GEÇENLERDE yazdığım, “Üniversite hastanelerinde istifalar başladı, sağlıkta kriz kapıda” başlıklı yazımda, Tam Gün Yasası kapsamında Ağustos ayının son haftası uygulamaya giren yeni düzenlemeler nedeniyle; doktorların birer birer istifa ettiklerine ya da artık hasta bakmadıklarına değinmiştim.
Orta bir yol bulunmaması halinde de bu durumdan, asıl vatandaşın mağdur olacağını belirtmiştim.
Yazım üzerine, Sağlık Bakanlığı’ndan bir açıklama geldi. Önce bu açıklamayı özetleyerek, sizlerle paylaşayım, sonra da bunun üzerine bir iki yorum da bulunacağım. Yeri gelmişken şunu da söyleyeyim. Aynı yazıya okuyuculardan da çokça yorum aldım. Kimi doktorlar yeni düzenlemelerle gelen kısıtlamaları eleştirirken, kimileri ise doğru buluyor. Ama vatandaşlardan aldığım yorumlar istisnasız, Sağlık Bakanlığı’nın uygulamasını destekleyici yönde.
Gelelim, Bakanlıktan aldığım açıklamaya. Üniversite hastanelerindeki hocaların sadece 630’unun muayenehane işlettiği, bunların da Ağustos ayında çıkarılan Kanun Hükmünde Kararname (KHK) kapsamında Tam Gün uygulamasıyla birlikte tercihlerini yapacaklarının belirtildiği açıklamada, “Şu anda hocalarımızın çoğunun karar aşamasında olduğu ve bir kısmının da kurumlarında tam gün olarak çalışacağını dikkate aldığımızda, sistemin işleyişinin durduğunu söylemek diğer öğretim üyeleri için haksızlık olacaktır” deniyor.
BAKANLIĞA GÖRE 97 DOKTOR İSTİFA ETTİ
Aynı açıklamada, üniversite hastanelerinde çalışan öğretim üyelerinin sadece yüzde 4.8’inin KHK öncesinde muayenehane işlettiği, bu oranın tüm kamuda çalışan uzmanlar açısından değerlendirildiğinde yüzde 1.4’e, ülke genelindeki tüm uzmanlar dikkate alındığında da yüzde 1’e tekabül ettiği vurgulanıyor. Bakanlığa bağlı hastanelerde ise muayenehane işleten uzman sayısının 930 olduğu, bu hekimlerin birçoğunun kararını verdiklerine değinilen açıklamada, şöyle deniyor: “Uygulama çerçevesinde istifa edenlerin sayısı 97, emekli olanların sayısı ise 75’dir. Bu sonuçlar bize, öğretim üyelerinden muayenehane işletenlerin önemli bir kısmının kurumlarında tamgün çalışacağını göstermektedir. Gerek Bakanlığımıza bağlı hastanelerden gerekse üniversite hastanelerinden ayrılan hocalarımız nedeniyle sağlık hizmeti sunumunda herhangi bir olumsuzluk yaşanmamaktadır. Aksine, Tam Gün uygulamasıyla birlikte kamudan sağlık hizmeti alan hastanın hekimiyle maddiyata dayalı ilişkisi ortadan kaldırılmış, hekimin sadece hastasının sağlığına odaklanması sağlanmış, zengin-fakir ayrımı olmaksızın bütün vatandaşların hiç bir ek ücret ödemeden, istediği hekimden sağlık hizmeti almasının önü açılmıştır.”
YÜZDE 1’LİK KESİM İÇİN Mİ TARTIŞIYORUZ?
Sağlık Bakanlığı’ndan gelen açıklama özetle böyle. Başta da söylediğim gibi uzun uzun yorumda bulunmak istemiyorum. Gözlemlediğim kadarıyla son günlerde bu konu gündemde üst sıralarda yer alıyor ve ciddi de tartışılıyor. Anlayamadığım tek şey şu: Özel muayenehanesi olanların oranı sadece yüzde 1 ise, tüm bu tartışma yüzde 1’lik kesim için mi yaşanıyor? Ya da Sağlık Bakanı Recep Akdağ, bu konu gündeme geldiğinde, “Hizmet açığı oluşuyorsa, mutlaka kapatacağız. O üniversitemize aynı alanda, mahareti olan bir doktor görevlendirmesi yapacağız. İhtiyaç olsa hastalarımızı Avrupa’ya götürüp, orada tedavi ettireceğiz” açıklamalarını yüzde 1’lik kesim için mi yapıyor? Doğrudur. Hastanelerdeki doktorların bir kısmı üniversitede kalmayı tercih etti ama yeni düzenleme gereği ne hasta bakabiliyorlar ne de ameliyata girebiliyorlar. Yıllardır üniversiteye iki saatliğine gelip, kapıdan gözüken; sonra da muayenehanesine gidip, o özel hastane senin bu özel hastane benim dolaşanlar ise istifa ettiler. Daha açık anlatımla, kurunun yanında yaş da yandı. İşte bu yüzden, vatandaşı gelecekte mağdur etmeme adına bu konuda bir ortaya yol bulunması gerektiğini söylüyorum. Geçen yazımda da belirttim, altını bir kere daha çizeyim. Hastayı özel hastanelerde tedavi ettirmek, uçakla Avrupa’ya göndermek gibi yaklaşımlar çok güzel. Ama şunu da kabul etmek lazım. Devletin, sağlıkta böyle ağır bir yükün altından tek başına kalkması ve bunu da sürdürebilmesi mümkün değil. Dolayısıyla sağlıkta tamamlayıcı olarak, özel sigortanın bir şekilde devreye sokulması gerekiyor ki, son günlerde aldığım duyumlara göre bu konu üzerinde çalışılıyormuş.
Noyan Doğan
