• BIST 9079.97
  • Altın 2307.771
  • Dolar 32.3049
  • Euro 35.0354
  • Ankara 14 °C
  • İstanbul 16 °C
  • Bursa 19 °C
  • Antalya 15 °C
  • İzmir 19 °C

Kış aylarında sedefe dikkat

Kış aylarında sedefe dikkat
En sık görülen cilt hastalıklarından sedef kış mevsiminin hastalığı. Havalar henüz tam soğumadan sedeften nasıl korunacağınızı biliyor musunuz?

Kış aylarında güneş ışınlarının azalmasına bağlı olarak bu hastalıklarda alevlenme görülüyor. Pek çok insanda ve hemen hemen her yaş grubunda görülebilen egzama ve sedef hastalığı hakkındaki sorularımızı Uzm. Dr. Neslihan Dolar' a sorduk:

Sedef hastalığı nedir?
Sedef hastalığı kronik bir deri hastalığıdır. Genetik geçişi olduğu bilinmekle birlikte nedeni bilinmemektedir. Bir kişiye sedef hastası diyebilmemiz için bazı kesin kanıtlar gerekiyor. Çünkü sedefe benzeyen birçok hastalık vardır. Bunlar sedefin türleri gibi görünmekle birlikte aslında farklı hastalıklardır.

Türleri nelerdir?
Sedef hastalığı kendini genellikle saçlı deride, dizde, dirseklerde kızarık üzeri beyaz yapışık kabuklarla gösterir. Sedef hastalığı ismini oradan alır. Bunun sadece saçlı deride görülen formu, bütün vücudu tutan formu, birde iltihaplı olan formu vardır. Bunda sivilce gibi böyle beyaz beyaz uçlar veren belirtiler bütün vücudu tutabilir. Bunun sadece el ve ayağı tutanı ve sedef hastalığının bölgelere göre, yerleşim yerlerine göre türleri vardır. Birde pişiğe benzeyen koltuk altında katlandı bölgelerinde görülen psoriasis inversa dediğimiz daha farklı bir tipi de vardır. Çok fazla çeşidi vardır.

En kötüsü hangisi peki?

Bunun en kötüsü iltihaplı formu dediğimiz sedef hastalığı. Bunları biz bazen hastanede yatırarak tedavi ediyoruz. Çünkü çok şiddetli ateşlenmelere de neden olabiliyor. Vücutta komple kızarıklıklara neden olabiliyor. En yaygın olan formu en kötü olan formudur. Ama uzun yıllarca, sadece ellerinde ve ayaklarında kabuklanmalarla giden sedef hastaları, sadece saçlı derisinde devam eden sedef hastaları da vardır. Bunlarda en hafif formunu oluşturur.

Ne çeşit tedavi uygulanıyor?
Şimdi sedef hastalığının nedeni ve tetikleyici faktörleri vardır. Sedef hastalığını en çok stres arttırır. O nedenle biz hastalara stresten uzak durmalarını öneriyoruz. Yani tedavide ilk aşama sedef tanısı konduktan sonra sedefin engellenmesidir. Bir sedef hastasına güneş iyi gelir.

Öyle çok yanık oluşturmayacak şekilde hafif bir güneş ışığı sedef için birinci aşamada önlem tedavisidir. İki nemlendiriciler çok iyi gelir. Üç stresten uzak durmak. Ama bu stres dediğimiz sadece psikolojik stres değil. Yani boğazınız ağrır, sedefiniz birden bire azabilir. Ya da işte bir gribal enfeksiyon geçirirsiniz. Yani bağışıklık sistemi düştüğü zaman vücutta sedef hastalığı azabilir. O nedenle bunların önlenmesini öneriyoruz. Bunların dışında eğer biraz daha ileri formdaysa yani o kabuklanmalar aşamasındaysa o kabukları çözücü krem tedavileri var.

Biraz daha ileri aşamalarda ise kremlerle cevap alamadığımızda hap tedavisi var. Daha ileriki aşamalarda ise foto terapi dediğimiz, ultra biyolo ışınlarını kullanarak bir tedavi modelimiz var. Bir ilaç içeririz hastalara bu ilaçla beraber makineye girmelerini sağlarız. Bu makine ultra çeşitli ultra biyolo dalgaları yayan makinelerdir. Birde meta terapi dalgaları var. Şiddetli olan, hastaneye yatırarak tedavi ettiğimiz hastalarda ise sıvı desteği, elektrolik desteği sağlarız. Birde yeni çıkan iğneyle tedavi hastalıkları var. Yaygın sedef hastalıklarında ise iğneyle tedavi edilebilir.

Peki sedef hastalığı genelde hassas ciltlerde mi olur, bununla bir alakası var mıdır?
Genetik bir hastalık ama tetikleyicileri arasında evet bunlarda var. Dışarıdan yanlış kullanılan ilaçlar cildi incelten, hassaslaştıran ilaçlar zemin hazırlar. Hassas cilt bir zemin hazırlar, sedef hastalığı genetik olduğu için varsa vardır. Hassas ciltler sedef hastası olacak diye bir şey söz konusu değil. Hassas ciltlerde egzama olabilir ama hassas ciltler egzama olacak diye bir durum yoktur.

Hastalar ilaç tedavisinin dışında kaplıca ve termallere yöneliyor, örnek olarak Sivas’ta bulunan balıklı göl var. Bunun gerçekten bir faydası var mı?
Bizde çeşitli tedaviler uyguluyoruz, o kabukları temizleme yönünde. Bu balıklı göldeki balıklarda oradaki proteinlerdir. Protein kaplıdır. O kabukların içinde protein vardır. O balıklarda beslenmek, o proteinleri yemek için, o kabukları temizlerler. Bir anlamda temizleme yöntemi. Çok doğru ama oradan sizin kabuğunuzu yiyor, öbürünün kabuğunu yiyor. Hastalık kapılabilir. Sonuçta kanamalar oluyor, minik minik kanama odaklı oluyor. Kaş yapayım derken, göz çıkarıyor. Mantık doğru bir mantık oradaki balıklar kabukları temizliyor. Ama işte böyle bir riskte söz konusu.

Egzama ile sedef hastalığı arasındaki fark nedir?

Egzama, derinin iltihabi cevabıdır aslında. Herhangi bir şey egzamaya neden olabilir. Aslında sedef hastalığı da bir egzamadır. O da derinin iltihabi bir cevabıdır. Ama sedef hastalığı farklı bir kavram insanlar hemen bir yerinde bir kabarma olduğu zaman “Eyvah sedef hastası mı oldum?” der. Yok böyle bir şey. Çünkü sedef hastalığı genetik bir hastalıktır, varsa vardır. Ama egzama bir şey alerji yapar size alerjik dediğimiz egzama gelişir. Bir parfüm sıkarsınız, o yer kızarır kabuklanır sedefe benzer görüntüler olur bu egzamadır ve geçer. Egzamalar daha geçicidir. Ama bazı egzamalar var uzun süren bu sedefle çok karıştırılır. Bunlar nelerdir, stres egzaması dediğimiz durumlarda da aynı sedefe benzer şekilde saçlı deride, üzeri kırmızı, üzerinde beyaz pullanmalar ve kaşıntıyla seyreden hastalıklardır. Aradaki fark sedef, daha kalın kabuklu ve daha kalın yaralar oluyor. Uzun süre tedavi etmezseniz geçmiyor. Ama stres egzaması bir süre sonra azalabiliyor. Ama sedef böyle değil, sedef mutlaka tedavi edilmesi gerekiyor.

Peki biz bunu nasıl ayırt edebiliriz?

Çok benzer. Bunu ayırt etmek için tabii ki bir dermotoloğun görmesi gerekiyor. Hastalar bunu sedef mi değil mi diye ayrım yapamaz. Fakat sedefin görüldüğü yerler daha farklıdır, stres egzamasına göre. Diz, dirsek, saçlı deri klasik sedefin görüldüğü yerlerdir. Stres egzaması, saçta, ensede, sırtta, kürek kemiklerinin üzerinde görülür. Yerleşim yerlerinden ayırt edebiliriz. Birde stres egzaması, sedefteki gibi kalın kabuklanmalara yol açmaz.tetikleyici bir nedeni vardır. Alerjik egzama olabilir, tahrişe bağlı egzama olabilir, strese bağlı egzama olabilir bunların hepsinin bir nedeni vardır. Ama sedefte öyle değil. Sedef genetik bir hastalığın üzerine tetikleyici bir faktörün gelmesiyle ortaya çıkan yıllarca süren bir hastalık zinciridir.

Stres egzaması ve sedef hastalığı genelde hangi yaş aralığında görülüyor?

En sık ergenlik döneminden sonra 30-50 yaş arasında da görüyoruz genellikle. Fakat egzamayı takıntılı insanlarda her şeyi kendine dert eden insanlarda ve hassas ciltlerde daha fazla görüyoruz. Sedef hastalığı ise çocukluk çağında da başlyabiliyor. Yani 5 yaşında sedef hastası olanlarda var.

Bulaşıcı mı oluyorlar?

Hayır. Kesinlikle bulaşıcı değildir. Altını çizerek söylüyorum, bir hastasının elini tutsanız, birlikte de yatsanız kesinlikle bulaşıcı değildir.

Bulaşıcı olan mantar hastalığıdır. Mantar hastalığı da egzamaya çok benzer. O yüzden akıllarda soru işareti var. Egzamada sedef hastalığı da bulaşıcı değildir.

Egzamanın belirtileri nelerdir?
Egzama alerjik olabilir, strese bağlı olabilir, tahrişe bağlı olabilir. Genel bir isimdir. Ama egzamada yine kırmızı bir cilt olur. Kaşıntı hissedersiniz, o bölge kızarır üzeri pul pul kepeklenir. Sonra eğer kaşıntı devam ederse yaralar oluşur. Bu nedenle egzamanın hemen tedavi edilmesi gerekir. Sonra o derinleşip enfeksiyon kapabilir, mikrop kapabilir. Belirtileri bunlardır. Kırmızı bir deri, üzerinde kepeklenmeler ve kaşıntı eşlik eder egzamaya, ama egzamanın mutlaka bir sebebi vardır. Ya yediğiniz bir şey dokunmuştur, ya bir şey tahriş etmiştir. Mesela “Ev kadını egzaması” diye geçen bir egzama çeşidi var. Bu da deterjanlarla çok uğraşan ev kadınlarında yıllar içerisinde ilk önce hiçbir şey yapmaz. Birkaç yıl elinizi deterjana sokarsınız. Bulaşık deterjanı olur, çamaşır suyu olur bu sabunda aynı şekilde. Bunlar belli bir süre sonra deride eşit düzeyde o deterjanın içerisindeki kimyasal maddeler birikir birikir birikir. Belli bir zamandan sonra eşit değer aşıldıktan sonra egzama başlar. Birkaç yıldan sonra artık siz hiçbir şey yapmasanız elinizi deterjana sokmasanız da orda egzama başlamıştır. O nedenle ev kadını egzamasından korunmak için mutlaka eldiven kullanmayı öneriyoruz. Çamaşır sularına, bulaşık deterjanlarına direk ellerini sokmasınlar. Bunlar çünkü kimyasal maddeler içeriyorlar. Bu kimyasal maddelerde uzun süre derinin altında birikip, deride egzamaya neden olabiliyor.

Egzamanın tedavisi için ne yapılması gerekiyor?
Öncelikle egzamaya neden olan şeylerden uzak duracağız. Sonrasında egzama için özel kremler vardır, onlar kullanılıyor. Nemlendirmek bunda da çok önemli. Birde kaşıntı giderici haplar veriyoruz.

Tedavi edilmezse ne gibi sonuçlar doğurabilir?
Stres egzaması o kadar kaşıntılı bir durumdur ki zaman içinde uykusuzluğa kadar yol açacak kaşıntılar olur. Siz o bölgeleri kaşıdıkça daha çok kabuklanır. Kabuklanma oldukça yaralar gelişir, yaralar enfeksiyona zemin hazırlar enfeksiyonda orada iz bırakan yaralara neden olabilir. Hatta çok daha ileri boyutlarda kötüye bile dönüşebilir. Daha hafifinden yola çıkarsak, kaşıntıyla beraber cilt altında siyah bir madde üretir cilt. Himosiderin dediğimiz orası simsiyah olur. Egzama geçte olsa tedavi olur ama oradaki renk kalıcı olur. Bir alerjik egzamayı tedavi etmezseniz, o bölgedeki cilt çok incelir, kılcal damar çatlamalarına neden olabilir. Onun için egzamanın erken dönemde tedavisi çok önemlidir.

Peki egzama olmamak için ne yapmalıyız?
Size dokunduğunu bildiğiniz şeylerden uzak duracaksınız. Açık sabunlar kullanmayın, çok bilmediğiniz sabunlarla elinizi yıkmayın, çamaşır suyuna deterjana ellerinize eldiven takmadan sokmayın, nikel içerikli ürünlerin deriye uzun süreli temasından kaçının, stresten uzak durun bu ne kadar mümkün zor ama uzak durmaya çalışın.

Uyarı: Sitemizde yer alan yazı, haber, makale, video, yorum ve tüm tıbbi bilgiler sadece genel bilgilendirme amaçlıdır. Bu bilgiler zamanla geçerliliğini kaybedebilir. Sitede yer alan bu bilgiler hiçbir zaman doktor muayenesinin yerini alamaz, doktor muayenesi ve tedavisi yerine kullanılamaz, kişisel teşhis ve tedavi yönteminin seçimi için değerlendirilemez. Bitki Ansiklopedisinde ve haberlerde yer alan bilgiler sadece bilgilendirme amaçlıdır, uzmana danışmadan bilinçsiz kullanımda ilaçlarla etkileşime girerek ciddi yan etkiler oluşturabilir, başka bir hastalığı tetikleyebilir veya bir organınıza zarar verebilir. Sağlığınızla ilgili durumlarda lütfen uzman bir doktora danışınız. Sitemiz, uzman bir doktora danışılmadan yapılan herhangi bir uygulamadan doğabilecek zarardan sorumlu tutulamaz. Sitemizi ziyaret eden, yorum yapan ve doktorlara soru gönderen kişiler, bu uyarıları kabul etmiş sayılacaktır.
Kaynak: Haber Kaynağı
Bu haber toplam 5035 defa okunmuştur
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Bu habere henüz yorum eklenmemiştir.
Diğer Haberler
EDİTÖRÜN SEÇTİKLERİ
Tüm Hakları Saklıdır © 2006 Sağlık Aktüel | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
Tel : (0216) 606 17 18 - (0224) 334 1 335 | Faks : (0216) 606 17 19 | Haber Yazılımı: CM Bilişim