Türkiye’de adolesan doğurganlığın kırsalda yüzde 9, kentte ise yüzde 5 civarında olduğunu bildiren Müezzinoğlu, erken evlilik, erken gebelik ve pedofilinin önlenmesi konusunda 4 maddelik bir yol haritaları bulunduğunu belirterek, hukuki düzenlemelerin yapılacağını, kız çocuklarının okullaşma oranının artırılacağını, sosyal kültürel faktörler için programlar geliştirileceğini ve ergen ile gençlerin üreme sağlığı konusunda bilgi ihtiyaçlarını karşılayabilecek başvuru noktaları oluşturulacağını ifade etti.
Hukuki düzenleme
Türkiye’nin genç bir nüfusa sahip olduğunu, 10-24 yaş arası nüfusun yüzde 25 olduğunu, 2025 yılında üreme çağındaki nüfusun yüzde 40 artacağına işaret eden Müezzinoğlu, Dünya sağlık Örgütü verilerine göre dünya genelinde 15-19 yaş aralığındaki 16 milyon genç kadının doğum yaptığını, bu rakamın tüm doğumların yüzde 11’ini oluşturduğunu ifade ederek eğitim düzeyi ile adolesan annelik arasında ters bir ilişki bulunduğunu söyledi.
Müezzinoğlu, “Türkiye’de büyüyen pedofili sorununun önüne nasıl geçilecektir” sorusuna ise “Konuyla ilgili çok sektörlü çalışmalar yapılmasını gerektirmektedir. Bu sorunun çözümü için yürütülecek çalışmaların sağlık sektörü dışındaki diğer pek çok sektörü de ilgilendirdiği açıktır. Çözüm çabalarının odak noktası üç aşamalı olarak çalışılmaktadır.
Erken evliliklerin önlenmesi çalışmaları, erken gebeliklerin önlenmesi çalışmaları, gebelik oluştu ise sağlık risklerinin ortadan kaldırılması çalışmaları. Bu çalışmaları yürütmek için 4 strateji geliştirilmiştir. Hukuki düzenlemeler yapılacaktır. Kız çocuklarının okullaşma oranı artırılacaktır. Sosyal kültürel faktörler için programlar geliştirilecektir” yanıtını verdi.
Çocuklarını göremeyen baba Meclis’e başvurdu
İzmir’de yaşayan Ercan Sever adlı vatandaş, çocuklarının annesi tarafından yapılan ve yargı tarafından takipsizlikle sonuçlanan asılsız bir suç duyurusu bahane edilerek 8 ve 2 yaşlarındaki çocuklarını 10 aydır göremediği gerekçesiyle TBMM Dilekçe Komisyonu’na başvurdu.
Çocuklarıyla iletişim kurma hakkının eşiyle anlaşmalı boşanmasının ardından değişik bahaneler ile anne tarafından engellendiğini belirten Sever, başvurusunda, “Ülkemizde on binlerce babayı evladından koparan insanlık dışı bu yetki ve istismarı, giderek kitlesel boyut almış, toplumsal dram haline gelmiştir. Çocuklarımın annesi tarafından yapılan ve yargı tarafından takipsizlikle sonuçlanan asılsız bir suç duyurusu bahane edilerek henüz 8 yaşındaki kızım Açılay ve 2 yaşındaki oğlum Mustafa Orkun’u 10 aydır göremiyorum. Bu durum çocuklar için de psikolojik şiddettir” diye konuştu.
