• BIST 9463.73
  • Altın 2499.059
  • Dolar 32.5976
  • Euro 34.8021
  • Ankara 14 °C
  • İstanbul 13 °C
  • Bursa 16 °C
  • Antalya 20 °C
  • İzmir 18 °C

Organ bağışı konusunda fıkra gibi olaylar

Organ bağışı konusunda fıkra gibi olaylar
Nefroloji uzmanı Prof. Dr. Tekin Akpolat, uygun böbrek bulamadıkları için yıllar boyu diyalize giren hastalarının sorunlarına çare olan organ bağışına dikkat çekmek amacıyla yazdığı kitabında olayları aktardı. Ücretsiz edinmek isteyenlerin yazarına tekina

Nefroloji uzmanı Prof. Dr. Tekin Akpolat, uygun böbrek bulamadıkları için yıllar boyu diyalize giren hastalarının sorunlarına çare olan organ bağışına dikkat çekmek amacıyla yazdığı kitabında olayları aktardı. Ücretsiz edinmek isteyenlerin yazarına [email protected] adresinden ulaşabilecekleri "Organ Bağışı ve Medya" isimli kitapta, Akpolat'ın 15 yıldır topladığı gazete arşivinden haberler, organ bağışıyla ilgili genel bilgiler, kaçırılan veya depremde kaybolan çocukların yanı sıra internette gezinen esrarengiz olaylarla ilişkilendirilen organ mafyası ve bu konudaki "şehir efsaneleri" yer alıyor.

"Kaynanam öldü, böbreklerini karıma takın"

Bağışlanan organların, hastanın yoğun bakımda tedavi altında bulunması halinde bir başkasına nakledilebileceğinin altını çizen Akpolat, başından geçen şu ilginç anektodlara da yer verdi:

* "(Elektronik posta adresine gelen bir mail) Benim bazı bilgilere ihtiyacım var. Sizden bu konuda yardım alabileceğimi umarak yazıyorum. Ben şahsen böbreğimi bağışlamak istiyorum, ama bunu kuruluşlara vs. değil de direkt olarak böbrek yardımı olan kişiye yapmak istiyorum ve bu konuda sizin yardımlarınızı bekliyorum."

* "(Diyaliz tedavisi gören bir hastasının kocası telefonda) Kaynanam biraz önce öldü. Böbrekleri hanımıma takılabilir mi?"

* "(Evde vefat eden babasının organlarını bağışlamak isteyen bir kişi telefonda) Babam vefat etti, gelip organlarını alır mısınız?"

Ondokuz Mayıs Üniversitesi Tıp Fakültesi Nefroloji Bilim Dalı Öğretim Üyesi Akpolat, bu gibi olayları aktardığı kitabında, Türkiye'de organ mafyasının faaliyetlerinin sınırlı, ancak haberlerin abartılı olduğunu bildirdi.

Kitabı hazırlarken, Emniyet Genel Müdürlüğü'nden organ ticareti ile ilgili detaylı istatistik bulunmadığını, yazılı ve görsel basında yer alan haberlerin gerçeği yansıtmadığı ve Dr. Yusuf Erçin Sönmez hakkında farklı zamanlarda organ ve doku ticareti suçundan işlem yapıldığı bilgisini aldığını kaydetti.

Depremler ve şehir efsaneleri

Kitabında, bilmedikleri bir otel odasında uyandıklarında böbreklerinden birinin çalındığını fark eden kişilerin internette dolaşan hikayelerini konu alan "şehir efsaneleri"ne de yer veren Akpolat'ın, "Organ nakli sokak köşelerinde yapılamayacak kadar karmaşık bir cerrahi operasyondur" ifadesi dikkat çekiyor.

Kitapta, dünyaca ünlü cerrah Münci Kalayoğlu'nun, "Organları çalmak diye kesinlikle birşey olamaz. Bunlar dedikodudur, tamamen yalandır" açıklamasına da vurgu yapıldı.

Akpolat'ın "Deprem ve Organ Mafyası" başlığı altında açıkladığı gerçekler ise şöyle:

"Depremlerimizin popüler konularından bir tanesi de organ mafyasıdır. Cesetlerden organ çalınarak organ nakli yapılamaz. Depremin yarattığı kaos içinde insan veya çocuk kaçırma olayları bu kitabın ilgisi alanında değildir. Depremle birlikte organ mafyasının gündeme gelmesi de organ bağışını olumsuz etkilemektedir."

Kitabında ayrıca, kaybolan ve kaçırılan çocuklardan sonra da organ mafyasının suçlandığını kaydeden Akpolat, "Bu suçlamaların kesinlik kazanmadan medyada yer alması organ bağışını olumsuz etkilemektedir. Türkiye'de organ mafyasının çocuk kaçırma ile ilgilendiğini sanmıyorum" görüşünü dile getirdi.

Akpolat, ülkede zaman zaman bu konuda çıkan bazısı komik bazısı da düşündürücü haberlerden örnekler verirken, ailesiyle gittiği Çanakkale gezisi sırasında ortadan kaybolan ve organ mafyasının kaçırdığı iddiaları da gündeme gelen Ş.E. isimli çocuğun, 121 gün boyunca bilinmeyen öz babasının yanında olduğunun anlaşıldığına dikkati çekti.

Organ bağışı neden az?

Kitaba göre, ülkedeki organ bağışının yetersizliği şu nedenlerden kaynaklanıyor:

* Beyin ölümü kavramının anlaşılamaması,
* Verici görünüşünün ve vücut bütünlüğünün bozulacağı endişesi,
* İslam dininin organ bağışına yaklaşımının bilinmemesi
* Hastalara organlarını almak için iyi bakılmayacağı endişesi
* Organların kimlere takılacağı konusundaki tereddütler
* Sosyal problemler
* Hastane ve/veya hastane personeline tepkiler
* Cenazeyi almakta gecikme olasılığından endişelenme
* Organ mafyası.

Bu haber toplam 1661 defa okunmuştur
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Bu habere henüz yorum eklenmemiştir.
Diğer Haberler
EDİTÖRÜN SEÇTİKLERİ
Tüm Hakları Saklıdır © 2006 Sağlık Aktüel | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
Tel : (0216) 606 17 18 - (0224) 334 1 335 | Faks : (0216) 606 17 19 | Haber Yazılımı: CM Bilişim