• BIST 9716.77
  • Altın 2427.694
  • Dolar 32.5699
  • Euro 35.0032
  • Ankara 27 °C
  • İstanbul 22 °C
  • Bursa 25 °C
  • Antalya 26 °C
  • İzmir 23 °C

Aile hekimleri grevde...

Dr.Recai Yahyaoğlu

4 Aralık 2013 tarihinde yani bugün sağlık çalışanları görev yapmıyor/grev yapıyor... Görevle grev arasında bir harf dışında fark yok...Diğer illeri bilmiyorum fakat İstanbul'da durum böyle... Aile hekimlerine ayda iki kez sekizer saat olmak üzere toplamda on altı saat devlet hastanelerinde nöbet şartının getirilmesi bardağı taşıran son karar oldu...

Son bir kaç aydır hekimlerin Ak Parti hükümetine karşı öfkeleri tekrar artış görünüyor... Şimdiye kadar hiç azalmadığını söyleyenlerde olabilir...Kabul ederim... Yönetmeliklerde sürekli değişiklikler, aile hekimlerinin sorumluluk ve iş yüklerinde yaşanan artmalar, özlük haklarında ve maaşlarında azalmaya gidileceği hakkında çıkarılan söylentiler, performans uygulamaları gibi bazı nedenlerden dolayı hekimler bugün nihayet iş bıraktılar... Halkın büyük beğenisini kazanan Aile hekimliğinin hekimler açısından cazibesi maalesef tükeniyor/tüketiliyor...

Grev aslında pek çok mesajı da içeriyor...Hekimler bugün Türkiye'de hükümete karşı yapılan gösteriler ve karşı çıkmalarda hep en ön saflarda bulunmuş bir meslek örgütü... Bu durum tarihten gelen bir misyon sanki hekimler üzerinde... Geçmişte olduğu gibi şimdi de böyle devam ediyor... Hekimler zaten yaratılıştan gelen bir muhalifliğe sahipler...Çok tepkisel davranıyorlar... Hiç bir şeyi kolayca kabullenmeyen, her şeyi sorgulayan ve özgürlüklerine önem veren insanlar...

Greve giden hekimleri karar vericiler olarak hükümet yetkilileri ve Sağlık Bakanlığı eleştirmek yerine anlamaya çalışmalı...Suçlamak ve ceza vermek yerine hangi ortak noktalarda nasıl bir araya gelinebileceğini ve çalışmaların daha yüksek bir moralle nasıl yapılabileceği konusunda kafa yormalıdırlar...Bu konularda nedendir bilinmez yıllardır Bakanlık kendi bürokratlarını hekimlere yönelik olumlu bir şeyler yapma konusunda görevlendiremedi... Kim bilir belki de görevlendirme oldu da bizler bunu hissedemedik...

Çeyrek asra yakın devam ettirdiğim mesleki yaşamımda meslektaşlarımın hiç bir iktidardan memnun kalmadığını gözlemledim... Hekimleri memnun eden bir iktidarı göremeden her halde emekli olacağız... Emeklilikten vazgeçtim yaşarken bile hekimleri memnun eden bir iktidar görmeyi hayal etmeye devam edeceğim... Ömrüm buna yeter mi bilmiyorum... Bu memnuniyetsizliğin kökleri araştırılmalı ve hükümetler her şeye rağmen hekimleri memnun etmeye yönelik ciddi çabalar içine girmelidir...

Bir günlük grev bir şey değil... Yakın gelecekte bu öfke çok kapsamlı eylem planlarıyla ortalığı karıştırma kudretine sahip görünüyor... Bugün ziyaretime gelen bir ilaç mümessili hocam bu grev uzun sürse nasıl olur diye bir soru yöneltti...Çünkü bu ilaç mümessili kardeşimizin de hanımı aile hekimi ve o da bugün işe gitmemiş... Vallahi bilmiyorum sonuç ne olur o zaman dedim... İşe gelmeyen hekimler hakkında yasal süreçlere müracaat edilir ve hekim arkadaşlarımız zor durumda kalabilirler...

Şimdiye kadar gelen tüm siyasi iktidarlar okumuş ve eğitimli kesimleri bir hizmet etme makamı olarak gördüler... Bu durum onların ihtiyaç ve isteklerine odaklanmak yerine halkın bu kesimden nasıl daha iyi faydalanması mümkün olabilir sorusuna cevap aranmasına neden oldu... Böyle olunca da çıkan kararlar hep geniş kitlelerin ve ekonomik olarak zayıf kesimlerin faydasına yönelik oldu...Yani hükümetler geniş kitlelerin ihtiyaçlarına yöneldi...Azınlık meslek örgütlerinin ihtiyaçları ikinci plana bırakıldı ya da kayda değer görülmedi...

Bugün halkın sevdiği ve geniş kitlelerin de desteklediği siyasi iktidarlar elbette iktidarlarına devam etmek için geniş kitlelerin ihtiyacını önemseyecektir... Fakat bu durum hekimlerin ve sağlık çalışanlarının haklarının azaltılmasıyla ya da onların iş yüklerinin arttırılmasıyla olmaz... Halkını düşünen iktidarlar kendi toplumunun bir parçası olan meslek örgütlerini de küstürmemelidir... Bu konuda maalesef meslek örgütleri ile geçmişte olduğu gibi mevcut iktidarın da kan uyuşmazlığı bir türlü giderilemedi...

Ülkemizde elit kesimde denilen meslek örgütleri ile halkın arası bir türlü iyi olmadı. Bu gruplar halkı maalesef küçümsediler...Onu hakir gördüler... Tıpkı Beyaz Türkler gibi meslek örgütleri halkı kendilerine benzetemedikleri için ve halkın da bir parçası olmayı içlerine sindiremediklerinden onlara Bidon kafalı, göbeğini kaşıyan adam yakıştırmaları yaptılar... Halk onlara göre bir çuval kömüre, bir kaç paket pirince kanıp oyunu satacak kadar acizdi... Hatta bazı meslek örgütleri sayılarının ülkemizin gerçek ihtiyacının çok altında kalmasına özellikle neden oldu...Kendi kişisel menfaatlerini maalesef geniş kitlelerin menfaatlerinden üstün tutmaya çalıştılar...

Biliyorum meslektaşlarımdan bazıları çok kızacaklar fakat doğruları da itiraf etmeliyim... Okumuş kesim geçmişte halkın karşısında kendisini adeta bir kral gibi görüyordu... Şimdi bu krallığımız bitmiş durumda... Memur olduğumuzu canımız yanarak anlamak zorunda bırakıldık... Kan uyuşmazlığının temel nedeni buradadır... Ve bu kan uyuşmazlığının kolay kolay giderilemeyeceğini düşünmek üzücüde olsa ne yazık ki realist bir yaklaşımdır...

Bu işin ortasını bulmak zor...Geçmişte olduğu gibi Ak Parti iktidarının da bunu başarabileceğini düşünmüyorum... Halk ile aydın kesim arasında yaşanan zihinsel uçurum varken hekimlerin memnun olacağı bir iktidarın halkımız tarafından iktidara getirilmesi mümkün değildir. Çatışma köklüdür ve ucu derinlere kadar uzanmaktadır. Kuşkusuz psikolojik, sosyolojik boyutları da vardır. Osmanlı zamanında da böyleydi... Cumhuriyet'ten sonra da bu durum devam etti... Hala böyle devam ediyor...Bıkkınlık verecek kadar reformcu Ak Parti hükümeti bu durumu tersine döndürebilir mi? Sanmıyorum buna gücü yetmez... Fakat bunun için çok çaba sarf etmeye değer... Çünkü sayıları az da olsa hekimler ve seçkinci kesimler uzaydan gelmedi onlarda bu ülkenin çocukları... 

Bu yazı toplam 5400 defa okunmuştur.
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Bu yazıya henüz yorum eklenmemiştir.
Yazarın Diğer Yazıları
EDİTÖRÜN SEÇTİKLERİ
Tüm Hakları Saklıdır © 2006 Sağlık Aktüel | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
Tel : (0216) 606 17 18 - (0224) 334 1 335 | Faks : (0216) 606 17 19 | Haber Yazılımı: CM Bilişim