Özel hastanelerde 10 lira katkı payı alınması uygulaması ile ilgili Danıştay'ın bir karar verdiğini anımsatan Acar, bu karar çerçevesinde gerekli önlemleri aldıklarını, katılım payı ile ilgili yasal düzenleme yapabileceklerini dile getirdiğini, bunun çalışmasını tamamladıklarını, katılım payının gelişmiş birçok Avrupa ülkesinde bulunan bir uygulama olduğunu, katılım payı uygulamasının mutlaka önümüzdeki süreçte devam edeceğini net bir şekilde ifade etmek istediğini söyledi.
Acar, Sosyal Güvenlik Haftası etkinlikleri çerçevesinde İstanbul'da düzenlediği basın toplantısında, sosyal güvenliğin; güncelliğini her dönem artırarak devam ettiren, toplumun tüm kesimlerini ilgilendiren konuların başında geldiğini, SGK'nın hem sigortacılık hem de sağlıkta 70 milyon insanla ilgili hizmetleri bulunduğunu ifade etti.
Bugün itibariyle bakıldığı zaman SGK'nın bütçesinin 106 milyar lira olduğunu belirten Acar, 11 Mayıs'ta başlayan Sosyal Güvenlik Haftası kapsamında kutlamaların etkin bir şekilde devam ettiğini, 17 Mayıs'a kadar sürecek hafta dolayısıyla çeşitli etkinlikler gerçekleştirdiklerini, dün akşam İstanbul'da en yüksek prim ödeyen 15 işvereni ödüllendirdiklerini, 81 il müdürlüğünde düzenli prim ödeyenlere teşekkür plaketi sunduklarını, yarın da Türkiye'de en yüksek prim ödeyen ilk 15 mükellefe Ankara'da plaket vereceklerini kaydetti.
Önümüzdeki süreçte vatandaş odaklı bir kamu hizmeti gerçekleştirmeyi hedeflediklerini kaydeden Acar, sosyal güvenlik konusunda 15'e yakın sivil toplum kuruluşunu ziyaret ettiklerini, kayıt dışı sorunun çözümü konusunda sivil toplum kuruluşlarının kendilerine destek vereceğini söylemesinin kendilerini sevindirdiğini dile getirdi.
Acar, ''Kayıt dışı konusu sadece bugünün sorunu değildir. Bu geçmiş birikimin sonucudur. Bu sorunu mutlaka çözmemiz gerekiyor. Kurum olarak kayıt dışı konusunda son derece hassas olduğumuzu ifade ediyoruz. Ama kayıt dışı sorununu hemen bugün, aniden çözülebilecek bir sorun olarak görmediğimizi, bunun kısa, orta ve uzun vadeli bir dönemde çözmemiz gereken bir sorun olduğunu ifade ediyoruz'' dedi.
Kayıt dışı konusunda SGK'nın çok önemli çalışmalar yaptığını anlatan Acar, ''Son 8 ayda kayıt dışıyla mücadele konusunda yapmış olduğumuz çalışmalar sonucunda 282 bin kişinin kayıt altına alındığını söyleyebilirim. Özellikle 15 kamu, kurum kuruluşuyla yapmış olduğumuz bilgi alışverişi çerçevesinde bu bilgilerin değerlendirilmesi sonucunda 272 bin kişi, Alo 170 Kayıtdışı İstihdam Hattı'na gelen ihbarların değerlendirilmesi sonucunda yaklaşık 11 bin kişinin kayıt altına alındığını net bir şekilde ifade edebiliyoruz'' şeklinde konuştu.
SGK'nın, kayıt dışı sorununu 3 yıllık bir dönemde gelişmiş ülkeler düzeyindeki yüzde 8-10'lar seviyesine indirmeyi bir hedef olarak gördüğünü belirten Acar, cezalandırmayı en sona bırakan bir yönetim anlayışıyla 3 yıl içerisinde söz konusu hedeflere ulaşarak bu sorunu çözme kararlılığında olduklarını vurguladı.
2009'DA 100 TANE DAHA SOSYAL GÜVENLİK MERKEZİ
Fatih Acar, sosyal güvenlik reformuna değinirken, yeni sosyal kurumsal yapının çok önemli ölçüde oluştuğunu, bir yıllık yoğun çalışmanın ardından bugün gelinen noktada 81 il müdürlüğünün artık oturduğunu, teşkilatlanmanın tamamlanması konusunda önemli adımlar atıldığını anlattı.
Bu yıl ilave olarak 100 adet daha sosyal güvenlik merkez müdürlüğünün hayata geçeceğini bildiren Acar, ''Yönetim kurulu tarafından Türkiye'de 435 tane sosyal güvenlik merkezi müdürlüğü kurulması kararı alınmıştı. Hedef; 2 yıllık süre içerisinde bu sosyal güvenlik merkezlerini, gerekli personel takviyesi de yapmak suretiyle, hayata geçirmek olacak'' dedi.
Geçen bir yıl içerisinde çok önemli çalışmalar gerçekleştirildiğini kaydeden Acar, kurumda 26,2 milyar liralık prim alacağı biriktiğini, 23,3 milyar liralık kurum alacağının yapılandırıldığını, bu yapılandırma sonucunda 6,3 milyar liranın tahsil edildiğini, diğerlerinin de şu anda tahsil aşamasında bulunduğunu bildirdi.
Bu kanun çerçevesinde ilk defa bir milyon 135 bin 409 kişinin başvuruda bulunduğunu belirten Acar, 5 puanlık prim teşvikine ilişkin olarak da, bugüne kadar 688 bin 477 işveren ve 5 milyon 689 sigortalının bu teşvikten yararlandığını anlattı.
Acar, sağlık karnesi projesi başlatılarak mükerrer olan, ölen, evlenenler için 2,5 milyon çift karnenin iptal edildiğini bildiren Acar, yaptıkları diğer çalışmalara değinirken de, sağlık harcamalarında bilimsel verilere dayanan bir kontrol sistemi gerçekleştirdiklerini, bankalarla protokollerin yenilenmesi çerçevesinde 2009'da SGK'ya yaklaşık 300 milyon lira katkı sağlanmış olduğunu kaydetti.
SGK'nın emekli aylıkları, prim tahsilatı ve sağlık giderleri bulunduğunu anlatan Acar, ''2009 prim gelirlerimiz 59,5 milyar lira, emekli aylıklarımız 68,9 milyar lira ve sağlık giderlerimiz 27,6 milyar lira. Bu kaynakların etkin ve verimli bir şekilde kullanılması son derece önemli'' dedi.
''AYLIK BAĞLAMA SÜRESİNİ 2010'DA BİR HAFTANIN ALTINA İNDİRMEYİ HEDEFLİYORUZ''
SGK Başkanvekili Acar, daha önce 49 gün olan ortalama aylık bağlama süresini bu yılın sonuna kadar bir ayın altına indireceklerini belirterek, 2010 yılında da bunu bir haftanın altına indirmeyi hedeflediklerini bildirdi.
Bu yılın sonuna kadar Ankara, İstanbul ve İzmir'de büyük işverenlerin işlemlerinin yapıldığı Büyük İşverenler Sosyal Güvenlik Merkez müdürlükleri açılacağını duyuran Acar, 81 il müdürlüğündeki hizmet binalarının tamamının 2009 ve 2010'da elden geçirileceğini söyledi.
Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) Başkanvekili Fatih Acar, ekonomik kriz nedeniyle prim gelirlerinde geçen yılın Aralık ayından itibaren kısmi düşüşler olduğunu bildirdi.
Acar, Sosyal Güvenlik Haftası etkinlikleri çerçevesinde İstanbul'da düzenlediği basın toplantısında, sağlık konusunda çok önemli açılımlar gerçekleştirildiğini, vatandaşların anlaşma yapılan özel hastaneler de dahil olmak üzere her hastaneye rahatlıkla gidebildiği bir ortamın sağlanmış olduğunu söyledi.
Hastane ve eczanelere artık düzenli ödeme yapan bir kurum bulunduğunu belirten Acar, geçen yıl itibariyle bakıldığı zaman ayda 2,1 milyar lira sürekli düzenli ödeme yaptıklarını, ''ne kadar prim alıyorsak o kadar sağlık harcaması yaparız'' mantığını kesinlikle kabul etmediklerini, sosyal devlet ilkesinin gereği olarak primlerle sağlık harcamaları arasında organik bir bağ kurmadıklarını kaydetti.
Sağlık harcamalarına da değinen Acar, kamu olarak 2002'de 10,1 milyar liralık sağlık harcaması yapıldığını, bu yılın projeksiyonunda 34,7 milyar liraya yaklaştığını, 2002'de 7,6 milyar lira olan sağlık harcamasının 2009'da 27,6 milyar liraya geldiğini bildirdi.
Acar, ''Sağlıkta aldığımız primlerle sağlık giderlerini mukayese ettiğimizde karşılama oranının 2006'da yüzde 57, 2007'de yüzde 58, geçen yıl yüzde 51 ve bu yılın ilk 3 aylık döneminde de yüzde 55 oranında olduğunu görüyoruz. Yani 2009 yılında 55 liralık bir prim toplamışız, 100 liralık bir sağlık harcaması yapmışız'' dedi.
SGK'nın ilaca ödediği miktarın 2002'de 4,3 milyar lira, 2009'da ise 12,1 milyar lira olduğunu, 2003'de yüzde 3,7 olan reel artışın bu yıl yüzde 153,9'a ulaştığını kaydeden Acar, toplam sağlık harcaması içinde ilacın payının ABD'de yüzde 12,6, Japonya'da yüzde 19,6, İngiltere'de 15,8 ve Türkiye'de yüzde 33,3 olduğuna, Türkiye'de ilaç konusunda israfın önemli boyutlarda bulunduğuna dikkati çekti.
İlaç tüketimini, toplumu bilinçlendirmek suretiyle doğru noktaya getirmek mecburiyetinde olduklarını vurgulayan Acar, ilaçta kare barkod uygulamasına bu yıl geçmesi ümit ettiklerini, sağlık harcamaları konusunda önemli çalışmalar içinde olduklarını anlattı.
Üniversiteler bünyesinde yaptırmış oldukları araştırmalarda 128 adet bilimsel raporun ortaya çıktığını kaydeden Acar, ''Arkadaşlarımız 2 aydır bu bilimsel raporların değerlendirilmesi üzerinde çalışıyor. Bu bilimsel raporlar değerlendirildikten sonra sağlık konusunda yeni bir takım düzenlemeler, uygulamalar getirebileceğiz'' dedi.
Denetimi elektronik ortamda yapacakları bir sisteme kavuşmayı hedeflediklerini, bu çalışmalarının da devam ettiğini bildiren Acar, şunları kaydetti:
''2008'de kuruma fatura edilen 10 bin lira üzerindeki sağlık ödemesi yapılan 179 bin sigortalıdan bugün itibariyle 48 bin mektup gönderildi. Bunların geriye dönüşümleri de alınıyor. Burada bazı enteresan olaylarla da karşı karşıya kalabiliyoruz. Göndermiş olduğumuz mektupta yazan hastanelerde, örneğin bir hastamız şu şu hastanelerde ameliyat edildi diye bize fatura edildiğini, fakat bazen bunun gerçekleştirilmediğini görebiliyoruz. Bunlar da bizim için son derece önemli.
Ağız ve diş sağlığı konusunda 33 diş hekimi odasıyla ve diş hekimleri birliğiyle yapmış olduğumuz toplantıda... Bununla ilgili altyapı çalışmalarımızı da önemli ölçüde tamamladık. Ağustos ve Eylül ayı itibariyle özel diş hekimlerinden belirlediğimiz sınır çerçevesinde hizmet alımı yolunu açmış olacağız.''
''PRİM GELİRLERİMİZLE İLGİLİ ÇALIŞMALAR YAPMAMIZ GEREKİYOR''
Fatih Acar, gazetecilerin sorularını yanıtlarken de, 2009 yılı projeksiyonunda SGK'nın gelirlerinin 84,3 milyar lira, prim gelirlerinin 59,5 milyar lira olarak öngörüldüğünü, prim gelirlerinin en önemli gelir kalemlerini oluşturduğunu, gelir anlamında prim gelirleri konusunda önemli çalışmalar yapmaları gerektiğini söyledi.
Prim gelirlerinin arzu edilen seviyeye gelmesinin çok önemli olduğunu vurgulayan Acar, ''Bu da kayıt dışıyla mücadeleyi ifade eder. Bizdeki rakamlara göre geçmiş dönemde SSK'lıların yaklaşık yüzde 62'sinin asgari ücretten beyan edildiği... Bizim şu anda hem ödenen ücretlerin gerçek rakamlar üzerinden ödenmesiyle ilgili düzenlemeleri yapmamız gerekiyor hem de kayıt dışında olan kesimi kayıt altına almamız gerekiyor'' diye konuştu.
Devralındığında prim gelirleriyle emekli aylıklarını karşılamayan bir tabloyla karşı karşıya olunduğunu ifade eden Acar, emekli sayısının çok fazla, aktif çalışırken geçirilen süreye göre emeklilikte geçirilen sürelerin çok daha fazla olmasının bu aktüeryal dengeleri geçmişte çok olumsuz etkilediğini söyledi.
''Uzun vadede, belki 30-40 yıl sonra bu dengeler yavaş yavaş yerine oturacak'' diyen Acar, sağlık giderleri alanındaki israf ve suistimali ortadan kaldırmayı istediklerini dile getirerek, konuşmasını şöyle sürdürdü:
''Her ay bir takım istatistiki bilgiler alıyoruz. Bu istatistiki bilgiler bize gösteriyor ki; bu alanda yapılması gereken çok işlem var. Siz, bir doktorun 3 ay içerisinde 24 bin 500 reçete yazmasını kabul edebilir misiniz? Bir yıl içerisinde 100'ün üzerinde MR filmi çektirilmesi sizce kabul edilebilir bir durum mudur? Bu tip hadiseleri ortadan kaldıracağımız bir sürece girdiğimizi ifade etmek istiyorum. Artık elektronik ortamda bu uygulamaları ortadan kaldırmamız gerekiyor. Önümüzdeki süreçte inşallah bu tablolarla karşılaşmayacağız. Burada sağlık harcamalarını kısalım diye bir beklentimiz yok. Sağlık harcamalarında bu keyfilik, suistimal, mükerrerlik varsa bunları ortadan kaldıralım. Bütün çalışmalarımız bu yöndedir. Yoksa insan sağlığı en değer verdiğimiz konudur.''
''SEKTÖRLER BAZINDA DURUMU TAKİP EDİYORUZ''
SGK Başkanvekili Acar, prim gelirlerini her ay izlediklerini ifade ederek, ''Özellikle ekonomik kriz nedeniyle 2008'in Aralık ayından itibaren kısmi düşüşlerin olduğunu söyleyebiliriz. Bu da doğaldır. Biz normalde 2009 için sigortalı sayısında yüzde 8'lik artış ve bunun prime yansıması şeklinde bir planlama, hedef belirlemiştik. İşsizlik, ekonomik krizin getirmiş olduğu yansımalar nedeniyle son 3-4 ayda kısmi de olsa düşüşlerin olduğunu söyleyebiliriz. Bu düşüşlerin genel dengelerimizi bozacak bir düzeyde olduğunu söylememiz mümkün değil'' şeklinde konuştu.
Sektörler bazında durumu takip ettiklerini, gerekli önlemleri aldıklarını bildiren Acar,kurulacak sosyal güvenlik merkezleri için ne kadar personel alacaklarına ilişkin bir soru üzerine, yaklaşık 3 bin sözleşmeli personel alımı konusunda Devlet Personel Başkanlığından izin aldıklarını söyledi.
Yüksek miktarda vergi ve prim borcu olanların yayınlanmasının bir yasal düzenlemeden kaynaklandığını, bunun yayınlandıktan sonra borçların bir kısmının tahsil edildiğini dile getiren Acar, geçmiş ve yeni emekli olanlar arasındaki emekli aylıklarına ilişkin farklılığın düzeltilmesine ilişkin bir çalışma olup olmadığı yönündeki soru üzerine de, böyle bir şeyin söz konusu olmadığını bildirdi.
Acar, bu yılın ilk 3 ayında 6 milyar 928 milyon liralık sağlık harcamasının 3 milyar lirasının ilaç, 3,7 milyar lirasının ise tedavi olduğu belirterek, 2,1 milyar liranın devlet hastanelerine, 575 milyon liranın üniversite hastanelerine ve 1 milyar 97 milyon liranın özel hastanelere gittiğini, özel hastanelerin payının artabileceğini kaydetti.
''KATILIM PAYI UYGULAMASI DEVAM EDECEK''
Özel hastanelerde 10 lira katkı payı alınması uygulaması ile ilgili Danıştay'ın bir karar verdiğini anımsatan Acar, bu karar çerçevesinde gerekli önlemleri aldıklarını, katılım payı ile ilgili yasal düzenleme yapabileceklerini dile getirdiğini, bunun çalışmasını tamamladıklarını, katılım payının gelişmiş birçok Avrupa ülkesinde bulunan bir uygulama olduğunu, katılım payı uygulamasının mutlaka önümüzdeki süreçte devam edeceğini net bir şekilde ifade etmek istediğini söyledi.
Fatih Acar, hastane ve eczanelere gitmek suretiyle fiilli denetimlere ağırlık vereceklerini, elektronik altyapıyı güçlendirmeleri gerektiğini belirterek, denetimi elektronik ortama aktarmaya çalıştıklarını anlattı.
''Sözleşmesini iptal ettiğiniz özel sağlık kuruluşları var mı?'' sorusuna da Acar, ''Oldu, oluyor. Bunu istemiyoruz ama sözleşme feshi gerektiren durumlarda fesih işlemi gerçekleştiriyoruz'' karşılığını verdi.
Acar, suistimallerin organize yapılabildiği gibi kişisel hatalardan da kaynaklanabildiğini ifade etti.
stargundem
