Bugün Gazetesi Perihan ÇAKIROĞLU'nun yazısı;
Ak Sigorta Genel Müdürü Uğur Gülen'le buluşmamız, bu alandaki yeni trendleri öğrenmeme yaradı. Ona yakında "Siber sigorta"nın da gündeme gelip gelmeyeceğini sordum. Önce riskin fark edilmesinin, ardından da verilerin toplanmasının gerekli olduğunu söyledi. Çok ilginç konulara daldık. Hepimizi ilgilendirenleri öne aldım.
Mesela, ameliyat oldunuz, doktor kazara yanlış organınızı ameliyat etti, ne yapacaksınız? O dikkatsiz doktorun yanına kâr mı kalacak?
Gülen, "Eskiden doktor sorumluluğu sigortada yoktu. 2 yıl önce kanun çıktı. Şu anda da 135 bin doktor 'sorumlu hekim' sigortası aldı" dedi. Giden organ geri gelir mi? Gelmez ama sigorta konulması da bir koruma yolu.
Gülen'in kayınvalidesinin bel fıtığı varmış. Kemik erimesi olduğu halde doktor, bunu dikkate almadan yanlış uygulama yapmış. Gülen de doktoru mahkemeye vermiş, sigortadan tazminat almak için.
Böyle şeyler sigortacıların da başına geliyormuş meğerse.
Faizler düştü, sıcak yorganımız gitti
Sadece doktorlar değil avukatlar, mali müşavirler ve başka görevlilerin de yanlış uygulamaları için "mesleki sorumluluk sigorta" kapsamında olduğunu bilmemiz lazım. Kısaca sorumluluk sigortaları, piyasaları, insanları ve üretimi terbiye ediyor. Peki, sigortacılık sektörü gelişiyor mu?
Gülen diyor ki, "Eskiden faiz yüksekti. Faaliyet dışı gelirlerden kaynak sağlayıp sıcacık yorganların altında yatıyorduk. Faizler sürekli düşünce iş başa düştü, gerçek sigortacılık yapmaya başladık."
Sigorta sektörünün neden istenildiği gibi büyümediğini de böylece öğrenmiş olduk.
Körfez'in etkili iki çılgın Türk'ü Sani Şener ile Burak Kızılhan
Binaları insan gibi düşünürsek, sadece dış güzellik yetmez. İç güzelliğe de sahip olması lazım. İçme ve atık suyu taşıyan boruların kalitesi, elektrik, ısıtma ve soğutma sistemlerinin mükemmelliği, güvenlik donanımının aksaksız yürümesi mekanları yaşanılır yapar.
Bu hizmetlerin topuna da "teknik müteahhitlik" deniliyor.
2000 yılından önce bu alanda kaliteli hizmet verenler azdı. Bugün ise yurtdışında da adını duyuranlar var.
Mesela, Burak Kızılhan 28 yaşında çok genç bir yönetici. Bir vesileyle tanıştık. AE Arma Elektropanç adlı teknik müteahhitlik firmasının iş geliştirme sorumlusu. Bakıyor ki dünyada çalıştığı alanda büyük potansiyel var, baba şirketini bu işe yönlendiriyor. Yetmiyor, Lübnanlı Hariri ailesiyle ortak bir şirket kuruyor. Bu da yetmiyor. Gelen teklifle firmanın yüzde 80'i Hollandalı Imtech'e satılıyor.
Kızılhan, "Bu satış, taahhüt alanında ülkemizdeki en büyük alışverişti" diye övününce, "Peki, şirketi Hollandalılar'a satmaya değdi mi" diye sordum. "Uluslararası alanda bilinmek ancak böyle olabiliyor" cevabını verdi. Afrika, Asya ve Avrupa'da 24 projeleri olduğunu, geçen yıl 90 milyon euro ciroya ulaştıklarını anlatıyor. Kızılhan, Ortadoğu ile Körfez ülkelerinin etkili yayın organlarından Constrction Week'in seçimiyle bölgenin en etkili 100 ismi arasına da girmiş. Listedeki diğer Türk ise TAV'ın CEO'su Sani Şener olmuş. Duayen CEO Şener'le genç girişimci Kızılhan'ın ortak noktada buluşması ilginç değil mi?
Rusya'da 16 değişik kentte projeler yürüttüklerini belirten Kızılhan, Moskova'da şu anda Avrupa'nın en yüksek binası olan Mercury City Tower'ın inşasından söz ediyor.
Türkiye'de Mardan Palace, Cevahir AVM ve daha birçok otel ile alışveriş merkezinin iç güzelliğini de sağlamışlar. Hedeflerinde Türkiye'de yapılacak 22 stadyum olduğunu söyleyen Kızılhan, ihalelere gireceklerini şimdiden hatırlatıyor.
