Özellikle cinsel istismar davalarında, muayene için çok ileri tarihlere randevu veren Adli Tıp Kurumu’na mahkeme de isyan etti. Bir cinsel istismar davasında verilen 28 yıl hapis cezasını, ‘Rapor Adli Tıp Kurumu yerine üniversiteden alındı’ diye bozan Yargıtay’ın kararına direnen ve kurumun 2 yıl sonraya randevu verdiğini hatırlatan yerel mahkeme, “Kurumu beklemek adil yargılama ilkesine aykırıdır” yorumu yaptı. Ancak Yargıtay da direndi ve Adli Tıp raporu zorunluluğu değişmedi.
Tevfik Fikret P.’ye küçük kızları S.P. ve E.P’ye cinsel istismarda bulunduğu iddiasıyla Sakarya 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nde dava açıldı. İddianameye göre, anneleri doğum yaparken felç geçiren S.P. ve kardeşi, E.P. babalarının tacizine uğradığını söylediler. Mahkeme iki kızı, “beden ve ruh sağlığının bozulup bozulmadığının” belirlenmesi için Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi’ne sevk etti. Üniversitenin Adli Tıp Ana Bilim Dalı’ndan gelen raporlarda iki kızda “travma sonrası stres bozukluğunun cinsel istismar fiili nedeni ile oluştuğu” tespiti yapıldı. Diğer delilleri de dikkate alan mahkeme, Tevfik Fikret P.’ye toplam 28 yıl hapis cezası verdi ve cezada indirim yapmadı.
‘Muayeneler gecikiyor’
Temyiz incelemesini yapan Yargıtay 5. Ceza Dairesi, sağlık raporunun Adli Tıp yerine üniversiteden alındığı gerekçesiyle bu kararı bozdu. Sakarya 1. Ağır Ceza Mahkemesi ise bozma kararına direnirken, Adli Tıp raporu istenmesine de tepki gösterdi. Adli Tıp’ın resmi bilirkişilik görevi yapmasında aksamalar yaşandığına dikkat çeken yerel mahkeme, 2 yıl sonraya muayene günü verildiğini vurgulayarak “Muayene gününün beklenmesi, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nde düzenlenen makul sürede yargılama hakkını ihlal etmektedir” yorumunu yaptı. Kararda, çocuk psikiyatri uzmanlarının da Adli Tıp’ta çalışmak istemediğine işaret edildi.
‘Hastane raporu yeterli’
Mağdur sayısının arttığı ve randevu tarihlerinin erkene alınmadığı hatırlatılan direnme kararında, yasa gereği resmi bilirkişi sayılan üniversiteden alınan raporun da yeterli nitelikte olduğu vurgulandı ve Yargıtay’ın bozma ilamının usul ve yasaya uygun olmadığı belirtildi.
Direnme kararını değerlendiren Yargıtay Ceza Genel Kurulu ise salı günü yaptığı toplantıda, yerel mahkemenin dairenin kararına uyması gerektiğine hükmetti. Böylece küçük çocuklara cinsel istismar davalarında mahkemeler kararlarını vermeden önce Adli Tıp Kurumu’ndan rapor almak zorunda kalacak.
