Taşeron çalışanların kadroya değil, özel sözleşmeli personel statüsüne alınacağının ortaya çıkmasının ardından Türk-İş'ten uyarı geldi. Türk-İş, "Sınav şartı ve son 1 yıl içinde kesintisiz çalışma şartı, çalışanların yarısını hatta yarısından fazlasını bu uygulamanın dışında bırakır. Çünkü taşeronlukta yıl bitmeden işçiyi formal olarak işten çıkarıp yeniden kayıtlı yapma uygulaması çok yaygın" uyarısında bulundu.
BİRÇOK SORU VAR
Başbakan Ahmet Davutoğlu ve Maliye Bakanı Naci Ağbal'ın açıklamalarının ardından düzenlemeyle ilgili birçok soru işareti bulunduğunu belirten Türk-İş Genel Başkanı Ergun Atalay, "Kötü bir şey diyemem. Yıllardır istediğimiz ve yara haline gelen bir konuda bir adım atılıyor. Ancak yanıtlanması gereken de birçok soru var" dedi. Taşeronla ilgili açıklamalardan sonra Ağbal'la biraraya geldiklerini ve tasarı üzerinde çalışılması kararı aldıklarını belirten Atalay, "Bir komisyon kurulacak. Benim hemen aklıma gelen temel noksanlıklar var. Mesela 3 yıllık sözleşmeler yapılacak, bu 3 yılın sonunda ne olacak? Hangi kurallara göre sınavlar yapılacak ve işçiler sözleşmeli hale getirilecek, nasıl kurallar getirilecek? Geriye dönük haklarından vazgeçmek ne demek olacak, kıdemlerinden de vazgeçmeleri gerekecek mi" sorularını gündeme getirdi.
1 YIL ŞARTI ZOR
Türk-İş Genel Mali Sekreteri ve Yol-İş Sendikası Başkanı Ramazan Ağar da, uygulamada yaşanabilecek sıkıntılara dikkat çekti. Sözleşmeli olacak personelin 12 ay boyunca görev yapıyor olması şartının aranacağını belirten Ağar, "Taşeronda işçilerin kıdeminin oluşmaması için birçoğunun yılda birkez çıkış ve giriş işlemi yapılır. Bu nedenle 12 ay şartı 720 bin işçi rakamını aşağı düşürür" dedi. Sınav ve güvenlik soruşturmasıyla da sözleşmeli olacak personelin sayısının yarıdan daha çok düşeceğini belirten Ağar şöyle devam etti: "3 yıllığına sözleşmeli olacak çalışanlar. Burada temel fark artık özel sektör değil, kamu çalışanın patronu olacak. Ancak 3 yılın sonunda ne olacak, sözleşmenin yenilenmeme ihtimali var. Geriye dönük haklardan vazgeçilmesinin ne olacağının tanımlanması lazım. 'Maaş farklarından vazgeçilecek' dense tartışma daha az olur ama geriye dönük haklar deniyor. Bu da kafa karıştırıyor. Bu sistem bu haliyle çok tartışılır. Konuşulması lazım. Tartışılan bölümlerin üzerinden gidilmesi gerekir."
Hacer BOYACIOĞLU
