Bugüne kadar bin 806 adet 'Sağlık Hizmet Sunucusu'ndan (SHS) bin 106'sına 3 bin 500 adet 'Avuç İçi Kimlik Doğrulama Sistemi' kurduklarını kaydeden Fujıtsu Türkiye ve Balkanlar Genel Müdürü Halit Zaim, "Şu ana kadar 2 milyon vatandaşın kaydı yapıldı. Bu hastanelerden bugüne kadar kaydı yapılan vatandaşlarımız 8 milyonun üzerinde hizmet aldı." dedi.
Fujıtsu Türkiye ve Balkanlar Genel Müdürü Halit Zaim, biyometrik kimlik doğrulama sistemi ile ilgili açıklamalarda bulundu. Biometrik kimlik doğrulama uygulamasının 1 Eylül 2012 tarihi itibariyle Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) tarafından 20 ilde zorunlu hale getirildiğini ve sistemin kullanımına başlandığını belirten Zaim, "1 Aralık 2013'te ise yurt genelinde 81 ilde zorunlu hale gelmiş olacak. Bu illerde SGK'nın hasta oranlarında önceki yıllara göre ciddi bir azalma var. Örneğin 20 ilde hastanelere gelen hasta sayısında yüzde 3'e yakın bir düşüş olduğu gözleniyor. Bu illerin dışındaki 61 ilde ise hasta oranlarında yüzde 12'lik bir artış olduğu biliniyor." şeklinde bilgi verdi.
Sistemin uygulanmaya başlamasından bu yana yüzde 15'lik bir iyileşmenin olduğunu gözlemlediklerini kaydeden Zaim, "Bu da gerek avuç içi doğrulama sisteminin ne kadar doğru çalıştığının, gerekse SGK'ya ciddi bir katkı sağlandığının göstergesi. Bu nedenledir ki SGK 1 Aralık 2013 tarihinde tüm özel hastanelerde bu sistemi uygulama kararı almış, 27 Kasım 2013'te yapmış olduğu duyuru ile de bu kararlılığını yinelemiştir. Normal şartlarda her yıl özel hastanelerden SGK'ya gelen provizyon sayısı ortalama yüzde 10 artış göstermiştir. Ancak özellikle belirlenen 20 ilde bu artış oranı yüzde 3'lere kadar gerilemiştir. Buradan da anlaşılacağı üzere, uygulamanın gündeme gelme nedeni olan sağlık harcamalarındaki kayıp-kaçak oranlarında ciddi bir iyileşme olmuştur. Uygulamanın tüm sağlık hizmet sunucularında yaygınlaşması durumunda devletimiz çok ciddi tasarruf sağlamış olacaktır." değerlendirmesinde bulundu.
AVUÇ İÇİ SİSTEMİ İLE 8 MİLYON HİZMET VERİLDİ
Biyometrik sistemi uygulamakla mükellef olan toplam bin 806 adet SHS bulunduğunu bugüne kadar bunların bin 106'sına 3 bin 500 adet avuç içi kimlik doğrulama sistemi kurulup hizmet vermeye hazır hale getirildiğini kaydeden Zaim, "27 Kasım tarihinde SGK, avuç içi kimlik doğrulama sistemi ile 110 bin provizyon verdi. Şu ana kadar 2 milyon vatandaşın kaydı yapıldı, bu hastanelerden bugüne kadar kaydı yapılan vatandaşlarımız 8 milyonun üzerinde hizmet aldı. Sistemimiz 1 saniyenin altında doğrulama yapabiliyor. Kayıt işlemleri ise 30 saniyenin altında gerçekleşiyor. Bu nedenle Fujitsu kullanan hastanelerde vatandaşların beklemesi veya hizmet kalitesinde bir kayıp yaşanması söz konusu değil." şeklinde konuştu.
Toplam bin 806 SHS'nin bin 106'sında Fujitsu ile çalışma kararı alındığını ve 3 bin 500 sistemin bu hastanelere kurulduğunu hatırlatan Zaim şunları söyledi: "Pazarın yüzde 61'i Fujitsu avuç içi damar izi okuma sistemini kullanıyor. Uluslararası bir marka olmamız, tüm Türkiye'de aynı hizmet kalitesinde servis verebilmemiz ve 1 yıldır uygulamada olan hastanelerden aldığımız olumlu geri dönüşler nedeniyle tüm SHS'lerin sistemi kurulumlarını tamamlaması ile birlikte pazarın yüzde 75'ten fazlasına hizmet sunacağımızı düşünüyoruz. Üniversite hastaneleri 1 Eylül 2014 tarihinde bu sisteme geçecekleri için, henüz bu konuda zamanımız var. SGK tarafından yayımlanan tebliğ çerçevesinde, şu ana kadar 96 üniversitenin 35'ine satış gerçekleştirdik. Üniversiteler alımlarını yoğunlukla önümüzdeki yıl yapacaklar."
Sistem sayesinde günlük hasta kayıtlarında azalmaya karşılık gelen yüzde 15'lik bir tasarrufun gerçekleşmesini hedeflediklerini kaydeden Zaim, "Edindiğimiz bilgilere göre, pilot uygulamanın yapıldığı 20 ilde hastanelerden gelen provizyon taleplerinde yüzde 3 azalma olurken, 61 ilde ise tam tersine yüzde 12'lik bir artış söz konusu. Maddi kazancın yanı sıra SGK bu sistem sayesinde çok önemli bir veri tabanı elde etmiş olacak. Fujitsu'nun geliştirdiği merkezi uygulama yazılımı ile SGK online olarak hastane ve poliklinik bazlı hastanın muayenelerini görebilmektedir. Bu veri tabanı sayesinde bölgesel farklılık tespit edilerek önleyici sağlık hizmetleri devreye alınabilir. Bu sayede, hastalıklar önlenerek tedavi masraflarından tasarruf sağlanmış olur. Ayrıca sistemden tüm SHS'lerin durumları daha net olarak görülebileceği için, bu yeni sistemin kurum denetim birimlerine büyük bir katkı sağlayacağına inanıyoruz." ifadelerini kullandı.
