Türkiye'de uygulan sağlık personeli istihdamına yönelik politikalarda yapılan yanlışlar nedeniyle mağduriyetler oluşmakta, çalışma barışı zedelenmektedir. Yaşanan sıkıntılar nedeniyle vatandaşa sağlık hizmeti sunumunda da sorunlar ortaya çıkmaktadır.
Bu yanlış politikaların bir sonucu da ne yazık ki hastane acil servislerindeki nöbetlerde görülmektedir. Özellikle Pratisyen hekimlerimizin önemli bir bölümünün aile hekimliğine geçmesinin ardından nöbet tutacak doktor sayısı oldukça azalmıştır. Bu sıkıntının çaresini bulmak yerine geçici bir sorun çözme yöntemi olarak uzman doktorlara nöbet tutturulmaya başlanmıştır.
Bu durum nedeniyle özellikle uzman doktor sayısının da az olduğu hastanelerde uzman doktorlarımız sürekli nöbet tutmak zorunda kalmışlardır.
Gece nöbet, gündüz ise hastanede mesaiye devam eden uzman doktorlarımızın maruz kaldıkları bu ağır çalışma temposu nedeniyle hizmet verimlilikleri zedelenmiştir. Çalışma hayatlarında huzurlarına zarar verilmiştir. Uzman hekimlerimizin gündüz ameliyathane ve poliklinik hizmeti, gece nöbet ,ertesi gün tekrar ameliyathane ve poliklinik hizmeti ile adeta nefes almadan sürdürdükleri çalışma temposu dayanılır olmaktan çıkmıştır.
Sağlık Bakanlığı ise bu süreçte soruna kesin çözüm üretmek yerine aile hekimlerine nöbet tutmalarını öngören bir yasal düzenlemeyi Meclisten geçirmiştir. " Sadece birinci basamakta çalışacaksınız. Size bağlı hastalarla ilgileneceksiniz" denilen ama askerlik muayenesinden silah ruhsatı muayenesine kadar birçok ekstra görev verilen aile hekimlerine birde hastanede nöbet tutma uygulaması getirilmiştir.
Bir yerdeki açığı başka bir yerdeki çalışma sistemini bozarak düzeltmek istenilmesi yanlıştır. İş yükleri sürekli artırılan aile hekimlerine hastanede de nöbet tutacaksınız denilmesi büyük bir hatadır. Şuanda doktorlarımız nöbet tutmada süre bakımından neredeyse asker gibi olmuşlardır.
Sağlık Bakanlığı, hastanede nöbet tuttuktan sonra ertesi gün aile hekimliğine devam eden ve sorumlu olduğu 3 bin kişinin sağlık hizmeti sunmaya çalışan aile hekimlerinden nasıl verim alabilecektir.
Tüm bunlar bir sistemi hayata geçirirken ortaya çıkacak sorunları hesap etmeyerek kervan yolda düzülür mantığını çalışma prensibi haline getirmenin sonucudur. Böyle bir çalışma prensibinin sonu tıp öğrencilerine hastane acillerinde nöbet tutturmaya kadar bile gidebilir. Günü kurtaran, ama sorunu sürekli öteleyerek büyüten çözüm önerileri yerine doktor eksiğini giderecek kalıcı çözüm yolları aranmalıdır. Uzman hekimlerden Aile hekimlerine kadar tüm hekimlerimizi mağdur eden bu sorun bir an önce çözülmelidir.
TÜRK SAĞLIK-SEN
