• BIST 9722.09
  • Altın 2428.571
  • Dolar 32.5199
  • Euro 34.8
  • Ankara 21 °C
  • İstanbul 19 °C
  • Bursa 18 °C
  • Antalya 21 °C
  • İzmir 21 °C

Sinüzitte antibiyotiğe gerek yok

Sinüzitte antibiyotiğe gerek yok
En çok antibiyotik yazılan hastalıkların başında halk arasında kısaca "sinüzit" (bazıları buna "sinozit" de der) adıyla bilinen "akut rinosinüzit" gelir.

Ahmet Rasim Küçükusta'nın yazısı...

En çok antibiyotik yazılan hastalıkların başında halk arasında kısaca "sinüzit" (bazıları buna "sinozit" de der) adıyla bilinen "akut rinosinüzit" gelir.

Bu hastalık, burun ve burun etrafında kafatasında yer alan ve sinüs ismi verilen boşlukların iç yüzeyini döşeyen mukozanın akut enflamasyonudur.

Tipik belirtiler, burun tıkanıklığı, burun akıntısı, yüz ağrısı veya basınç hissi ile erişkinlerde koku alamama ve çocuklarda öksürüktür.

Uzun zamandır bu hastalığın kendi kendine iyileştiği ve antibiyotik kullanmaya gerek olmadığı bilinmesine rağmen, USA' da ve Avrupa' da hastaların yüzde 80' den fazlasına hala antibiyotik yazılıyor.

Bizde de durumun bundan zerre kadar farklı olmadığına inanıyorum.

Fazla miktarda ve üstelik de gereksiz yere antibiyotik kullanılması hem bakterilerin bu ilaçlara direnç kazanmalarına hem yan etkilere ve hem de ciddi ekonomik kayıplara yol açıyor.

CDC' ye göre USA' da senede 2 milyon insanda antibiyotiklere dirençli bakterilerin yol açtığı enfeksiyonlar görülüyor ve 23 bin kişi de bu yüzden hayatını kaybediyor.

Kendi kendine iyileşir

Akut rinosinüzit, bir viral enfeksiyonu takiben ortaya çıkan bir enflamasyon tablosudur.

Hastaların sadece yüzde 2' sinden daha azında renkli akıntı, tek taraflı lokal ağrı, 8dereceden fazla ateş, CRP ve sedimantasyon gibi enflamasyon işaretlerinin yükselmesi ile karakterize bakteriyel bir rinosinüzit gelişir.

Bu mikrobiyolojik bir teşhis olmaktan ziyade klinik bir teşhistir ve tipik olarak hafif bir hastalığın atlatılmasından sonra bir "kötüleşme" (buna "çift hastalık" adı verilir) olarak ortaya çıkar.

Uygulamada bunlara dikkat!

BMJ'de yayınlanan "Avoid prescribing antibiotics in acute rhinosinusitis" (Akut rinosinüzitte antibiyotik yazmaktan kaçının) başlıklı makalede şu tavsiyeler yer alıyor:

BİR: Akut rinosinüzitte antibiyotiklerin potansiyel faydasına karşı bu ilaçların yan etki görülme oranlarının yüksekliği de hesaba katılmalıdır.

İKİ: Antibiyotik direnci ve ciddi komplikasyonların ensidansının çok düşük olması dolayısıyla klinik olarak teşhis edilen bu tabloda antibiyotiklerin yeri yoktur.

ÜÇ: Akut rinosinüzitte antibiyotik sadece iltihaplı akıntı, yüksek ateş, şiddetli tek taraflı yüz ağrısı, 7 günü geçen hastalık süresi ve/veya çift hastalık' tan en az üçü varsa verilmelidir.

DÖRT: Akut rinosinüzitte antibiyotikler ciddi komplikasyonları önlemez.

BEŞ: Bu tavsiyeler, bağışıklığı baskılanmış hastalar ile altta yatan ağır bir hastalığı olanlar için geçerli değildir.

Solunum yolları enfeksiyonlarında antibiyotiklerin yeri yok

Üst solunum yolları enfeksiyonlarının büyük çoğunluğunun sebebi 300' den fazla türleri olan "solunum virüsleri" dir.

Antibiyotiklerin virüslere etkisi olmamasına rağmen bu enfeksiyonları takiben ortaya çıkan orta kulak iltihabı, sinüzit ve bronşit gibi hastalıkların bakteriler sebebiyle geliştiği kabul edildiğinden bu durumlarda mutlaka antibiyotik verilir.

Son senelerde pek çok araştırmada bu tür komplikasyonlarda bile "antibiyotiklerin şart olmadığı" ortaya çıkmaya başladı.

Bu hastaların üç gün süreyle takip edilmeleri ve bu süre içinde ateşi düşmeyen ve diğer şikayetleri gerilemeyenlere antibiyotik verilmesi tavsiye ediliyor.

Araştırmalar, antibiyotik tedaviye ilk gün yerine üç gün sonra başlanmasının herhangi bir soruna yol açmadığını, tedavi başarısını etkilemediğini de gösteriyor.

Akut bronşitte öksürükle beraber sarı-yeşil balgam olması olaya bakterilerin karışmış olduğunun göstergesi değildir; sebebi lökositlerden salgılanan "peroksidaz" enzimidir.

Akut bronşit bir viral enfeksiyondur

Akut bronşit esas olarak "viral" enfeksiyondur ve bunların gelişmesinde bakterilerin rolü tartışmalıdır.

Birçok araştırmada, bronşlardan yapılan biyopsilerde bakterilerin istilası gösterilemediği için akut bronşitin solunum yollarının viral enfeksiyona enflamatuar bir cevabı olduğu kabul ediliyor.

Akut bronşiti olan hastalara öksürük ve balgam için verilen çok farklı gruptan ilaçların (öksürük merkezini baskılayan narkotik ilaçlar, balgam sulandıran ekspektoranlar, antihistaminikler, dekonjestanlar, nefes açıcılar, bitkisel ilaçlar) faydalı olduğunu ispatlayan bilimsel deliller yoktur.

Buna karşılık, KOAH alevlenmelerinde sebep çoğu zaman bakterilerdir ve bu durumlarda mutlaka antibiyotik verilmesi icap eder.

Gelelim neticeye

Gelişigüzel antibiyotik kullanımıyla mücadelede halkın ve hekimlerin eğitimi büyük önem taşıyor.

Öksürük ve balgam şikayetiyle bir sağlık kuruluşuna başvuran hastalar doktorlarıyla "Neden bana antibiyotik yazmadınız?" diye değil, "Neden bana hemen antibiyotik yazdınız?" diye tartışmaya başladığı zaman bu mesele çözüme kavuşmuş demektir.

Kaynaklar:

http://www.bmj.com/content/349/bmj.g5703?etoc=

http://onlinelibrary.wiley.com/doi/10.1002/14651858.CD006089.pub4/abstract

Bu haber toplam 4625 defa okunmuştur
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Bu habere henüz yorum eklenmemiştir.
Diğer Haberler
EDİTÖRÜN SEÇTİKLERİ
Tüm Hakları Saklıdır © 2006 Sağlık Aktüel | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
Tel : (0216) 606 17 18 - (0224) 334 1 335 | Faks : (0216) 606 17 19 | Haber Yazılımı: CM Bilişim