• BIST 9524.59
  • Altın 2508.202
  • Dolar 32.5994
  • Euro 34.7296
  • Ankara 12 °C
  • İstanbul 12 °C
  • Bursa 15 °C
  • Antalya 16 °C
  • İzmir 15 °C

Özel Hastaneler Yönetmeliği'nin bazı hükümlerine iptal istemi

Özel Hastaneler Yönetmeliği'nin bazı hükümlerine iptal istemi
Türk Tabipleri Birliği tarafından Özel Hastaneler Yönetmeliği'nin bazı hükümlerinin iptali isteminde bulundu.

Özel Hastaneler Yönetmeliği'nin sağlık hizmetini ve hekimlerin çalışma koşullarını kötüleştiren hükümlerinin iptali istendi.
23.09.2010 gün ve 27708 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren dava konusu Yönetmelikle, Özel Hastaneler Yönetmeliği’nin bazı maddeleri değiştirilmiş, bazı maddeleri yürürlükten kaldırılmış ve yeni maddeler eklenmiştir.

Bu değişiklik ve eklemelerle; özel hastane kadrolarının belirlenmesinde esaslı değişiklikler yapılmış, hekimlerin özel hastanelerde çalışma biçimleri yeniden düzenlenmiş, özel laboratuarlardan veya kamu kurum ve kuruluşları bünyesinde kurulan laboratuarlardan hizmet satın almasının yolu açılmıştır.

İptali istenilen maddeler ve iptal gerekçeleri:

1. Yapılan düzenlemelerle özel hastane kadrolarının objektif ölçütler üzerinden yönetmelikle belirlenmesi yerine Bakanlık tarafından ayrıca belirleneceği hükme bağlanmıştır. Bu durum hem 3359 sayılı Yasaya hem de hukuk devletinin unsurlarından olan hukuki güvenlik ilkesine de aykırı görüldüğünden ilgili düzenlemenin iptali istenmiştir.

2. Dava konusu değişikliklerle“Özel hastaneler belirlenen kadrolarından en az yarısı sayısında klinisyen uzman ile açılabilir ve faaliyete geçtikleri tarihten itibaren iki yıl içinde kadrolarını tamamlayabilirler. Klinisyen uzman sayısı dördün altına düşen hastanelerin faaliyeti iki yıla kadar süreyle askıya alınır. Bu süre sonunda uzman hekim eksikliğini gideremeyen özel hastanenin ruhsatı iptal edilir.” düzenlemesi getirilmiştir. Bu maddeyle, özel hastanelere açılmaları için gerekli kadroların yarısına sahip olmaları halinde açılıp faaliyete geçme, olanağı tanınmıştır.

Bu düzenlemenin sağlık hizmetinin gereği gibi verilmesine engele oluşturacağı hasta sağlığını tehlikeye atacağı için iptali istenmiştir.

3. Yönetmelikte; “Özel hastaneler hekim kadrolarını o il sınırları içinde başka bir özel hastane veya tıp merkezine devredebilir veya karşılıklı olarak uzmanlık dalı değişimi yapabilirler. Özel hastanenin yoğun bakım yatakları dâhil toplam yatak sayısının 1/3’ünün %10’una kadar ek kadro devralmasına izin verilir. Kadro devri iş ve işlemleri müdürlüklerce Sağlık Kuruluşları Yönetim Sistemi üzerinden sonuçlandırılır ve Genel Müdürlüğe bildirilir. / Özel hastanenin, bulunduğu ilden başka bir ile taşınması veya devri ile başka bir ildeki özel hastane veya tıp merkezine kadro devri, Planlama ve İstihdam Komisyonunun görüşü alınarak Bakanlıkça uygun bulunması halinde yapılabilir.” denilerek kadro devri ve özel hastanelerin başka bir ile taşınması/devri konusu düzenlenmiştir.

Bu düzenlemeler ile Sağlık Bakanlığı’nın özel hastanelerinin hizmet ve kadro standartları konusunda sahip olduğu kamusal yetkileri hukuka aykırı bir şekilde özel hastanelere terk ettiği, hizmetin sürekliliğine aykırı olarak sürekli değişen bir hizmet sunum ortamının yaratıldığı, bu durumun devir veya değişim işlemine konu edinen kadrolarda görev yapan hekimlerin özlük haklarını da olumsuz etkileyeceği belirtilerek iptali istenmiştir.

4. Yönetmelikte “Çalışanların işten ayrılışları, en geç beş iş günü içinde müdürlüğe bildirilir ve çalışma belgesi iptal edilir. Ayrılanın yerine aynı uzmanlık dalında hekim başlatılabilir ve bu personel için mesul müdür tarafından EK – 12’deki Personel Çalışma Belgesi düzenlenerek müdürlüğe en geç beş iş günü içinde onaylatılır. Personel Çalışma Belgesinin aslı, personelin dosyasında saklanır. Sağlık Kuruluşları Yönetim Sistemine uygun olan işlemler, bu sistem üzerinden yürütülebilir.” denilerek çalışanların işten ayrılışlarının ve ayrılanın yerine aynı uzmanlık dalında hekim başlatılmasına ilişkin işlemlerin nasıl yapılacağı düzenlenmiştir. Buna göre özel hastanede hekimin çalışmaya başlatılması durumunda mesul müdür tarafından Personel Çalışma Belgesi düzenlenecek ve müdürlüğe onaylatılacaktır. Bu belgelerin düzenlenmesi sırasında hekimler yönünden Tabip Odasına kayıtlı olduğuna ilişkin belge aranmamasının 6023 sayılı Yasaya ve konuya ilişkin Danıştay kararlarına aykırı olması nedeniyle iptali istenmiştir.

5. Yönetmelikte “Özel hastanelerde, hasta kabul ve tedavi edilen uzmanlık dallarının gerektirdiği biyokimya ve/veya mikrobiyoloji laboratuvarları bulunur. Bakanlıkça hastanelerin bulunduğu il için tahsis edilen laboratuvar uzman sayısının her bir hastane için gerekli uzman sayısı bakımından yeterli olmaması hâlinde, Planlama ve İstihdam Komisyonunun görüşü alınarak Bakanlıkça ruhsatlı özel laboratuvarlardan veya kamu kurum ve kuruluşları bünyesinde kurulan laboratuvarlardan hizmet alımı yapılabilir. Bu durumda hizmet veren laboratuvarın sorumlu uzmanı hizmet alan birden fazla hastane laboratuvarının sorumluluğunu üstlenebilir.” şeklinde değişiklik yapılmıştır.

“Bakanlıkça hastanelerin bulunduğu il için tahsis edilen laboratuvar uzman sayısının her bir hastane için gerekli uzman sayısı bakımından yeterli olmaması” ön şartına bağlı olarak özel hastanelere Bakanlıkça ruhsatlı özel laboratuarlardan veya kamu kurum ve kuruluşları bünyesinde kurulan laboratuarlardan hizmet satın alma olanağı tanıyan bu düzenlemelerin

2219 Sayılı Hususi Hastaneler Kanuna, hizmetin gereklerine, Yönetmeliğin düzenleniş amacına ve hasta haklarına ve daha önce de aynı yönde düzenlemeleri iptal eden yargı kararlarına aykırı olduğu belirtilerek iptali istenmiştir.

6. Yönetmelikte “Tabip, diş tabibi ve tıpta uzmanlık mevzuatına göre uzman olanlar, özel hastane veya tıp merkezi kadrosunda kadrolu olarak çalıştıkları uzmanlık dalında olmak kaydıyla en fazla iki diğer özel sağlık kuruluşunda kadro dışı geçici çalışabilirler. Diğer sağlık çalışanları en fazla bir diğer özel sağlık kuruluşunda görev alabilir. Bu çalışma gün ve saatleri personelin sözleşmelerinde açıkça belirtilir.” düzenlemesi yapılmış ve “Konsültan hizmetine sürekli ihtiyaç duyulan uzmanlık dallarında bu fıkranın (e) bendinin (1) numaralı alt bendi kapsamında hekim çalıştırılabilir.” hükmü konulmuştur.

Bu değişikliklerle, hekimler yönünden “Kadro dışı geçici çalışma” bir istihdam biçimi olarak yürürlüğe konulmuş, konsültan hizmetine sürekli ihtiyaç duyulan uzmanlık dallarında da bu istihdam biçiminin uygulanabilmesinin yolu açılmış olmasının, sağlık hizmetinin sürekli olma niteliğine, çalışanların haklarına aykırı olduğu, hekimlerin kanunlara karşı hile kullanılarak çalıştırılmasına olanak sağladığı ve 6023 sayılı Türk Tabipleri Birliği Yasası’na aykırı olduğu belirtilerek iptali istenilmiştir.

7. Yönetmelikle getirilen düzenlemelerden biri de “Konsültan hizmet bedeli hastane tarafından hizmet sunan kuruma ödenir.” şeklindeki ibaredir. Konsültasyon ücretinin bu hizmeti yerine getiren hekime ait olduğu ifade edilerek iptali istenmiştir.

8. Yönetmelikle “Mesleğini serbest olarak icra eden hekimler muayenehanesine müracaat eden hastalarının teşhis ve tedavisini özel hastanelerde yapabilirler. Bu durumda hastalar, hastanedeki tedavi masraflarının kendileri tarafından karşılanacağı hususunda bilgilendirilir. Bu hekimlere hizmet sunan hastanenin mesul müdürü her ay sonu itibariyle tedavi edilen hasta sayısı ve hekim ismini müdürlüğe bildirir. Ayrıca bu şekilde tedavi gören hastalara ayrıntılı fatura düzenlenir.” kuralı getirilmiştir.

Bu düzenlemenin dayanağını, 1219 sayılı Kanun‘un 12.maddesinin üçüncü fıkrasında yer alan “Mesleğini serbest olarak icra edenler, hizmet bedeli hasta tarafından karşılanmak ve Sosyal Güvenlik Kurumundan talep edilmemek kaydıyla, (b) bendi kapsamında sayılan sağlık kuruluşlarında da hastalarının teşhis ve tedavisini yapabilir.” hükmü oluşturmaktadır.

Bu düzenlemeler ile hastanın, hekim seçme hakkını kullanarak hastane dışında özel bir sağlık kuruluşunda hastalığının tanı ve tedavisini üstlenen müdavi hekiminden, hastalığının yataklı tedaviyi gerektirmesi nedeniyle yatırıldığı yataklı tedavi kurumunda da tedavisini sürdürmesini istemesi halinde Sosyal Güvenlik Şemsiyesi dışına çıkarılmasının, Anayasa’nın 56, 60 ve 65. maddeleri ile 10. maddesinde düzenlenen eşitlik ilkesine aykırı olduğu belirtilerek anayasaya aykırılık itirazında bulunulmuş ve yönetmelik maddesinin iptali istenmiştir.

9. Yönetmelikte, “Kamudan istifa ederek boş bulunan özel hastane kadrosunda çalışacak hekimler, diş hekimleri ve tıpta uzmanlık mevzuatına göre uzman olanlar ile özel hastanelerden ayrılarak kamu hastanelerinde çalışacak hekimler, diş hekimleri ve tıpta uzmanlık mevzuatına göre uzman olanlar, ayrılacağı ve başlayacağı kurum/kuruluşta planlama yapılabilmesi için altmış gün önceden ayrılacakları kurumun bulunduğu ildeki müdürlüğe ve çalışacakları hastanenin bulunduğu ildeki müdürlüğe bildirimde bulunur. Bildirimde bulunmayanların hastane kadrolarına başlayışı yapılmaz. İldeki hekim planlaması daha kısa sürede yapılması halinde her iki ilin müdürlüğünün muvafakatı alınarak altmış günden önce de hekim başlatılabilir.” Şeklinde düzenleme yapılmıştır. Bu düzenleme ile Yönetmelik kurallarıyla yasalarla düzenlenmesi öngörülen konularda düzenleme yapılamayacağı gibi Anayasa, kanun ve tüzüklere aykırı ve bunlara uygun olmayan yeni hukuki durumların yaratılmayacağı belirtilerek hekimlerin haklarını sınırlandırması nedeniyle iptal istenmiştir.

10. Yönetmelikle; asgari personel sayısı hastane kapasitesinden bağımsız, tüm hastaneler için aynı sayıda belirlenmiştir. Oysa önceki biçimlerinde ise yatak sayısının ölçüt alınarak düzenleme yapılmıştır. Özel hastanelerde istihdam edilecek asgari hekim sayısının “yatak sayısı” gibi nesnel bir ölçüte göre belirlenmesi gerektiği yargı kararıyla ortaya konulmuş olduğu halde, aynı konudaki hukuka aykırılıkta ısrar edilerek benzer bir düzenleme yapılmış olması nedeniyle iptal istenmiştir.

11. Yönetmelikle Kadın Hastalıkları ve Doğum alanında faaliyet gösteren hastanelerin doğum salonlarında görev yapan personelden neonatal resüsitasyon eğitimi almış olması gereken personel sayısı azaltıldığı gibi bu eğitimi almış olma kriteri de kaldırılmıştır. Böylelikle henüz bu eğitimi almamış kişilerin istihdam edilmelerine olanak sağlanmıştır. Oysa neonatal resüsitasyon, kısaca yenidoğan ancak solunumu olmayan ya da yetersiz olan bebekleri hayata döndürmek için uygulanan tıbbi müdahaleler için alınan eğitimdir. Bu eğitimi almayan kişilerle doğum salonunun faaliyete geçirilmesine izin verilmesinin sağlık hizmetini olumsuz etkileyeceği belirtilerek iptal istenmiştir.

Bu haber toplam 7282 defa okunmuştur
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Bu habere henüz yorum eklenmemiştir.
Diğer Haberler
EDİTÖRÜN SEÇTİKLERİ
Tüm Hakları Saklıdır © 2006 Sağlık Aktüel | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
Tel : (0216) 606 17 18 - (0224) 334 1 335 | Faks : (0216) 606 17 19 | Haber Yazılımı: CM Bilişim