Yeni Şafak Gazetesi'nin 07 Nisan 2008 Pazartesi günkü nüshasında yayınlanan "ÖZEL HASTANEDE SOYGUNA FREN" başlıklı haberi aşağıda bilgilerinize sunulmuştur. TBMM'inde görüşmeleri sürdürülen ve bugün (08 Nisan 2008) fark ücreti alınmasıyla ilgili 42. maddesi görüşülecek Genel Sağlık Sigortası Kanunuyla ilgili bu haberin "Özel Hastanede Soyguna Fren" başlığıyla yayınlanması manidardır.
Her haliyle bazı merciler tarafından ilgi gazeteye iletildiği belli olan ve yasa görüşmeleri sırasında yayınlatılarak özel sağlık sektörünü karalama politikasını içeren bu haberin hiçbir dayanak noktası yoktur. Yazı içeriği de başlığı desteklememektedir.
Özel Sağlık Kuruluşlarını "SOYGUNCU" olarak gören ve bunu her fırsatta kamu oyuna açıklayanlar özel sağlık kuruluşlarının vatandaşlarımıza verdiği ve memnuniyetle karşılanan hizmetlerinden nedense rahatsızlık duyması dikkat çekicidir. Sağlık hizmetine büyük katkıları olan, vatandaşlarımıza sağlık hizmetlerini ve hastane unsurunu sevdiren sektörümüz; tarafımıza hiçbir bilgi verilmeden tartışılmadan ve paylaşılmadan, 15 Şubat 2008'den geçerli yayınlanan Özel Hastaneler Yönetmeliği ve ATT Yönetmeliği ile özel sağlık kuruluşlarının vatandaşa sunduğu bu hizmetlerin önü ciddi oranda kapatılmıştır.
Mevcut İktidar "Sağlıkta Dönüşüm" kararıyla gerçek anlamda bir reforma girişmiş, Özel Sağlık Kuruluşları da bu reform paketi içerisinde ülkenin her köşesinde yatırımlar yapmış ve çağın gerektirdiği modern cihazlarla donatılmış merkezlerle vatandaşımıza en iyi şekilde sağlık hizmeti sunmaya başlamıştır.
Hal böyle iken 15 Şubat 2008'den geçerli yayınlanan iki yönetmelikle nedenini bilemediğimiz bir şekilde tam tersine dönülmüştür.
Tüm bunların üstüne de Genel Sağlık Sigortası Kanunu ile de Özel Sağlık sektörünün yaşaması olanaksız hale getirilmeye çalışılmaktadır.
Acil, Yoğun bakım hizmetlerinden zaten fark almadan hizmet veriyoruz. SUT fiyatları üzerinden verilmesi düşünülen asgari %20'lik farkla vatandaşlarımıza sağlık gibi çok hassas bir konuda hizmet verebilmek ancak; yatırımların durdurulması, son teknolojinin takip edilmemesi, yeni cihazlar alınmaması rekabetin dolayısıyla hizmet kalitesinin ortadan kalkmasıyla mümkün olabilecektir.
Özel Sağlık Kuruluşları olarak "Sağlıkta Reform" paketine gerekli desteği fazlasıyla verdik. Bunu çeşitli TV lerde yayınlanan haberlerde vatandaşlarımızın memnuniyetlerinin ifade etmelerinden de gördük. Sektörümüz vatandaşlarımıza ve kamu hastalarına hizmete devam etmek istiyoruz. Ancak bu şartlar altında çok istememize rağmen sistemin içinde yer almamız mümkün görülmemektedir .
Bizler Özel Sağlık Kuruluşları sivil toplum örgütleri olarak SKDP adı altında birleştik ve bu haksız uygulamalara karşı yargı yoluna gitmeye karar verdik. Bir süredir Hukukçularımızca yaptığımız ortak çalışmalar sonucunda gerekli vekaletler verilmiş ve her iki yönetmelik için Yürütmeyi durdurma ve iptal davası açılması konusunda harekete geçilmiştir.
SOYGUNCU başlığını kullananlar özel hastanelerin nasıl soygun yaptığını da açıklamak zorundadırlar. Kamuya belirlenmiş sabit fiyatlarla hizmet veren, tüm kayıtlarını yasaların öngördüğü şekilde tutan, vergisini ödeyen, 160.000 personel istihdam eden bir sektöre SOYGUNCU damgasını vurma çabasının elbette bir yaptırımı olacaktır. Sektörümüz ürettiği katma değerden, sağlık hizmet kalitesini dünya standartlarına taşımış olmaktan gurur duymaktadır.
Bu iftirayı şiddetle reddediyoruz. Kanun yoluyla haklarımızı savunacağımızı sayın kamuoyuna duyururuz.
Saygılarımızla,
OHSAD
