Migren tıp tarihi kadar eski bir hastalık. Çok sık görülmesi yüzünden de her zaman gündemde.
Dünyanın pekçok ülkesinde bilim adamları, migrenin sebebi üzerinde çalışma yürütüyor.
Son günlerde ’migrenin çözümünün bulunduğu’ yönünde çıkan haberler de bu çalışmaların ürünü. Ancak, ışıkla migren arasındaki bağlantıyı ortaya koyan çalışma da hastalığın tedavisinin bulunduğu anlamına gelmiyor.
Işığa, sese karşı aşırı duyarlılık, yüzün tek bölgesinde ortaya çıkan ağrı, bulantı, geçici görme kaybı, elde ve kolda uyuşukluk...Tüm bunlar migren belirtileri arasında.
Geçen yıl yapılmış bir araştırmaya göre Türkiye’de her beş kadından birinde migren var, yine her 10 erkekten biri de bu hastalıktan muzdarip...
Kadınlarda sık görülmesinin sebebi hormanal gel-gitlerinin fazla olması.
Duygusal yapıları da kadınlarda migrenin daha fazla görülmesinin bir başka sebebi. Çünkü çok sevinmek, ya da üzülmek de migren ağrılarının ortaya çıkmasına yol açıyor.
Son günlerde "migrenin çaresi bulundu" haberleri de gerçeği yansıtmıyor.
İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Nöroloji Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Sabahattin Saip bu konuda şunları söyledi:
"Basında hergün yeni bir hastalığa çare bulunuyor. Işıkla tetikleniyor olması ya da ağrı ile birlikte fotofonofobi dediğimiz ışığa karşı aşırı hassasiyet çıkması, basında sanki migrenin nedeni belli oldu, sonuç gelecekmiş gibi bir varsayıma, sonuca varılmış. Bunlar bilimsel veriler,bunlar migrenin sebebine yönelik bilimsel çalışmalar tedaviye yansıyacak bir durum değil"
Migrenin nedenine yönelik sadece bu değil başka pek çok çalışma da yürütülüyor.
Migrenle Baş Etmek Mümkün
Aslında migren ile baş etmek, doğru ellerde mümkün...
Prof. Dr. Saip, migrenin tedavisinin uygun koşullarda, uygun hekimlerce yapılabileceğini savunuyor.
Önemli olan, migren konusunda bilinçli olmak ve tetikleyici faktörlerden uzak durmak. Çünkü bunlar herkeste aynı değil.
Bazılarında uykusuzluk, aç kalmak, stres ya da hormanal değişiklikler hastalığı tetiklerken, bazılarında ise lodos dahi etkili olabiliyor.
