• BIST 9732.98
  • Altın 2430.366
  • Dolar 32.529
  • Euro 34.865
  • Ankara 26 °C
  • İstanbul 24 °C
  • Bursa 27 °C
  • Antalya 30 °C
  • İzmir 27 °C

Çocuklardaki işitme kaybının erken teşhisi önem taşıyor

Çocuklardaki işitme kaybının erken teşhisi önem taşıyor
Konuşma insanlar için en önemli iletişim yolu. Konuşma doğum sonrası öğrenilen bir davranış, öğrenilmesindeki en önemli unsur ise işitme yetisi.

İşitme kaybı çocukta konuşmayı, öğrenmeyi engelliyor ve dolayısıyla sosyal ve duygusal problemlere yol açabiliyor. Anadolu Sağlık Merkezi'nden Kulak Burun Boğaz Uzmanı Op. Dr. Murat Şirin, bebeklerdeki işitme kayıplarının nedenleri, teşhis ve tedavi yolları hakkında bilgiler veriyor.

Yapılan araştırmalarda risk faktörleri taşımayan bebeklerde, aileler işitme kaybının varlığından ortalama 15 aylık olunca şüpheleniyorlar. Oysaki altı aylıktan önce tanısı konulan ve gerekli müdahaleleri yapılmış çocuklarda işitme ve konuşma yeteneklerinin daha iyi olduğunu söyleyen Anadolu Sağlık Merkezi’nden Kulak Burun Boğaz Uzmanı Op. Dr. Murat Şirin, her 1000 doğumda 1-3 arası doğumsal işitme kaybı tespit edildiğinin altını çiziyor. 

Nedenleri ikiye ayrılıyor

İşitme kaybının doğumsal olanlar (konjenital) ve doğum sonrası oluşanlar (edinsel) olarak ikiye ayrıldığını belirten Kulak Burun Boğaz Uzmanı Op. Dr. Murat Şirin, bunların da kendi aralarında kalıtımsal nedenler ve kalıtımsal olmayan nedenler olarak ayrıldığını ifade ediyor.

Doğumsal olanların doğum anında mevcut olan işitme kayıplarını içerdiğini belirten KBB Uzmanı Op. Dr. Murat Şirin, bunların yüzde 60’tan fazlasını kalıtımsal yani genler yolu ile ebeveynlerden çocuğa geçen rahatsızlıkların oluşturduğunu söylüyor. Op. Dr. Murat Şirin, doğumsal olup da kalıtımsal olmayanların ise gebelik esnasında anne karnında geçirilen kızamıkçık, CMV, frengi, Herpes gibi enfeksiyonlar, annenin aldığı toksik maddeler veya metabolik rahatsızlıklar ve travmalar nedeniyle geliştiğini söylüyor.

Doğum sonrası oluşan yani edinsel işitme kayıplarının da kendi içinde kalıtımsal olanlar ve olmayanlar olarak ikiye ayrıldığını belirten KBB Uzmanı Op. Dr. Murat Şirin, kalıtımsal olmayanlar arasında en sık görülenleri şöyle sıralıyor: “Yenidoğan dönemi sarılık gibi metabolik rahatsızlıklar, bakteriyel sepsis, menenjit, kabakulak, kızamık, Herpes gibi enfeksiyöz sebepler veya iç kulağa hasar verebilecek ilaç veya madde kullanımı gibi toksik nedenler.”

Tarama programlarında ilk 3 ay önemli

Konuşma ve dilin gelişimi açısından yaşamın ilk altı ayının kritik önem taşıdığını dile getiren KBB Uzmanı Op. Dr. Murat Şirin, bu yüzden bebeklerdeki işitme kaybının ilk üç ayda saptanması gerektiğinin altını çiziyor. Op. Dr. Şirin, tarama testleri hakkında da bilgiler veriyor:

Yenidoğan işitme tarama testleri

• Otoakustik emisyon testleri
En sık kullanılan tarama yöntemi olarak yenidoğan döneminde rahatlıkla yapılabilen otoakustik emisyon testleri oluşturuyor. Bu test iç kulakta sinirsel aktivite sonucu oluşan sinyallerin dış kulak yolundan tespit edilmesi prensibi ile çalışıyor. İşitme kayıplarının büyük bir kısmını oluşturan iç kulak (koklea-salyangoz) tipi kayıpların taramasında fayda sağlıyor. Ancak iç kulağın gerisinde kalan beyindeki işitme merkezine kadar giden işitme yollarındaki kayıpları tespit etmede yetersiz.

• BERA
Tüm işitme yollarının test edilebildiği bir uygulama. Ancak hasta uyumu gerektiren bir test olduğu için çocuk hastalarda pratik uygulamasının çok kolay olmuyor. Gelişen teknolojiyle birlikte taşınabilir aletler ile tarama testi olarak kullanıma girmeye başlıyor. 

Sinirsel işitme kayıplarının tedavisi

Belli seviyelerdeki sinirsel işitme kayıpları, işitme cihazları ile rehabilite ediliyorlar. Daha yüksek seviyelerdeki kayıplarda ise Koklear İmplant denilen Biyonik Kulak olarak da bilinen protezler kullanılıyor. Ancak bu cihazlar normal bir kulak işlevini tam olarak yerine getiremediğinden uzun süreli konuşma eğitimine ihtiyaç duyuluyor.

Uyarı: Sitemizde yer alan yazı, haber, makale, video, yorum ve tüm tıbbi bilgiler sadece genel bilgilendirme amaçlıdır. Bu bilgiler zamanla geçerliliğini kaybedebilir. Sitede yer alan bu bilgiler hiçbir zaman doktor muayenesinin yerini alamaz, doktor muayenesi ve tedavisi yerine kullanılamaz, kişisel teşhis ve tedavi yönteminin seçimi için değerlendirilemez. Bitki Ansiklopedisinde ve haberlerde yer alan bilgiler sadece bilgilendirme amaçlıdır, uzmana danışmadan bilinçsiz kullanımda ilaçlarla etkileşime girerek ciddi yan etkiler oluşturabilir, başka bir hastalığı tetikleyebilir veya bir organınıza zarar verebilir. Sağlığınızla ilgili durumlarda lütfen uzman bir doktora danışınız. Sitemiz, uzman bir doktora danışılmadan yapılan herhangi bir uygulamadan doğabilecek zarardan sorumlu tutulamaz. Sitemizi ziyaret eden, yorum yapan ve doktorlara soru gönderen kişiler, bu uyarıları kabul etmiş sayılacaktır.
Kaynak: Haber Kaynağı
Bu haber toplam 3809 defa okunmuştur
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Bu habere henüz yorum eklenmemiştir.
Diğer Haberler
EDİTÖRÜN SEÇTİKLERİ
Tüm Hakları Saklıdır © 2006 Sağlık Aktüel | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
Tel : (0216) 606 17 18 - (0224) 334 1 335 | Faks : (0216) 606 17 19 | Haber Yazılımı: CM Bilişim