatürize eden pankartlar taşıyan asistanlar, geçen cuma güne kendilerini muhatap alıp görüşmeyen Başhekim Prof. Dr. Eyüp Hazan’ı istifaya davet etti.

’İthal Sağlık Bakanı istiyoruz’ yazılı pankartta açan asistanlar, durumlarını anlatmak için sözlerini değiştirdikleri şarkılar söyleyip, coştu. Kendilerine destek veren hem kendi hem de diğer hastanelerdeki hocaların isimlerinin tek tek okunup alkışlandığı eylemde, asistanların sözcüsü Dr. Anıl Tamburoğlu, hastalara neden iş bıraktıklarını dağıttıkları broşürlerle iletmeye çalıştıkları söyledi. Dr. Tamburoğlu, bazı sağlık çalışanları ile asistanlar hakkında soruşma başlatıldığını belirtirken, talepleri ve tavırları konusunda daha önce verdikleri sözden dönmeyeceklerini dair arkadaşlarına yemin ettirdi. Asistanlar koro halinde, ’Hastalarla aralarına para konusunu koymak isteyen bu sistemi reddedeceklerine, asistanlık hekiminin tanımının yapıldığı, özlük haklarını kazandıkları, esnek çalışma saatlerine son veren yasal bir düzenleme oluşana kadar mücadele etmeye, uykusuz doktorun hastalara zarar vereceğini bildiklerini, bu nedenle de nöbet ertesi izin haklarını almayı, kendileriyle ilgili verilecek tüm idari ve mali kararlarda söz sahibi olanaka kadar mücadele etmeye, hastaların sağlığını tehlikeye atan, meslek barışını bozan bu sistemi reddeceklerine’ yemin etti.

TTB Başkanı Dr. Bilaloğlu, 13 Mart’ta Ankara’daki eylemde ’Çok ses, tek yürek’ dediklerini hatırlattı, "Onlar bunu kırmak için çok para vermeye kalkacaklar. Performansları daha yüksek verebilirler. Şimdi önemli olan tek bilek de olmalı, bu bileği büktürmemeliyiz" dedi.
Öte yandan eylemde Türkiye’deki tüm asistan hekimler adıyla dağıtılan bildiride, asistan hekimlerin Sağlık Bakanı’ndan taleplerine yer verildi. Asistan hekimlere nöbet sonrası izin kullandırılması konusunda acilen genelge yayınlanması talebiyle başlayan 9 maddelik bildiride, taleplerin en geç 30 Nisan 2011’de yürürlüğe girmesi istendi.

Eylem sırasında bazı servislerde sağlık hizmetleri aksadı. Durumdan habersiz hastaneye gelip hizmet alamayan hasta yakınları gazete bürolarını arayıp tepki gösterdi.