• BIST 9090.31
  • Altın 2324.753
  • Dolar 32.3724
  • Euro 34.9675
  • Ankara 20 °C
  • İstanbul 19 °C
  • Bursa 22 °C
  • Antalya 25 °C
  • İzmir 21 °C

Siz de sessiz kalp hastası olabilirsiniz!

Siz de sessiz kalp hastası olabilirsiniz!
Bir telefon geldi, “Mine Ablacığım, ben Hatice, gerçi sen beni tanımazsın...” diye başladı ahizedeki ses ağlamaklı, sonra kısa bir sessizlik, yutkunurcasına...

Ağrısı olan hasta şanslıdır

Neden böyle bir fark var?

Hastalığın özelliği o... Onun için genç enfarktüsleri yaşlılarınkinden çok daha tehlikelidir. Genç hastalar, tutulan damar çoğunlukla ana damar veya ana damara yakın yerde olduğu için tek enfarktüsle yaşamını yitirebilirler. Ama yaşlı hastalar, genellikle küçük damarlar tutulduğu için yaşamlarını yitirmeden birkaç kez enfarktüs geçirebilirler. Dolayısıyla arkadaşınızın geçirdiği ilk enfarktüs ölüm nedeni olmuş. Çünkü onda sessiz kalp hastalığı varmış. Otopside 3 damar hastalığı çıkmış, 30 yaşındaydı diyorsunuz... Demek ki son 3 yıldır mutlaka hastaydı. 3 yıldır fark edilmemiş, süratle gelişen hastalığı vardı.

-Hiç belirti vermemiş midir o ana kadar, onun ya da çevresinin fark edebileceği peki?

Hayır, hiç belirti vermemiş. Sessiz kalp hastalığı seyretmiş onda.

-Mehmet şansız bir kalp hastasıymış yani? Hiç ağrı duymamış...

Maalesef öyle. Ağrısı olsaydı doktora giderdi.

-O zaman hangi yaşta kalbimize baktırmalıyız?

Ailesinde kalp problemi, şeker hastalığı ve yüksek tansiyon olanlar, yani risk grubunda olanlar 30 yaşından sonra, risk grubunda olmayanlar ise 40 yaşından sonra mutlaka yılda bir efor testi, kan yağları, kan şekeri, bir de tansiyon kontrolü yaptırmalılar.

-Değerler ne ise tehlikeli?

Toplam kolesterol 200’ün altında, kötü kolesterol (LDL) 100’ün altında, iyi huylu kolesterol (HDL) 45’in üzerinde, şeker 100’ün altında, tansiyon da 12/8 sınırları içinde olacak.

- Erkek-kadın aynı mı?

Evet. Artık erkek-kadın ayrımı yapmıyoruz.

-Hocam bu konu önemli ama yarın konuşalım istiyorum... Tıpkı Mehmet gibi geçenlerde 11 yaşında bir çocuk da halı saha maçından sonra kalp krizi geçirip öldü...

Onlar genelde kalp krizi değildir, aort kapak darlığı ve ritim bozukluklarıdır. Koroner kalp hastalığı değildir yani... Onlar doğumsal kalp anomalileri olan çocuklar. Oradaki problem de şu; biraz önce kalp kontrolü kaç yaşında başlamalı diye sormuştun ya, kalp kontrolü anne karnında başlamalı.

-Nasıl?

Kalp ekosu ile... Bugün artık 3 aydan sonra anne karnındaki bebeğe her tür ultrasonografik tetkik yapılabiliyor. Böbreklerine, altı parmak olup olmadığına, kalp sistemine bakılabiliyor... Uzman bir kardiyolog tarafından kalp tetkiki yapılıyor ve eğer tedavi edilemeyecek bir doğumsal kalp hastalığı varsa, gerekirse hamileliğin sonlandırılması teklif ediliyor aileye.

-Peki ama 3 aydan sonra kürtaj yapılması ne derece doğru hocam?

Eğer bir mongol çocuk doğacaksa, kalbinde düzeltilemeyecek kadar büyük bir anomaliyle doğacaksa, bu ne o çocuk için sağlıklı ve iyi bir şey ne toplum için ne de aile için. Sadece acı bir şey...

-Çok zor bir karar...

Doğru. Çok zor bir karar aileler için. Ama yüzde 80’i felaketi görüp kabul ediyor ve gebeliği sonlandırıyor. Bu tıbbi bir gerekçe... Kalp sağlığı kontrolü anne karnında başlamalı. Doğumdan sonra ilk 5 yaş içinde mutlaka bir kalp ekosu yapılmalı, ilk 20 yaş içinde de mutlaka kan yağlarına, şekere ve tansiyona bakılmalı...

Bilgisayarlı anjiyo şart

- 5-6 yaşındaki çocuklar hep obez artık...

Onun için 15 yaşındaki çocuğun şekeri var mı, yok mu bakmak lazım. İlk 20 yıl içinde mutlaka kan şekeri, kan yağları ve tansiyon yönünden kontroller yapılmalı. Bunlar, gelecek 20 yıl içindeki felaketleri önlemek için çok gerekli. 20 yaşındaki çocukta bile kan yağları değeri binin üzerinde çıkabiliyor, yüksek tansiyon çıkabiliyor. 30-40 yaş gruplarında da her yıl bu tetkikleri yapmak gerekiyor. Bir başka önemli şey de şu; özellikle stresli işte çalışan, üst düzey yönetici olan, aile hikayesi olan, kadın erkek herkese 40 yaşından sonra bilgisayarla anjiyo yapılmasını öneriyorum. Çünkü demin söylediğim tetkikler, efor testi, tansiyon, şeker, bunlar o gün sizin kalbinizde bir şey var mı, yok mu onu gösteriyor. Ama bu hasta bir sene sonra kalp krizi geçirebilir. Bunu görmenin tek yoluysa bir bilgisayarlı anjiyo. Stresli işi olan, sorumlu pozisyonda yönetici olan herkesin, 40 yaşından sonra bir bilgisayarlı anjio yaptırması şart bence.

- Zor bir şey mi?

Çok basit. 5 dakika... Bilgisayarlı tomografi gibi, bir tünele giriyorsunuz ve çıkıyorsunuz. 15 dakika sonra raporunu verebiliyorlar. Bize önümüzdeki 10 yılı gösteren, programlayan görüntüler çıkıyor buradan.

- Bir yan etkisi yok mu peki?

Hiçbir yan etkisi yok. Tek sakıncası belli bir ilaç kullanılıyor ve elbette şua alıyorsunuz. Ama bunlar tahammül edilmeyecek riskler değil gerçekten.

- Efor testi geçmişi gösteriyor mu?

Bir kalp krizi geçirmişseniz gösterir. Ama gelecekte ne olacağını bilmiyorsunuz. Bilgisayarlı anjiyoda ise kalpte yüzde kaç darlık var, kalp adalesi nasıl, kalp kapakları nasıl, bunları bize geleceğinizi programlayacak şekilde gösterebiliyor. Bir kere yapılırsa, ikincinin ne zaman yapılacağı kararlaştırılabilir. Elde edilen sonuca göre, 1 yıl, belki 5 yıl sonra bir tane daha yapacağız diyoruz.

Kaynak: Haber Kaynağı
Bu haber toplam 7155 defa okunmuştur
Haberin Devamı 1 2 3 4 
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Bu habere henüz yorum eklenmemiştir.
Diğer Haberler
EDİTÖRÜN SEÇTİKLERİ
Tüm Hakları Saklıdır © 2006 Sağlık Aktüel | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
Tel : (0216) 606 17 18 - (0224) 334 1 335 | Faks : (0216) 606 17 19 | Haber Yazılımı: CM Bilişim