• BIST 9079.97
  • Altın 2325.218
  • Dolar 32.3458
  • Euro 34.9467
  • Ankara 12 °C
  • İstanbul 12 °C
  • Bursa 13 °C
  • Antalya 15 °C
  • İzmir 15 °C

Sağlığımıza KAVUŞTUK -1-

Sağlığımıza KAVUŞTUK -1-
Sağlıkta dönüşüm Bir zamanlar “sağlam adamı bile hasta eder” denilen sağlık sistemi yapılan başarılı operasyonlarla komadan çıktı. Tek çatı altına alınan ve yenilenen hastaneler kuyruklarla birlikte köhne hizmeti de bitirdi.

Sağlıkta dönüşüm Bir zamanlar “sağlam adamı bile hasta eder” denilen sağlık sistemi yapılan başarılı operasyonlarla komadan çıktı. Tek çatı altına alınan ve yenilenen hastaneler kuyruklarla birlikte köhne hizmeti de bitirdi.







NEREDEN NEREYE...
Gecenin karanlığında kapısında uzun uzun kuyrukların olduğu, ilacın, muayenenin, hatta tahlil sonuçlarının dahi ayrı ayrı sıralara girilerek alındığı hastanelerden eser kalmadı.

Başlarken...
Sağlık Bakanlığı’nın 2003 yılında başlattığı ‘Sağlıkta Dönüşüm Projesi’yle devrim niteliğinde gelişmeler yaşandı. Cumhuriyet tarihinin en büyük reformu olarak anılan proje ile bütün hastaneler tek çatı altında toplandı. AB ülkelerinde uygulanan aile hekimliği uygulaması hayal olmaktan çıktı. Hastaların rehin tutulduğu, serumlarla firar ettiği o utanç verici günler mazide kaldı. Hizmette kusur eden de cezasız kalmıyor. Bunun son örneği Adana’da yaşandı. Yanarak yaralanan iki kardeşi âdeta süründüren özel bir tıp merkezinin kapısına mühür vuruldu... Biz de bütün bu reformları yerinde inceleyerek sizlerle paylaşmak istedik...

Henüz 5 yıl öncesine kadar SSK ve devlet hastanelerinin tamamında muayene olabilmek neredeyse aslanın midesindeki ekmeği almak kadar zordu. Hastalar tedavi olmak için gittikleri hastanelerde bırakın iyileşmeyi sabahın saat 4’ünde kuyruğa girip sıra almak için savaş verirken, daha çok rahatsızlanıyorlardı. Bu manzaralar sağlam adamı bile deli edecek boyutta ilkel ve insanlık dışıydı. Bazı meslek örgütleri ve sendikaların bütün engelleme çabalarına rağmen hız kesmeden devam eden sağlıkta dönüşüm reformları bu kara günleri bir daha yaşamamacasına geride bıraktı. Yeni sistemde bütün hastaneler ve sosyal güvence veren SSK, Bağ-Kur ve Emekli Sandığı hizmetleri tek çatı altında toplanarak çare arayan vatandaşı rahatlattı. Son safhada buna bir de ‘özel sağlık kurumlarından faydalanma’ eklenince, kuyruklardan eser kalmadı.

5 YILDIZLI DEVLET HASTANELERİ
‘Devlet baba’ yaptığı yeni yatırımlarla hem hastaneleri çile kapısı olmaktan kurtardı, hem de dünyada kullanılan son teknoloji ürünü tıbbi cihazlarla donatılmış onlarca hastaneyi hizmete açtı. Eski ve talebi karşılamakta yetersiz kalan hastaneler ise köklü bir revizyondan geçirildi. 5 yıldızlı otelleri aratmayan lüks görünümlü devlet hastaneleri, özel tıp merkezleriyle rekabet edebilecek düzeye getirildi. Sağlıkta yapılan dönüşümün belki de en can alıcı yanı vatandaşın cebini rahatlatan uygulamalardı. Bir zamanlar SSK’da muayene olup, ilaç kuyruklarıda çile dolduran vatandaşa, vezneye yaklaştığında (burada bile fiş sırası vardı) “Bu ilaçtan yok veremiyoruz” sözü insanların yüzüne bir tokat gibi iniyordu. 2006 yılında sağlık ve sosyal güvenlikle ilgili yasal düzenlemelerle, hastaların sıra beklemeden kendilerine en yakın eczaneden ilaçlarını alabilme imkanı sağlandı. Böylece muayeneden sonra şifa bulmak isterken, işitilen kötü sözler, yerini sadece bilgisayar tuşlarına basılarak verilen ilaçlara bıraktı.

GİTMEYE KORKUYORDUK!
Bundan kısa süre öncesine kadar, Türkiye’de hasta olan hastaneye gitmeye korkuyordu. Eğer hasta bir kamu kuruluşunda çalışıyorsa amirini arayacak, izin alabilirse iş yerinden vizite kağıdı alacak, bunu onaylattıktan sonra yola koyulacaktı. Bu yol da tıpkı vizite kağıdı almak kadar çileliydi. Hasta askerse mutlaka askeri hastaneye, polis ise polis hastanesine veya öğretmen ise öğretmenler hastanesine gidebiliyordu. Sevk imkanları çok sınırlı olduğu için hasta kilometrelerce yol kat ediyor, hastane hastane dolaşıyor derdine derman bulamıyordu. Ankara, İstanbul gibi metropolde yaşıyorsa belki de 2 veya 3 vasıta ile hastaneye ulaşmaya çalışıyor, ulaştığında da sağlığı hayli yıpranıyordu. Anlatırken bile insanı yoran, ancak bunları yaşayan insanların hafızalarından hiç çıkmayacak olan bu manzaralardan şimdilerde eser yok. Günümüzdeki uygulamada hasta önce en yakındaki sağlık ocağına gidiyor. Buradan rahatsızlığı ile ilgili tedavi görebileceği özel, kamu veya üniversite hastanelerinden dilediğine gidebiliyor.



GÜLER YÜZLÜ PERSONEL
Parası olmayanların tedavi edilmediği, ölülerin bile morglarda rehin bekletildiği hastaneler yerini modern, 5 yıldızlı otellerle rekabet edecek sağlık merkezlerine bıraktı. Dünya güler yüzlü personeliyle vatandaşı karşılayan Türk sağlık sistemindeki büyük dönüşümü konuşuyor.


HASTALAR ANLATIYOR...

Bir saatte muayene olup ilaçlarımı aldım

Sağlıktaki dönüşümü elbette ki en iyi bilenler hastalar. Çünkü “hekimden sorma, çekenden sor çilesini dertlerin” sözünde olduğu gibi şifa arayan nereden nereye gelindiğini çok iyi anlıyor. Bunlardan biri de yıllardır sağlık karnesinden yeterince faydalanamayan ve düne kadar bundan şikayetçi olan 2 çocuk annesi Funda Aydoğdu. Gribe yakalanan ve 13 yıllık SSK’lı olan Funda Hanıma evinden çıkıp hastaneye gidene kadar refakat ediyoruz. Aydoğdu, vizite kağıdı, hatta sağlık karnesi bile almadan Erenköy’deki evinden çıkarak hastanenin yolunu tutuyor... Yolda eski uygulamalardan dert yanan Aydoğdu ile birlikte Sağlık Bakanlığı Fatih Sultan Mehmet Araştırma Hastanesi’ne vardığımızda saatimiz 10.30’u gösteriyordu. TC kimlik numarası ile kaydedilen ve doktora yönlendirilen Aydoğdu, 15 dakika sonra muayene ediliyor. Saat 11.30’da evinin yolunu tutan ve yolda bir eczaneden de ilacını alan Funda Hanım, “Ne kadar teşekkür etsem az” diyor.



İstediğim zaman tahlil yaptırıyorum
Kadıköy Erenköy’de oturan SSK emeklisi Hüseyin Altuncu, 3 ay önce by-pass ameliyatı olmuş. 47 yaşındaki Altuncu, kalp krizi riski sürdüğü için sürekli tahlil yaptırmak mecburiyetinde. Altuncu ile birlikte Haydarpaşa Numune Hastanesi’ne saat 09.00’da ulaşıyoruz. Burada da benzer kayıt işlemleri ve dahiliyeden randevu alınıyor. Altuncu, yarım saat bekledikten sonra mua-yene olup tahlilini yaptırıyor. Ertesi gün tahlil sonuçlarına bakan doktor, hastaya ilaçlarını yazıyor ve Hüseyin Bey hiç uğraşmadan hastanenin hemen bitişiğindeki eczaneden de ilaçlarını alıp evinin yolunu tutuyor. Uygulamanın insana verilen değeri ortaya koyduğunu belirten Altuncu, “Her yerde muayene olmak düne kadar bir hayaldi. 3 ay önce bir kuruş vermeden sevk bile almadan üniversite hastanesinde by-pass ameliyatı oldum. Eskiden ameliyat olmak için 1 yıl bekleyenleri bile tanıyorum. Bu imkanları bize sağlayanlardan Allah razı olsun” dedi.



Yarın: Tek numara yetiyor

Bu haber toplam 1880 defa okunmuştur
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Bu habere henüz yorum eklenmemiştir.
Diğer Haberler
EDİTÖRÜN SEÇTİKLERİ
Tüm Hakları Saklıdır © 2006 Sağlık Aktüel | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
Tel : (0216) 606 17 18 - (0224) 334 1 335 | Faks : (0216) 606 17 19 | Haber Yazılımı: CM Bilişim