• BIST 9113.57
  • Altın 2325.019
  • Dolar 32.3529
  • Euro 34.9558
  • Ankara 20 °C
  • İstanbul 20 °C
  • Bursa 24 °C
  • Antalya 26 °C
  • İzmir 25 °C

Yatak ıslatan çocukların yüzde 35’i cezalandırılıyor!

Yatak ıslatan çocukların yüzde 35’i cezalandırılıyor!
Gece yatak ıslatma sorunu (nokturnal enürezis) insanlık tarihinde kayıtları bulunan en eski sağlık problemlerinden biri. Tarih boyunca, birçoğu kaba hatta barbarca olan yöntemlerle bile tedavi edilmeye...

Gece yatak ıslatma sorunu (nokturnal enürezis) insanlık tarihinde kayıtları bulunan en eski sağlık problemlerinden biri. Tarih boyunca, birçoğu kaba hatta barbarca olan yöntemlerle bile tedavi edilmeye çalışılan bu problemin çaresi, günümüzde de cezalandırmalarla aranıyor.  International Hospital Üroloji Uzmanı Prof. Dr. Bülent Alagöl, ülkemizde yapılan araştırmalarda, yatak ıslatan çocukların yüzde 35’inin ağır cezaya maruz kaldığının ortaya çıktığını belirtiyor.  

 

Gece altını ıslatma sorununun ayda en az bir kez ıslatma baz alındığında görüldüğü sıklık hakkında bilgi veren Prof. Dr. Bülent Alagöl şu bilgileri veriyor:

 

v  6 yaş civarında %10

v  10 yaş civarında %5

v  Genç erişkinde %0,5-1 oranında

 

 

ANNE VE BABA KÜÇÜKKEN ISLATIYORSA, ÇOCUKLARI DA ISLATIYOR

 

Altını ıslatma sorununda kalıtımsal faktörlerin etkili olduğu biliniyor. Anne- babadan her ikisinin çocukluk dönemlerinde altlarını ıslatmaları halinde çocuklarında alt ıslatma sorunu görülme sıklığının yüzde 77 olduğuna değinen Prof. Alagöl, “Anne ve babadan sadece birini altını ıslattığında çocuklarında alt ıslatma sorunu görülme sıklığı yüzde 44 oranındadır. Eğer anne ve babada böyle bir sorun yoksa yüzde 15 oranında altını ıslatma sorunu görülüyor. Son yıllarda yapılan kromozom analizleri sonucu 8., 12., 13. ve 22. kromozomlarda altını ıslatmadan  sorumlu genler bulunmuştur” diyor.

Altını ıslatma sorunu bulununlar incelendiğinde yüzde 97’sinin idrar ve üreme yollarını ilgilendiren hastalıklara bağlı olmadığı, yüzde 3’ünün ise idrar yolu hastalıklarına bağlı olarak geliştiği saptanıyor. Gece altını ıslatma sorununun başka nedenlerini de sıralayan Prof. Dr. Bülent Alagöl, şu bilgileri veriyor:

 

  • İdrar yolları enfeksiyonları
  • İşeme problemleri
  • İdrar yolları darlıkları
  • Diyabet hastalığı
  • Tiroid bezi bozuklukları
  • Uyku apneleri
  • Aşırı gıda duyarlılıkları

 

Gece altını ıslatma konusunda en fazla taraftar bulunan 3 teori olduğuna değinen Prof. Bülent Alagöl, bunları şöyle sıralıyor:

 

  1. Geceleri artan idrar yapımı
  2. Geceleri mesane kasının aşırı duyarlılığı
  3. Yüksek uyanma eşiği (derin uyku)

 

Bu etkenlerin tek başına değil birlikte de görülüp gece altını ıslatma sorununu yarattığına değinen Prof. Alagöl, tanı koyabilmek için ayrıntılı hasta öyküsü, fizik muayene, idrar yapmanın gözlemlenmesi, tam idrar tetkiki istediklerini söylüyor. Bunlara bazı olgularda üriner sistem ultrasonografisi, nörolojik muayene, gaitada parazit bakılması gibi tetkikler de eklenebiliyor. Temel değerlendirmede herhangi bir pataloji saptanmayan olgularda tedaviye geçilebiliyor. Geri kalan olgularda ise ileri tetkik öneriliyor.

 

BEŞ YAŞINDAN SONRA TEDAVİ ETKİLİ OLUYOR

 

Gece ıslatması çocuk ve aile için bir sorun olmaya başladığında tedavinin zamanı gelmiş demektir. Ancak bunun beş yaşından daha önce olmaması gerektiğini vurgulayan Prof. Dr. Bülent Alagöl, “Gece ıslatma sorununun tedavisinde ilk ve en önemli konu, çocuğun tedaviye  motive edilmesidir. Bunu sağlamak içinde, çocukla sıcak bir ilişki kurmak, ailenin anlayış ve desteğini sağlamak, problemin çözüleceğine dair güven vermek ve çocuktaki suçluluk duygusunu gidermek gereklidir” diyor.

 

Kontrollü çalışmalarda etkinliği test edilen ve bugün için rutin kullanımı önerilen yalnız iki tedavi yöntemi bulunduğuna işaret eden Prof. Alagöl, bunları “Desmopressin” ve “Enüretik Alarm” olarak sıraladı ve şu bilgileri verdi:

 

Desmopressin: Vazopresin adlı bir hormonun, bazı özellikleri giderilmiş sentetik benzeridir. Tablet, burun spreyi ve ağızda eriyen formları mevcuttur. Demopressin, güvenli bir ajan olup yan etkiler nadir ve hafiftir. Ancak ilaç kullanımı sırasında sıvı kısıtlaması yapılması gerekir.

Uyku apnelerine yol açan “Kronik Hipertrofik Tonsillit” ve “Adenoid Vejetasyonu” (Geniz Eti)  olan çocuklarda gece ıslatma daha çok görülüyor. Bu çocuklarda üst solunum yolu tıkanıklığı giderildiği takdirde yatak ıslatma sorunu da sona eriyor.

 

Enüretik Alarm: Şartlı refleks geliştirme prensibine dayalı olarak çalışan alarm cihazları, çocuğu uyandırarak, mesanenin aşırı dolduğunu tanımayı öğretiyor. Böylece çocuk, tedavi sonunda, ya yatak ıslatmak yerine uyanıp tuvalete gitmeyi ya da şartlanma yoluyla mesane kasının kasılmasını durdurmayı öğreniyor. Bu cihazın başarısı için çocuğun ve ailenin istekli ve sabırlı olması gerekir. Çalan zil ile bütün ailenin uyku düzeni bozulacak ve buna karşın tedavinin genellikle 3-6 ay sürdürülmesi gerekecektir.

 

BİR DAMLA İDRARDA ALARM ÇALAN CİHAZLAR VAR

Gece altını ıslatma sorununa karşı kullanılan bir başka yöntem de alarm cihazları. Bir iki damla idrar kaçırıldığında çalışan bu cihazlar, ses veya titreşimle uyarılan kişinin uyanıp mesanesini kontrol etmesini sağlıyor. Bu yöntemin bilinen bir yan etkisi yok. Cihaz taşınabiliyor ve iki parçadan oluşuyor. Alarm cihazı pijamanın herhangi bir yerine ya da kola tutturuluyor. Ara kablo çamaşıra dikilmiş olan kılıfın içine algılayıcı olarak yerleştiriliyor. Bu cihazın kordonsuz, daha pratik şekli de bulunuyor. İdrarın ilk salınımı ile birlikte devreye giren alarm çalışmaya başlıyor ve çocuğu uyandırıyor.

Uyarı: Sitemizde yer alan yazı, haber, makale, video, yorum ve tüm tıbbi bilgiler sadece genel bilgilendirme amaçlıdır. Bu bilgiler zamanla geçerliliğini kaybedebilir. Sitede yer alan bu bilgiler hiçbir zaman doktor muayenesinin yerini alamaz, doktor muayenesi ve tedavisi yerine kullanılamaz, kişisel teşhis ve tedavi yönteminin seçimi için değerlendirilemez. Bitki Ansiklopedisinde ve haberlerde yer alan bilgiler sadece bilgilendirme amaçlıdır, uzmana danışmadan bilinçsiz kullanımda ilaçlarla etkileşime girerek ciddi yan etkiler oluşturabilir, başka bir hastalığı tetikleyebilir veya bir organınıza zarar verebilir. Sağlığınızla ilgili durumlarda lütfen uzman bir doktora danışınız. Sitemiz, uzman bir doktora danışılmadan yapılan herhangi bir uygulamadan doğabilecek zarardan sorumlu tutulamaz. Sitemizi ziyaret eden, yorum yapan ve doktorlara soru gönderen kişiler, bu uyarıları kabul etmiş sayılacaktır.
Bu haber toplam 2764 defa okunmuştur
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Bu habere henüz yorum eklenmemiştir.
Diğer Haberler
EDİTÖRÜN SEÇTİKLERİ
Tüm Hakları Saklıdır © 2006 Sağlık Aktüel | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
Tel : (0216) 606 17 18 - (0224) 334 1 335 | Faks : (0216) 606 17 19 | Haber Yazılımı: CM Bilişim