Kanser vakaları ile ilgili ürküten öngörü

Özcan, AA muhabirine yaptığı açıklamada, ortalama insan ömrünün her geçen gün uzadığını ve buna paralel olarak hastalıkların görülme sıklıklarının arttığını belirtti.

Kanser hastalıklarının artmasında modern hayatın getirdiği manyetik kirliliğin de etkisi olduğunu ifade eden Özcan, şöyle konuştu:

''Türkiye'de kanla ilgili kötü hastalıklar ve lenf bez kanserlerinin önümüzdeki yıllarda artış göstereceğini tahmin ediyoruz. Bununla ilgili elimizde geçmiş dönem istatistikleri var. Kan kanserleri ve lenf bezi kanserleri genellikler yaşlı nüfusun hastalığıdır. Ortalama insan ömrü uzadıkça tıp bir yandan başarılı oluyor ama doğal olarak bir yandan da ileriki yaşta çıkacak sağlık sorunlarıyla yüz yüze kalıyoruz. Bu anlamda lenf bezi ve kan kanserleri bunda ilk sırada yer alıyor. Bunun yanında her türlü çevre kirliliğin modern hayatın bir gereği olarak artıyor olması da hematolojik hastalıkları giderek artacak.''

-VİTAMİN KANSER İLİŞKİSİ-
Özcan, bazı kanserlerle bazı vitaminlerin ilişkisinin çok merak edildiğini ve bununla ilgili araştırmalara devam edildiğini aktardı.

Bu kapsamda D vitaminin çok irdelendiğini dile getiren Özcan, bazı kanserlerde D vitamini eksikliğinin katkıda bulunan faktör olabileceği hususu konusunda kuvvetli kuşkular bulunduğunu dile getiren Türk Hematoloji Derneği Genel Başkanı Prof. Dr. Muhit Özcan, sözlerini yölşe sürdürdü:

''Bunlar kalın bağırsak kanserleri ve meme kanserleri. Yakın zamanda bir grup araştırmacı lenf kanserle D vitamini ilişkisini sorguladı. Lenfoma tanısı konan hastaların D vitamini düzeylerine baktılar. Bu vitamin düzeyi düşük olanların tedaviye verdikleri cevap daha kötü, yaşam süreleri, sağ kalımları daha kötü olduğu düşünülüyor. Yani D vitamini bir yandan belki lenf bez kanseri gelişimine yatkınlık yaratıyor ama bir yandan da uygulanan tedavinin başarısını engeller durumda. Ama bu bilgiye dayanarak, lenf bezi kanseri olan hastalara D vitamini takviyesi yapalım dememeliyiz.''

Türk Hematoloji Derneği Araştırma Sekreteri Prof. Dr. Muzaffer Demir de, dernek olarak toplardamar tıkanlıklığı hastalığına da dikkat çekmek istediklerini belirtti.

Toplardamar tıkanıklığının sıklıkla ayaklarda görüldüğünü vurgulayan Demir, ''Ama vücudun diğer toplar damarlarında da bu tıkanıklığı görebilirsiniz. Onun ortaya çıkardığı şikayetler, bulgular, etkilediği organa göre değişir. Biz dernek olarak bu kadar büyük halk sağlığıyla uğraşmak için eğitim çalışmaları yapıyoruz. Avrupa Birliği'nde ortalama 550 bin kişi bu hastalık yüzünden ölüyor. Meme kanserinden daha fazla öldürücü etkisi olan bir hastalıkla uğraşıyoruz. Bu önlenebilir ve tedavi edilebilir bir hastalıktır'' diye konuştu.