• BIST 9079.97
  • Altın 2299.857
  • Dolar 32.3206
  • Euro 35.0966
  • Ankara 22 °C
  • İstanbul 19 °C
  • Bursa 22 °C
  • Antalya 20 °C
  • İzmir 25 °C

‘Çok ameliyat yap çok kazan’

‘Çok ameliyat yap çok kazan’
Tam Gün Yasası sağlık hizmetlerine fayda mı yoksa zarar mı getirecek?

GÜNDEME geldiği ilk günden itibaren tartışmalara neden olan Sağlıkta Tam Gün Yasa Tasarısı bugün Meclis’te görüşülüyor. Sağlık çalışanlarını 1 günlük iş bırakma eylemine götüren tasarının içeriği şimdiden endişe uyandırıyor. Hekimlere özel hastaneler, kamu hastaneleri ve özel muayenehaneden birisini seçmeleri yönünde zorunlu tercih yaptıracak olan tasarı hayata geçerse, çok hasta bakıp, “ameliyat gerekli” diyen hekimin kazanacağı bir sağlık sisteminin yerleşeceğini söyleyen sağlık çalışanları haklı mı? Öğretim üyelerine gelen tüm gün çalışma zorunluluğu nedeniyle tıp eğitimin aksayacağı eleştirileri yerinde mi yoksa değişiklikler sağlık hizmetlerinin kalitesini artırabilecek mi? İki cephede de gerilim yaratan Tam Gün tasarısı hem hükümet, hem de hekimin yüzünü güldürebilir mi?
İşte farklı görüşler...

GÜLİN YILDIRIMKAYA

[email protected]

Bu sağlık hizmeti değil ‘Çok ameliyat yap çok kazan’ yasası

Hekimin tek görevi, devamlı hasta muayene edip, ameliyat yapıp kuruma ve kendisine para kazandırmak, bakanlığa gelir aktarmak değildir

Eski Sağlık Bakanı TBMM Sağlık, Aile, Çalışma ve Sosyal İşler Kom. Üy. Prof. Dr. OSMAN DURMUŞ: TAM Gün Yasası’nı genel prensipleri itibarıyla, öğretim üyesinin öğrencisine, araştırma görevlisine, dersine, araştırmalarına daha fazla zaman ayırabilmesi ve hastalarla daha fazla ilgilenebilecekleri için destekliyoruz. Ama bu getirilen yasa Tam Gün Yasası değil, bu yasa hekim ne kadar çok hasta muayene eder, ameliyat yaparsan o kadar kazan yasası. Tam Gün Yasası olarak adlandırılmasında çelişki var, tam gün bile değil çünkü tam günde saat 17.00’ye kadar çalışılır bu yasa ile saat 16.00’ya çekilecek. Bu devlete 1 milyon 870 bin mesai saati zararı verecek. Ayrıca hekimin tek görevi devamlı hasta muayene edip, ameliyat yapıp kuruma ve kendisine para kazandırmak, bakanlığa gelir aktarmak değildir. Bu sistemi üniversitelerde uygulamak istiyorlar. Öğretim üyelerinin özel hasta muayene etmesini kaldırıyorlar -buna ben de karşıydım zaten-, mesaiyi de kaldırıyorlar, peki bu hekimler nasıl para kazanacaklar? Çok hasta bakmak, ilaç kartellerine para gönder demektir. Hastaya doğru teşhisi koy, hastanın tekrar gelmesine gerek kalmaz. Teşhis, tedavi protokolleri sırasıyla inceleme yap ki, hastalar doktor doktor dolaşıp perişan olmasın. Karnı ağrıyana apandist, taşı olana safra kesesi ameliyatı yapılır o zaman. Bu sağlık hizmeti değil, vur kaç seyyar satıcı yöntemidir.

Hiç kimse mağdur olmayacak, çift başlılık kalkacak

Artık hekimlerin kamuda mı yoksa özel sektörde mi çalışacaklarına karar vermeleri, bir tercih yapmaları gerekiyor. Yeni yasayla da bu sağlanmış oluyor

TBMM Sağlık, Aile, Çalışma ve Sosyal İşler Komisyonu Üyesi, AK Parti Antalya Milletvekili ABDURRAHMAN ARICI: ESKİ bir sağlık çalışanıyım. Sağlık Genel Müdürlüğü ve başhekimlik yaptım. Her iki tarafta da görev aldım. Tam Gün Yasası bugün kamu için muhakkak çıkarılması gereken bir yasa. Burada hekim arkadaşlarımızın ve sağlık çalışanlarımızın mağdur edilmemesi gerekiyor, zaten şu an mağdur da edilmiyor. Hekim olarak kendi özlük haklarının genişletilmesi talebi var. Artık hekimlerin ya kamu ya da özel sektörü tercih etmesi gerekiyor. Bu yasayla da bu sağlanmış oluyor, çift başlık kalkmış oluyor. Buna olumlu bakıyor ve bunu destekliyorum. Halkın sağlığı var ortada bu mesele de masaya oturarak çözülür. Gönül ister ki masaya oturalım ve demokratik hakları görüşelim. Zaten kendi içerisinde bu sorunlar çözülür. Öğretim üyelerinin bugün kaç hastaya baktığı, bundan sonra kaç hastaya bakacağı yönetmeliklerle çözülebilecek, YÖK ve üniversiteler arasında olan bir sorun. Tıp fakültelerinde eğitimin yürümesi bizim önceliğimiz, bunu göz ardı etmiyoruz. Öğretim üyesini yalnız hasta bakmaya yöneltmemek lazım. Böyle bir şey olursa eğitimi ihmal etmiş oluruz. Bunu da üniversiteler kendi içinde beraberce görüşerek çözecek. Devamlı statüde olup hasta bakmak eğitime engel değil.

Yeni yasayla beraber tıp fakültelerinde araştırma ve eğitim ikinci plana itilecek

Türk Tabipleri Birliği Bşk. Prof. Dr. GENÇAY GÜRSOY: İŞ bırakma eylemi, Türkiye çapında genel bir hekim tepkisini, uyarısını dile getirmek için yapılacak. Geçmişteki benzer eylemlerde olduğu gibi hiçbir şekilde hastaların zarar görmemesi için bütün önlemler alınacak. Bu bir uyarı, kamuoyuna hekimlerin taleplerini açıklaması eylemidir. Tam gün yasa değişikliğinin gerçeği yansıtmayan yönleri açıklanacak. Tüm bu tepkilere rağmen, Meclis’te girişimler sürüyor. Hekim örgütleriyle önceden tartışılsa, uzlaşma modeli aransaydı bu tepkilere ihtiyaç olmazdı. Döner sermaye üzerinde pay alma sorunu var, maaş artışı diye bir şey söz konusu değil. Ancak 18 saat çalışırsanız bahsedilen rakamları kazanabilirsiniz. Kaldı ki üniversitelerdeki döner sermaye kendi ihtiyaçlarını çıkaracak durumda bile değil. Bizim talebimiz kamusal bir sağlık sistemi ve hekimlerin sabit gelirlerinde makul düzeyde bir artış. Kuruma ne kadar para kazandırırsanız o kadar prim alırsınız yaklaşımı doğru bir yaklaşım değil. Üniversitelerde de eğitimden çok para getiren hastaya bakın, ameliyat edin yaklaşımı ağırlıklı olacağı için araştırma ve eğitimin ikinci plana itileceği endişesindeyiz.

Eleştiriler yersiz, hiçbir şey değişmeyecek

TBMM Sağlık, Aile, Çalışma ve Sosyal İşler Komisyonu Üyesi AK Parti İstanbul Milletvekili MEHMET DOMAÇ: SAĞLIK hizmetlerinin aksatılmaması genel kuraldır. Demokratik haklarını kullanabilirler ancak eylem yaparak sağlık hizmetlerinin verilmesinin aksatılmaması gerekmektedir. Hastaların zarar görmelerini engellemek lazım. Hekimler bu ülkenin hastasına özveriyle hizmet eden ve hastalarını en çok düşünen kişileridir. Dolayısıyla haklarını hastalarına zarar vermeden aramaları gerekir. Demokratik haklarını kullanma konusunda bizim öneride bulunmamız yanlış olur. Bu çok haklı bir tavır değil hekimler açısından. Hekim örgütleri bu zamana kadar hep tam günden yana oldular. Daha sonra yapılacak görüşmeler ve değişikliklerle istekleri yerine getirilebilir. Hizmetin tam gün olarak verilmesi vazgeçilmez bir prensiptir. Ben öğretim görevlileri için “Hastaya bak, öğrenciyi bırak” konusunda eğitime zarar verileceği kanaatinde de değilim. Eğitim engellenmez. Sonuç olarak Türkiye’de eğitim süreci belli bu süreçteki içerik de belli. Burada hastaların hizmet almasının engellenmesinin önlenmesi lazım. Hastalar hizmet almalı. “Ne kadar işlem o kadar kazanç olacak” eleştirilerine de katılmıyorum. Uzman hekimler için bu yasayla birlikte döner sermayeye gelen olmasa da 3 bin TL civarında bir maaş söz konusu. Uzman hekimlerin şu anki ortalama ellerine geçen para 6 bin. Geçen ay durum neyse bu ay da gelecek ay da aynı olacak. Eleştiriler ve endişeler hayali. Kamu sektöründe çalışanlar özel sektöre geçecek diye bir şey yok. Öğretim üyelerinin bir kısmı da kendi muayenehanelerini seçebilirler veya emeklilik isteyebilirler. Hizmet de aksamaz bu durumda. Süreçte özlük haklarına ilişkin yeni düzenlemeler yapılacak. Eleştirilere bu nedenle katılmıyorum.

Hekim eksiği artacak, hizmette sorun yaşanabilir

Türk Sağlık Sen Genel Başkanı ÖNDER KAHVECİ: TAM Gün Yasa Tasarısı’nı bu haliyle kabul etmiyoruz. Tam gün çalışmayı destekliyoruz ama bu tasarıda hem hekimlerimize hem sağlık personellerine bu tam gün çalışmasının karşılığında özlük haklarında ciddi bir iyileştirme olmuyor. Bunun tekrar gözden geçirilmesi lazım. Sağlık Aile Komisyonu’nda görüşülürken de Sayın Bakan’a ve milletvekillerine izah ettik. Döner sermayeye ilişkin bir ücretlendirme değil taban aylıklara göre bir ücretlendirme sistemi yapılmalıdır. Hekime diyorsunuz ki “Ya kamu ya özel sektörü seçin”. Kamuda çalışmasını sağlamak için ona insanca yaşayabileceği bir ücret öngörmeniz gerekir.
Kanun bunu öngörmüyor. Bir miktar iyileştirme var ama o da döner sermayeden oluyor. Sağlık Bakanlığı tartışmaya açık değil. Kamuda hekim eksiği var. Hekim eksiği iyice artacak. Bakan “Kamuda hekim eksiği var” diyor. Ama bu kez de hekim eksikliği artacak, sağlık hizmeti sunulmasında sorun yaşanacak. Tekrar gözden geçirilmesi, herkesin üzerinde mutabakat sağlayacağı bir kanun hazırlanmalıdır. Neticede çalışanlar olarak uzlaşımda sonuç alamadığımız dönemlerde demokratik tepkilerimizi ortaya koyuyoruz. İş bırakma eyleminde de bu tepkimizi göstereceğiz. Bizim için önemli olan yetkililerin tepkimizde gereken mesajları alması ve kanun tasarısında düzeltmeler yapmasıdır.

Bu adım sağlık hizmetlerini geriye götürür

İÜ Cerrahpaşa Tıp Fak. Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı Başkanı Türk Pediatri Kurumu Başkanı Prof. Dr. HALUK ÇOKUĞRAŞ: BU yasa tasarısına genel olarak tüm öğretim üyeleri, doktorlar karşı. Sağlık hizmetlerini ileriye değil, kesinlikle geriye götürecek bir adım. Doktorlara yüksel paralar verilecek açıklamaları da tamamen palavra, böyle bir şey yok. Her şey giderek daha kötü olacak diye düşüyorum, umarım olmaz. Şu anda dayatılan sistem, herkesin mümkün olduğu kadar -eski sigorta hastanelerinde olduğu gibi- fazla hasta bakmaya yönlendirecek. Öğretim üyelerinin öğrencilerine, bilimsel çalışmalara ayıracakları süre de tamamen göz ardı edilmiş durumda. Bunun yanı sıra birçok değerli öğretim üyesi de ayrılacağı için, tıp fakülteleri eski tıp fakülteleri olmayacak.
 

Kaynak: Haber Kaynağı
Bu haber toplam 3700 defa okunmuştur
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Yorumlar
Diğer Haberler
EDİTÖRÜN SEÇTİKLERİ
Tüm Hakları Saklıdır © 2006 Sağlık Aktüel | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
Tel : (0216) 606 17 18 - (0224) 334 1 335 | Faks : (0216) 606 17 19 | Haber Yazılımı: CM Bilişim