• BIST 9039.84
  • Altın 2301.553
  • Dolar 32.325
  • Euro 35.056
  • Ankara 20 °C
  • İstanbul 23 °C
  • Bursa 25 °C
  • Antalya 22 °C
  • İzmir 23 °C

Yerli ilaç, otomobil yapmaktan da zor Neden mi?

Yerli ilaç, otomobil yapmaktan da zor Neden mi?
Başbakan Erdoğan’ın otomobilden sonra yerli ilaç üretimini gündeme getirmesinin ardından dikkatler iki sektördeki Ar-Ge ve yatırım harcamalarına çevrildi.

Başbakan Erdoğan’ın otomobilden sonra yerli ilaç üretimini gündeme getirmesinin ardından dikkatler iki sektördeki Ar-Ge ve yatırım harcamalarına çevrildi. Sanayici ve bilimadamlarına göre Türkiye otomobilde güçlü altyapı ve tecrübeye sahip, ancak ilaçda yerli üretim için 1.5 milyar doları ve 10-12 yılı gözden çıkarmak gerekiyor.

Türkiye’nin 2023 hedeflerine ulaşmak için birçok sektöre yönelik strateji belgeleri hazırlayan hükümet, bu sayede ekonominin büyümesine ve yerli marka oluşumuna odaklandı. İki yıl önce yerli otomobil konusunu gündeme getiren Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın son dönemde öne çıkardığı sektörlerden biri de ilaç sanayii oldu. Sanayici ve bilim adamlarına göre otomobil ve ilaç sanayiinde yetişmiş insan gücü ve altyapı açısından Türkiye önemli mesafeler kat etti. Ancak, iş üretime gelince her iki milli proje için en az 10-12 yıl ve 1,5 milyar dolarlık Ar-Ge yatırımlarını göze almak gerekiyor. 

Araştırmacı İlaç Firmaları Derneği (AİFD), ilaç Ar-Ge’sinin eskisinden çok daha karmaşık ve maliyetli bir hal aldığını belirterek, “Sürecin taşıdığı riskler, bilimsel uzmanlıkların karmaşıklığı ve yükselen maliyetler yenilikçi ilaç firmalarını farklı iş modellerine yönetmektedir.” diyor. Bu durumda “Hangisi öncelikli olmalı?” sorusuna uzmanlar “otomobil” cevabını veriyor. Çünkü, Türkiye’nin önünde 1961’de dönemin Cumhurbaşkanı Cemal Gürsel’in talimatıyla geliştirilen Devrim örneği var. Devrim’i Koç Grubu’nun seri üretimi Anadol ve 2000’li yıllarda yine Koç Grubu’nun ürettiği ‘kuş serisi’ takip etti. Otomotiv Sanayii Derneği’nin hazırladığı ve geçen yıl hükümete sunduğu yerli otomobil raporu da gerekli destek ve teşviklerin verilmesi halinde otomobil üretilebileceğinin sinyallerini veriyor. 20. yüzyıl boyunca neredeyse tamamen gelişmiş ülkelerin tekelinde olan yerli otomobil üretimi, özellikle son dönemde gelişen ekonomilere kayıyor. Ama milli otomobil geliştirmek için en az 300 bin adetlik iç satış rakamına ulaşılması gerekiyor. Türkiye’de yılda yaklaşık 600 bin otomobil satılırken bunun ancak 200-250 bini birkaç yerli üretimden sağlanıyor. Uluslararası bir otomobil markası geliştirmek için, toplamda bir milyar dolarlık marka oluşturma bedeli şart. Fiat, Hyundai, Renault gibi üreticiler yerli otomobil konusuna sıcak bakıyor.

İlaç AR-GE’sine 127 milyar dolar

Stratejik bir sektör olarak değerlendirilen ilaç sektörü 2012’yi 972 milyar dolar büyüklükle kapattı. Toplam Ar-Ge harcaması 127 milyar dolar olarak gerçekleşti. Sektör cirosunun ortalama yüzde 15,3’ü araştırma geliştirme yatırımlarına ayrılarak bu alanda bilişim sektörünü bile geride bıraktı. 2015 itibarıyla ilaç sektörü Ar-Ge yatırımlarının 144 milyar dolar düzeyine ulaşması ve şirketlerin ilaç portföylerinin yüksek teknolojili ve yenilikçi ürünlere doğru kayması bekleniyor. AİFD tüm bu dinamiklerin yeni iş modelleri oluşturduğunu ve araştırma geliştirme çalışmalarının artık sadece şirketlerin bünyesinde yapılmadığına dikkat çekiyor. Bu işin içine üniversitelerin ve biyoteknoloji şirketlerinin dahil olduğunu vurgulayan AİFD, ilaç Ar-Ge’sinin eskisinden daha karmaşık ve maliyetli bir süreç haline geldiğini işaret ediyor. Araştırmacı İlaç Firmaları’na göre, “Ar-Ge modelinin değişmesi ve çalışmaların dış kaynak kullanılarak devam edecek olması Türkiye gibi henüz büyük ilaç firmalarının Ar-Ge merkezlerini ülkesine çekememiş, Ar-Ge yetkinliğini tam olarak kanıtlayamamış ülkeler için büyük bir fırsat oluşturuyor. Üniversite ve teknokent içerisinde faaliyet gösteren küçük ve orta ölçekli araştırma firmalarını destekleyerek büyük firmaların Ar-Ge yatırımlarını Türkiye’ye çekme imkanı sağlanabilir.”

AİFD’in hazırladığı çalışma, Türkiye’nin sağlık bilimleri alanında yenilikçiliği destekleyen uzun vadeli bir politika belirlemesi gerektiğini ortaya koyarak, “Bu politika Ar-Ge ve katma değerli üretim yetkinliğini ilaç sektörünün merkezine koymalı. Yenilikçiliği destekleyen altyapı ve destek mekanizmaları oluşturulmalı, fikrî mülkiyet haklarının mevzuatta ve pratikte uluslararası düzeyde korunması öncelikli olmalıdır. Türkiye’nin konuya bu perspektiften bakması halinde gerek ilaç Ar-Ge’si, gerekse de yüksek katma değerli ilaç üretimi konularında ciddi adımlar atılacağını düşünüyoruz. 2023 yılında 23 milyar ABD Doları üretim yapan, ihracatını 8 milyar ABD Doları’nın üstüne çıkartmış, dış ticaret fazlası veren ve yılda 1,7 milyar ABD Doları düzeyinde Ar-Ge yatırımı yapan bir Türkiye oluşturmak mümkün.” ifadelerine yer veriyor.

 

 
 
ZELİŞ YILDIRAL/ Zaman
Bu haber toplam 2085 defa okunmuştur
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Yorumlar
Diğer Haberler
EDİTÖRÜN SEÇTİKLERİ
Tüm Hakları Saklıdır © 2006 Sağlık Aktüel | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
Tel : (0216) 606 17 18 - (0224) 334 1 335 | Faks : (0216) 606 17 19 | Haber Yazılımı: CM Bilişim