• BIST 9693.46
  • Altın 2496.161
  • Dolar 32.4971
  • Euro 34.5977
  • Ankara 11 °C
  • İstanbul 14 °C
  • Bursa 14 °C
  • Antalya 21 °C
  • İzmir 17 °C

Kolon kanseri önlenebilen ve tedavi edilebilen bir kanser türü mü?

Kolon kanseri önlenebilen ve tedavi edilebilen bir kanser türü mü?
Kanser bugün dünya tıbbının üzerinde çalıştığı hastalıkların başında geliyor.

Kolon kanserinde tedavi yaklaşımı nasıl?

Kolon kanserinin tedavisi, ameliyatla o kısım kolonun alınması şeklinde yapılıyor. Bu ameliyatta tüm lenf bezlerinin ve eğer varsa yapışık çevre organların birlikte hepsinin geniş bir şekilde çıkarılması gerekiyor. Ameliyatlar açık veya laparoskopik yolla yapılıyor, ancak sağ kolon tümörlerinde açık ameliyat ile daha iyi sonuçlar alınıyor. Hastanın şişman olması cerrahiyi zorlaştırıcı bir etken. Bu hastalarda cerrahi komplikasyonlara daha sık rastlanıyor.

Ameliyat sonrasında hasta nelere dikkat etmeli?

Ameliyattan 7-10 gün sonra cerrahi düzelme oluyor. Eğer hastada lenf bezi tutulumu varsa hasta bir ay içerisinde kemoterapi için yönlendiriliyor. Bazı durumlar dışında lenf bezi negatif hastalarda kemoterapiye gerek görülmüyor. Ameliyat olan hastaların ilk iki yıl, 4-5 ay aralıklarla ve daha sonra altı ayda bir, ameliyattan üç yıl sonra ise senede bir kez mutlaka ameliyat eden cerrah tarafından takip edilmesi şart.

Kolon kanserinde tam kür sağlamak mümkün mü?

Elbette mümkün. Birinci ve ikinci evrede saptandıysa yüzde yüze yakın oranda tam kür sağlanıyor.

Kolon kanserinin yaygınlığı ne ve neden önemli bir kanser türü?

Her iki cinste görülen organ kanserleri içerisinde kolon ve rektum kanserleri, akciğer kanserinden sonra görülme sıklığında ikinci sırada yer alıyor. Yaygınlık açısından bakıldığında oluşumu ve sıklığı bu denli yaygın olmasına rağmen erken yakalandığında iyileşme oranlarının yüksek olması kalın bağırsak ve rektum kanserinin önemini artıyor. Akciğer, meme, pankreas gibi diğer organ kanserlerine bakıldığında kanserin direkt olarak başladığını görüyoruz ve bu organ tümörleri erken yakalanmış olsalar dahi ‘kanser’ olarak tanı alıyorlar. Ancak kolon ve rektum kanseri, bu kadar sık görülmesine rağmen hastalık hemen kanser olarak başlamıyor. Kanser tanısı almadan önce kanser öncesi oluşumlar (polipler) ile kendini gösteriyor. 100 tane kolon ve rektum kanserinin 85’i bu öncülerden başlayıp kansere dönüşüyor. Şu halde bu öncülerin daha önceden saptanması ve yok edilmesi ileride oluşacak bir kolon ve rektum kanserinin önlenmesini sağlayabiliyor.

Polipler normalde 50 yaşına kadar çok fazla görülmez. 50 yaşından sonra da toplumda yüzde 5-10 civarında rastlanır. 70 yaşından sonra yapılan otopsi incelemelerinde ise görülme oranının yüzde 20’lere çıktığı görülmektedir.

Erken tanı için ne yapılması gerekiyor?

Gaitada gizli kan aranması bir tanı yöntemi olmakla beraber yüzde 30 oranında doğruluk sağlıyor. Çoğu kez en az iki kere 3-5 gün ara ile tekrarlamak gerekiyor. Ayrıca bu test, erken tanıdan çok, artık oluşmuş bir kanserin ortaya konmasına düşük oranda teşhisi olanaklı kılıyor.

Erken tanı için esas olan kolonoskopik tetkik. Yukarıda da bahsettiğimiz gibi, bu aynı zamanda kanser olmadan önlenmesini de sağlayabiliyor.

Eğer hastanın kalın bağırsağında polip varsa mutlaka kolonoskopla alınır. Eğer alınamayacak durumda ise poliplerden biyopsi yapılıyor. Patoloji raporunda kanserleşme belirtileri saptanırsa mutlaka ameliyat gerekiyor. Bazı durumlarda büyük poliplerde yüzeysel alınan biyopsilerde kanser saptanamayabiliyor. Bu nedenle yine polipin iç kısımlarında bir kanser odağı taşıyabilme olasılığı ile bu büyük polipli kolon kısmının ameliyatla alınması en sağlıklı yol oluyor. Ancak bu kişilere cerrahi sonrasında da belli aralıklarla (ilk birkaç yıl 1-2 senede bir olmak üzere) mutlaka kolonoskopik tetkik yapılıyor.

Hiçbir şikayeti olmayan bir kişiye koruyucu amaçlı, 50 yaşından sonra ilk kolonoskopi yapılmalı. Bu kontrolde herhangi bir şey saptanmazsa beş yıl sonra tekrar kolonoskopi yapılmalı. Ancak yaş ilerledikçe polip oluşumunun artacağı da unutulmamalı. Ailesinde kolon kanseri geçirmiş olan kişilerin kontrollere daha erken başlanması gerekiyor. Bu kişilerde ilk kolonoskopinin 40-45 yaşında yapılması ve üç yıl arayla tekrar edilmesi, hastalığın erken tanınmasında önem kazanıyor.

Kalın bağırsak kanserlerinden korunmak için ne yapılmalı?

Kişilerin kolonoskopik tetkikten çekinmemeleri çok önemli. Kişi 50 yaş sınırındaysa ve yukarıda sayılan belirtileri gösteriyorsa ilk kolonoskopilerini yaptırmaları gerekiyor. Kolonoskopi sırasında yakalanan poliplerin çıkarılması kanserin önlenmesindeki en önemli etken.

Bunun dışında birçok kanser türünde olduğu gibi aşağıdaki faktörlere de dikkat etmek gerekiyor;

1) Egzersiz yapın: Düzenli egzersiz yapmak, birçok kanser türündün korunmak için yapılacakların başında geliyor.

2) Kilo verin: Fazla kilonuz varsa beslenme programlarıyla ve egzersizle bu kiloyu vermeye çalışın. Çünkü fazla kilo kolon kanseri açısından risk oluşturabiliyor.

3) Sigarayı bırakın: Sigara tek başına birçok kanser için risk oluşturuyor. Kolon kanserinde de risk artışına neden olan bir unsur olabileceğinden, sigara kullanılıyorsa mutlaka bırakılmalı.

4) Aşırı alkol tüketmeyin: Yapılan araştırmalar alkolün kalın bağırsak kanseri riskini artırdığını gösteriyor. Bu nedenle aşırı alkol tüketiminden kaçınmak gerekiyor.

5) Sağlıklı gıdalarla beslenin: Kalın bağırsak kanserinde yeme alışkanlıkları son derece önem taşıyor. Endüstriyel gıdalardan uzak durmak, düşük yağ içeren ve yüksek lifli gıdaları tercih etmekte yarar görülüyor.

Uyarı: Sitemizde yer alan yazı, haber, makale, video, yorum ve tüm tıbbi bilgiler sadece genel bilgilendirme amaçlıdır. Bu bilgiler zamanla geçerliliğini kaybedebilir. Sitede yer alan bu bilgiler hiçbir zaman doktor muayenesinin yerini alamaz, doktor muayenesi ve tedavisi yerine kullanılamaz, kişisel teşhis ve tedavi yönteminin seçimi için değerlendirilemez. Bitki Ansiklopedisinde ve haberlerde yer alan bilgiler sadece bilgilendirme amaçlıdır, uzmana danışmadan bilinçsiz kullanımda ilaçlarla etkileşime girerek ciddi yan etkiler oluşturabilir, başka bir hastalığı tetikleyebilir veya bir organınıza zarar verebilir. Sağlığınızla ilgili durumlarda lütfen uzman bir doktora danışınız. Sitemiz, uzman bir doktora danışılmadan yapılan herhangi bir uygulamadan doğabilecek zarardan sorumlu tutulamaz. Sitemizi ziyaret eden, yorum yapan ve doktorlara soru gönderen kişiler, bu uyarıları kabul etmiş sayılacaktır.
Kaynak: Haber Kaynağı
Bu haber toplam 7363 defa okunmuştur
Haberin Devamı 1 2  
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Bu habere henüz yorum eklenmemiştir.
Diğer Haberler
EDİTÖRÜN SEÇTİKLERİ
Tüm Hakları Saklıdır © 2006 Sağlık Aktüel | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
Tel : (0216) 606 17 18 - (0224) 334 1 335 | Faks : (0216) 606 17 19 | Haber Yazılımı: CM Bilişim