Süt annenin kendi bebeği ve sütünü verdiği bebek aynı cinsiyette olacak. Ayrıca süt kardeşliği nüfus kütüğüne geçecek ve süt kardeşlere bilgilendirme yapılacak.
Sağlık Bakanlığı, öncelikli olarak prematüre doğan bebekler ve doğumdan sonra annesinin sütü olmayan bebeklerin gelişimine katkı sağlamak için anne sütü bankaları projesini hayata geçirmeye hazırlanıyor. Bu kapsamda bağışçı sütlerin depolanacağı anne sütü bankaları çalışmasına ilahiyatçıların eleştirileri yeni boyutlar kazandırdı. Sağlık Bakanı Mehmet Müezzinoğlu, konunun farklı kesimlerle konuşulacağını belirterek, anne sütü çalışmasında ilkesel olarak adımlar atıldığına dikkat çekti. Farklı kesimlerle konunun bütün detayının konuşulacağını ifade eden Müezzinoğlu, 'Bir annenin yalnızca bir tane süt çocuğu olmalı. Cinsler arası farklılık olmamalı. Anne kız çocuk doğurduysa, yine bir kız çocuğuna süt verebilmeli. Süt verici ve alıcı annenin rızası alınmalı. Süt kardeşliği nüfus kütüğüne geçmeli ve her 5 yılda bir kardeşlere bilgi verilmeli' dedi.
HAYIRLI AMA TEDBİR LAZIM
Hekimevi'nde gazetecilerle biraraya gelen Müezzinoğlu, anne sütü bankaları çalışmasına ilişkin olarak Diyanet İşleri Başkanlığı ile görüştüklerini, Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez'in de projenin faydası itibariyle hayırlı olduğunu ancak alınması gereken tedbirler olduğunu söyledi. Bakanlık ayrıca Yahudi ve Hristiyan cemaati ile de görüşecek.
TAM GÜN YASASINI ÇALIŞIYORUZ
Tam Gün uygulamasına ilişkin çalışmalara da değinen Bakan Müezzinoğlu çalışmayla ilgili olarak paydaşlarla görüşmelere başladıklarını ifade etti. 'İdeale yakın bir ortaklığı arzu ediyoruz' diyen Müezzinoğlu, üniversitelere eğitim ve sağlık hizmetlerini daha iyi yapabilen bir dinamizmin kazandırılmasının gerekliliğine dikkat çekti ve yaşanan sıkıntıları azami çözüm gayreti göstererek çözeceklerini dile getirdi.
Diyanet'ten şartlı onay
Diyanet İşleri Başkanlığı son günlerde 'Anne Sütü Bankası' ile ilgili iletilen yoğun sorular nedeniyle 2012 yılında Din İşleri Yüksek Kurulu'nun 'İnsan Sütünün Saklanması ve Bebeklere Verilmesi'ne ilişkin mütalaasının kamuoyuyla paylaştı. Geçen yılın Nisan ayında toplanan kurulun yapılan müzakere sonrası aldığı kararda, şu değerlendirmelerde bulunuldu: 'Prensip olarak ihtiyaç duyulması halinde çocuklara annelerinden başka kadınların sütlerinin emzirme yoluyla verilmesinde bir sakınca olmadığı gibi kadınlardan alınan sütlerin bekletilerek daha sonra ihtiyaç duyan bebeklere verilmesinde de sakınca yoktur. Ancak süt akrabalığının getireceği evlilik yasaklarının ihlal edilmemesi için her türlü tedbirin alınması ve bu tedbirlerin hassasiyetle uygulanması gerekir.' Kurul kararına göre, insan sütünün saklanmasının ve ihtiyacı olan bebeklere verilmesinin dini sakınca doğurmaması için dikkat edilecek hususlar şöyle:
- Süt verecek kadının kendi çocuğunu sütten mahrum bırakmaması,
- Başka kadının sütünü içen çocuklar arasında oluşacak mahremlik dairesini olabildiğince daraltmak için pratik bir tedbir olarak bir kadından alınan sütün sadece erkek veya sadece kız çocuklara verilmesi,
- Süt veren kadınla süt verilen çocuğun kimliklerinin kayıt altına alınması ve bu bilginin her iki tarafa da verilmesi,
- Bu hususun yasal düzenlemeyle güvence altına alınması,
- Evliliğe engel teşkil eden süt akrabalığı dairesinin daha da genişlememesi için birden fazla anneye ait sütlerin karıştırılmaması,
- Süt veren anneye masrafları dışında bir ücret verilmemesi, alınan sütlerin para karşılığı satılmaması,
- Annesinin sütüyle beslenme imkanı bulunan çocukların bu sistemden yararlandırılmaması.
Yeni Şafak
