SAĞLIK AKTÜEL - Özel hastanelerin problemlerini dinlemek ve bunu kamuoyuna sunmak için Gaziantep’e gittik. Bizi misafir eden ve organizasyonu hazırlayan Hatem Hastanesi’ne teşekkür ediyoruz.
Hatem Hastanesi’nde gerçekleştirdiğimiz toplantıya, Hatem Hastanesi Yönetim Kurulu Başkanı Op.Dr.Temur BÜLBÜL, Genel Müdür Op.Dr.Halil BOYUNSUZ, Başhekim Dr.Mesut KILYAR, Hayat Hastanesi Yönetim Kurulu Başkanı Op.Dr.Ahmet NECCAR, Emek Hastanesi Genel Müdürü Dr. Metin Yıldız, SEV Amerikan Hastanesi Başhekimi Dr. Sermet Kileci, Sani Konukoğlu Hastanesi Müdürü Yaşar Değirmenci, Deva Tıp Merkezi Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Beyhan Tahmazoğlu, Tam-Med Hastanesi Genel Müdür Yardımcısı Selmin Diken, Sağlık Hizmetleri Yönetim Danışmanı Hakan Çelikdağ katıldı.
Özel Sağlık Sektöründe, Şubat 2008’de yayımlanan Özel Hastaneler Yönetmeliği değişikliği ile başlayan sıkıntı bugüne kadar büyüyerek devam etti. Kadrolarda, fiyat farklarında yapılan kısıtlamalar, SUT fiyatlarının bugüne kadar artmaması, bilakis fiyatlarının azalması, ayaktan tedavi paketleri, acillerde, ameliyat paketlerinde, yoğun bakımda yapılan kısıtlamalar, özel sektörün belini büktü. Gelirlerin azalması buna karşı artan personel maliyetleri, kamunun düzenli yaptığı hemşire alımlarıyla artan hemşire ihtiyacı ve yükselen maaşlar, bazı sağlık kurumlarının kapanmasına, bazısının grup hastanelerine satılmasına, kimi hastanelerinde çeşitli önlemler almasına yol açtı. Gaziantep’te kenetlenen özel hastaneler bu sıkıntıları beraber aşmak için gayret ediyorlar. Anadolu Sağlık İşletmeleri Derneği’ni kurmuşlar, Hatem Hastanesi elini taşın altına koymuş ve hemşire ihtiyacını karşılayabilmek için İl’de iki sağlık meslek lisesi açmaya hazırlanıyor.
Yeni Sağlık Bakanı Mehmet Müezzinoğlu ile ümitlenen sektör temsilcileri, yeni bakana başarılar dilerken, sıkıntıdan inleyen özel sağlık sektörünün problemleriyle ilgilenmesini de bekliyorlar.
Hastanelerdeki yatak sayısına göre kadro verilmesini eleştiren Hayat Hastanesi Yönetim Kurulu Başkanı Op.Dr.Ahmet NECCAR, “Yatak sayısı çok olan büyük hastanelerde kadro problemi yok, yatağa göre hesaplanarak kadro verilmemeli, sadece bu endeks olmamalı, bazı hastanelerde yatak sayısı çok fakat kadroyu kullanamıyor, çoğu pasif durumda duruyor, bazı hastanelerde ise bina problemi gibi sıkıntılardan dolayı büyüyemeyen hastanelerde, yatak sayısından dolayı kadroları kısıtlı kalıyor.” diyor. Hastane branş eksiği olduğu için sağlık hizmetini eksik sunuyor diyen Dr. Neccar sözlerine şöyle devam ediyor, “Örneğin beyin cerrahisi olmayan bir hastaneye beyin kanaması olan acil bir vaka gelse, bu hastayı kurtarmak için ilgili hekim olmadığından zamanında müdahale yapılamıyor. Ambulansla en yakın üniversite hastanesine sevk edilse, geçen süre içinde bu hasta kaybedildiğinde sorumlusu kim olacak. Bununla ilgili ayrı bir endeks olması lazım, branş bazında eksik olan hastaneler tespit edilerek bu branşların eklenmesi lazım. Anadolu’daki hastanelerde büyük bir yük var, hasta potansiyeli var fakat birçoğunda beyin cerrahisi, kardiyoloji, kalp damar cerrahisi, fizik tedavi gibi branşları yok. Sağlık Bakanlığı’nın yatak sayısına bakmadan hastanelere bu branşları vermesi gerekiyor. Bakanlık 2 bin 500 kadro dağıtmaya karar verdi, 7 yüz kadro dağıttı. Hala daha bin 800 kadro dağıtılması gerekiyor. İki yüz kadro, yatak sayısı yetersiz olan bu hastanelere dağıtılsa, bir hasta kurtulsa buna değer! İstanbul’da böyle bir acil vaka yüzünden iki hastane kapandı, bu hastanelerin kadro yüzünden hem elleri bağlanıyor, hem de hastaya bakılacak deniyor, hastanede ilgili branş olmayınca hastane kabul etmek istemiyor.” şeklinde konuşuyor.
KADRO SATAN SİMSARLAR TÜREDİ
Kadro satışları için simsarlar türediğini söyleyen Dr. Neccar, “Hastaneler kadro eksiğini tamamlamak için parayla kadro satın alıyor, kapıdan içeriye sokmayacağımız birisiyle muhatap olmak zorunda kalıyoruz. Pazarlıkla kadro satın alıyoruz. İşi gücü olmayan adamlar Ankara’da yerleşmiş kadro ticareti yapıyor. Bakanlık bunlara yanaşmayın diyor fakat kadro ihtiyacı olan bir hastane mecburen bunlardan kadro almak zorunda kalıyor. Kadro alınan bazı yerler icralık çıkıyor bu sefer mahkemelik oluyor. 15 Şubat 2008 öncesinde bizim ruhsatlarda bütün branşlar vardı fakat biz bu branşlara doktor bulamadık, doktoru Anadolu’ya getiremiyorduk, bizim teklif ettiğimiz ücretten daha düşük bir ücrete İstanbul’da çalışmayı tercih ediyordu. Kamudaki doktorlar da o dönemde ayrılıp özele geçmeye cesaret edemiyorlardı. Kadro bulamayınca da mevcut branşlarımız silindi.” diyor.
"FABRİKA KURMAYA KARAR VERDİM!"
Gaziantep’te bir fabrika açılışına katılan Hayat Hastanesi Yönetim Kurulu Başkanı Op.Dr.Ahmet Neccar, açılışa katılan Bakan'ın eliyle fabrikatöre baklava yedirdiğini görünce kıskandım diyor ve şunları ekliyor, "Bakan gelip baklavayı alıp fabrikatöre yediriyor, ben kıskanıyorum, 30-40 milyon liralık yatırım yaptık bize tatlı yediren olmadı, sürekli de ezilmeye de devam ediyoruz. En sonunda sanayide yer aldım, fabrika kurmaya karar verdim, tatlı yemek için başka çaremiz kalmadı."
DEVLETİN ÖZEL SAĞLIĞI BAKIŞ AÇISIYLA İLGİLİ SIKINTIMIZ VAR
Kadro probleminin geçmişine bakılması gerektiğini belirten Emek Hastanesi Genel Müdürü Dr. Metin Yıldız, "Sağlık Bakanlığı, sağlıkta dönüşüm politikasını ortaya attı, bizler de hekim olarak mesleğimizi yaparken, özel sektör olarak yatırım yaptık. Bakanlık ilk başta yapması gereken planlamayı, koordinasyonu, yatırımları yaptıktan sonra, işimize devam ederken yapmaya çalışınca, 2008 senesinde çıkartılan ve devamında gelen Yönetmelik ve diğer mevzuatlar ile kadrolar ve bina şartlarında çok ciddi bir sıkıntılar yaşadık. Bu arada çarkın dişlileri arasında kalan birçok kuruluş ve arkadaşımız da ezilmiş oldu. Biz de kamusal bir hizmet yapıyoruz, sağlık hizmeti yapıyoruz fakat özel sektör, kamu karşısında rakip olarak gösterildi, devletin özel sağlığı bakış açısıyla ilgili sıkıntımız var" diyor.
Gaziantep’te hastaneler örgütlenerek Anadolu Sağlık İşletmeleri Derneğini kurmuşlar, Dernek Başkanı Dr. Yusuf Ziya Yıldırım, başkan Yardımcıları Dr. Sermet Kileci ve Yaşar Değirmenci, Genel Sekreteri Dr. Metin Yıldız. Dernek Gaziantep’teki hastanelerin personel diğer problemleriyle ilgili çözüm bulmaya çalışıyor. Çevre illerden de derneğe katılım talepleri olmaya başlamış.
"EK-10/C’Yİ KALDIRACAKLARI BİLE SÖYLENİYOR"
2005-2008 arası 15 Şubat’a kadar farklı bir dönem, 15 Şubat sonrası tamamen farklı bir dönem diyen SEV Amerikan Hastanesi Başhekimi Dr. Sermet Kileci, "Kamuda Planlama başta yapılmadı, sağlığa ulaşımı kolaylaştıralım, devlet kamusal kaynaklarla bunu şimdi yapabilmemiz mümkün değil düşüncesiyle özel sektörü devreye aldı. 2005-2008 arası özel sektörde kadrolar, farklar herşey serbestti, tüm hastaneler yatırımı yaptı, Türk milleti olarak alışkanlığımız, bir yerde bir şey görünce hep beraber oraya gideriz, hepimiz gittik ve bu yatırımlar ortaya çıktı. 2008’e gelince kamu kendini toparlamaya başladı, özel sektörle rekabet edebilir hale gelmeye başlayınca herşey değişti. 15 Şubat’ta yapılan bir ‘Darbe’yle özel hastaneleri durduralım denildi ve nasıl küçültürüz hesapları yapılmaya başlandı. 15 Şubat’tan sonra giderek, SUT fiyatlarında yapılan değişmeler, fiyatların artmaması ve bilakis düşmesi, paket uygulamaları, yoğunbakımlar, kadrolar herşey özel hastanelerin aleyhine gelişmeye başladı. Yakında EK-10/C’yi kaldıracakları bile söylenmeye başladı. Vaka başı muayene ücretleri 2-3 TL artırıp, tüm tetkiklerden ücretler kaldıracaklar. Bu şekilde nasıl ayakta kalacağız. En büyük giderimiz personel maliyeti, gelirimiz düşüyor fakat personel maliyetimiz düşmüyor, personel maliyeti % 65’lere yükseldi. Artık bakanlık özel sektörü isteyip istemediğini açıkça söylemeli." şeklinde konuşuyor.
Anadolu’daki maddi durumu iyi olan bir hasta parasıyla tedavi olacaksa Gaziantep’te değil İstanbul’da tedavi oluyor, şeklinde konuşan Dr. Kileci, “Dolayısıyla oradaki hastaneler bu işi sürdürebiliyorlar. SUT fiyatları, Batı’daki hastanelerin ve derneklerin çok umurunda olmadı, ne zamanki cezai yaptırımlarla ucu kendilerine dokunmaya başlayınca sesleri çıkmaya başladı.” diyor.
Dr. Sermet Kileci, “Kamuda altı ayda bir ciddi bir hemşire alımı yapılıyor, kamunun gerçekten bu kadar hemşireye ihtiyacı var mı bilmiyorum, daha önce görev yaptığımız hastanede 30 küvöze 15 hemşire yeterken, devletin çocuk hastanesinde 40 küvöze 40 hemşire vardı ve hala daha hemşire almaya devam ediliyor. Gaziantep’te yapılan bir toplantıda Sağlık Bakanlığı’nın (Şu an görevde olmayan) üst düzey bir bürokratına hemşire problemini anlattığımızda bize, ‘Kardeşim bizim verdiğimiz parayı sizde verin, bize gelmesinler!’ cevabını verdi. Şu an özel sektörün bu paraları verecek durumu yok. Özel sektör şu an hemşire okulu gibi kullanılıyor, yetişen hemşire kamuya geçiyor.” şeklinde sitem ediyor.
ÖZEL SEKTÖRDE CİDDİ BİR İŞ YÜKÜ VE YOĞUNLUK MEVCUT
Özelde çalışan sağlık personeli ve doktorun iş yüküne değinen Sani Konukoğlu Hastanesi Müdürü Yaşar Değirmenci, "Kamuda görev yapan sağlık çalışanıyla, özelde çalışan sağlık çalışanını karşılaştırdığınızda özelde görev yapan sağlık çalışanının iş yükünün çok daha fazla olduğu görülecektir. Özel sektörde ciddi bir iş yükü ve yoğunluk mevcut, sağlık çalışanları kamu güvencesini tercih ediyor, bakanlık da bunu iyi kullanıyor. Sağlık çalışanına maliyet analizi yapılmadan yüksek ücretler veriliyor, hastanede personel giderimiz % 65’in altına düşmüyor, personel giderlerimiz sabit, kaliteden ödün vermemek için diğer kalemlerden de kısamıyoruz, bu sefer karşınıza zarar tablosu çıkıyor" diyor.
"SAĞLIK UYGULAMA TEBLİĞİ (SUT) FİYATLARI BÖLGESEL OLMALI!"
Tüm sıkıntılara rağmen hastane çalışmalarına devam eden Deva Tıp Merkezi Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Beyhan Tahmazoğlu, tıp merkezini hastaneye taşımak için gün sayıyor. Anadolu’daki doktor ve personel maliyetleriyle, İstanbul’daki maliyetler bir değil diyen Dr. Beyhan Tahmazoğlu, “Ankara’dan gelen bir ATT orada bin TL maaş alırken, bizde bin 300 TL maaş ile çalışmaya başladı, bu doktorda da aynı, % 30-40 fazla ücret vererek çalıştırabiliyoruz, Güneydoğu’ya gidince de bu rakamlar iki katına çıkıyor. % 65-70 personel giderinde, doktor ve hemşire giderleri büyük bir yekûn tutuyor, Sağlık Uygulama Tebliği (SUT)’nde bu bölgeler için ayrı bir fiyat uygulamalı, bölgesel SUT olması gerektiğini düşünüyorum.” diye konuşuyor.
Sağlık Aktüel olarak Anadolu’daki illerimizi dolaşarak sesleri olmaya devam edeceğiz, yine Sağlık Aktüel’de Gaziantep’teki hastane yöneticilerinin talebi olan "Anadolu'nun Sesi Köşesi" oluşturarak burada yazılarınızı yayımlayacağız. Yazılarınızı [email protected] mail adresine gönderebilirsiniz. Gönderilen yazılar incelenerek en kısa sürede yayımlanacaktır.
Abdullah Gökhan Pekak / Sağlık Aktüel
[email protected]
